Son Dakika: İsrail İfşa Oldu! Herkesten Sakladığı Yerler Bir Bir Açığa Çıktı
İsrail devletinin herkesten sakladığı gizli konumları bir bir açığa çıktı. Uydu görüntüleri yardımıyla ortaya çıkan gizli yerler, İsrail'in gündeminde korku yarattı.
Son dakika edinilen bilgilere göre uydu kameraları yardımıyla İsral'in herkesten sakladığı gizli konumları tek tek tespit edilip yayınlandı. İsrail'in başkenti Tel Aviv'in sır gibi sakladığı yerlerin uydu görüntüleri dün itibariyle ortalığa saçıldı. Uzmanlar, önemli istihbaratlarının eline önemli bilgilerin geçmesinin yanı sıra başka bir riskin de altını çizdi.
Haritalama şirketi Mapbox tarafından İsrail'in uydu görüntülerini piksel başına 2 metreden 50 santimetreye kadar artırması ve Dimona'daki nükleer tesis dahil stratejik yerlerin ortaya saçılması, ülkede paniğe sebep oldu. Bu sorun aslında, 1997'de Clinton yönetiminde gizlilik ihlallerine yanıt olarak kabul edilen Kyl-Bingaman Değişikliği ile başladı. Başkan, Soğuk Savaş döneminden kalma yüz binlerce uydu fotoğrafının üstündeki 'gizlilik' kategorisini kaldırdı. İsrail o dönemde ülke üzerindeki resimlerin çözünürlüğünü sınırlamak için baskı uygulamıştı, ki yukarıda bahsi geçen değişiklik bu şekilde ortaya çıktı.
Yasa, İsrail ve bölgelerini gösteren yüksek çözünürlüklü uydu fotoğraflarının toplanmasına ve dağıtılmasına, yalnızca federal yetki ile izin verildiğini belirtiyor. Eski Başkan Donald Trump, Temmuz 2020'de, halka sunulan fotoğrafların piksel başına 2 metreden 0,4 metreye kadar daha yüksek çözünürlüğüne izin veren değişikliği güncelledi. İsrail'deki güvenlik kurumunu rahatsız edebilecek sorun, sadece istihbaratın düşmanın eline geçmesi değil, sivillerin, gazetecilerin ve bağımsız kuruluşların, açık kaynaklı bilgi toplama yeteneklerinin artması.
Hollanda merkezli araştırmacı gazetecilik web sitesi Bellingcat'in araştırma başkanı Aric Toler, 'Yüksek çözünürlüklü uydu görüntüleri, özellikle insan hakları ihlallerinin yaşandığı savaş bölgelerinde, fotoğrafları ve videoları analiz etmek ve doğrulamak için çok önemli' diye konuştu. Haziran ayında Toler, Haaretz'e 'Google'ın ve hatta Bing ve Yandex arama motorlarının dünyanın en yoğun nüfuslu bölgelerinden biri için yüksek kaliteli uydu fotoğrafları sağlamayı reddetmesi ve düzenli olarak İsrail hava saldırılarına maruz kalması çok saçma' dedi.
Bu güncelleme İsrail'de bazı güvenlik endişelerini artırdı. Ancak İsrailli bir coğrafi bilgi sistemleri ve uzaktan algılama uzmanı olan Harel Dan, nükleer savaş başlıklı Jericho füzelerinin bulunduğu İsrail Hava Kuvvetleri Sdot Micha Üssü'nün net bir fotoğrafı gözükse bile bunun dünyanın sonu olmayacağını düşünüyor. İsrailliler konunun güvenlik yönüne odaklanma eğilimindeyken Dan, teknolojinin yalnız yaşayan vahşi hayvanları tespit etme, ekolojik projeler veya uzak bölgelerdeki malzeme sızıntıları gözlemleme gibi sivil amaçlara da uygulanabileceğini söylüyor.
Dan, 'Bu değişikliğin güvenlik açısından bir önemi olmadığını' iddia ederek, "Bütün bu bilgiler, gerçekten ihtiyacı olan ve bunun için para ödemeye hazır olan herkes için mevcuttu ama buradaki sorun, özel bir teknoloji şirketinin sonunda İsrail'in yüksek çözünürlüklü bilgilerini gösteriyor olması" dedi. Yıllardır uzaylı fanatikleri ve ufologlar için bir komplonun merkezinde yer alan, oldukça gizli ABD Hava Kuvvetleri üssü olan 51. Bölge, kendi karanlık sırlarını barındıran ancak daha az bilinen bir kardeş tesise sahip. 52. Bölge, ünlü 51. Bölge'nin 110 kilometre kuzeybatısında bulunuyor.
900 kilometre karelik bir alana yayılan askeri tesis, 1957'de Amerika Birleşik Devletleri Enerji Bakanlığı silah programları için bir test alanı olarak açıldı. Son 60 yılda füzeler test edildi, bombalar atıldı ve son teknoloji uçakların hepsi burada uçtu. 52. Bölge veya diğer adıyla “Tonopah Deney Alanı” (TTR) ABD’nin Nevada eyaletinin Tonopah kentinde bulunuyor ve 51. Bölge’deki tesise 113 km uzaklıkta. 52. Bölge’deki askeri tesis, 1957’de ABD Enerji Bakanlığı’nın silah programları için bir deney alanı olarak açıldı.
Üste, 1977 ve 1988 yılları arasında, kod adı “Constant Peg” olan bir muharebe eğitimi gerçekleştirilerek, Rus Mikoyan MiG hava aracının ABD uçak mürettebatına, radarlara ve insansız hava araçlarına karşı dayanıklılığı test edildi. Bu test kapsamında binlerce kez görev amaçlı uçuş yapılmasına rağmen, söz konusu operasyon 2006 yılı Kasım ayına kadar tamamen gizli bir şekilde yürütüldü. Savunma dünyasının ünlü çift motorlu gizli saldırı uçağı Lockheed F-117 Nighthawk’ın da 1982 - 1989 yılları arasında, F-117 savaş uçağı programı henüz açıklanmamışken, yine gizli bir şekilde bu tesiste denendiği de biliniyor.
52. Bölge’deki askeri üs hâlâ aktif bir şekilde faaliyette olup, 4 yıl önce tesiste, ABD’nin nükleer silahlarının modernizasyonu gibi programlara destek olmak amacıyla bir dizi gelişmiş teknolojik güncellemeler yapıldı. Nitekim ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin’in, bu yıl Asya ziyareti öncesinde 52. Bölge’ye yaptığı ziyaret Amerikan basınına yansımış ve ziyaretin sebebi merak konusu olmuştu. Tesiste bu günlerde B61-12 taktik nükleer silahların test edildiği tahmin ediliyor.
51. Bölge’deki askeri tesise uydu görüntülerinden ulaşılamazken, 52. Bölge’nin bir kısmı uydudan görülebiliyor. 52. Bölge’deki üssün en önemli tesisleri arasında çok sayıda hangarın bulunduğu büyük bir uçak pisti ve binlerce çalışanı barındırabilecek kapasitede yatakhane dikkat çekiyor. Yerel medyaya yansıyan haberlere göre, uçakla tesise gelen çalışanlar özel bir terminale iniyor ve hükümet araçları onlara eşlik ediyor. Bu arada üste son dönemde gerçekleştirilen deneylerden bazılarının yayınlandığı belirtilirken, bunlar arasında simülasyonlu silahlar, havadan atılan roketler ve patlayıcılar yer alıyor.
Üssün büyük bölümünün ise on yıllarca gerçekleştirilen silah testleri sonucunda oluşan radyoaktif atıklardan dolayı “girilmez” yani “yasak bölge” olduğu belirtiliyor. ABD Enerji Bakanlığı, bölgeyi temizlemek için çalışmalara başladığını belirtmekle birlikte radyasyonun özellikle 1963 yılında gerçekleştirilen nükleer silah testlerinden kaynaklandığı kaydediliyor. 1963’teki söz konusu nükleer silah testinin, ABD ve İngiltere’nin birlikte gerçekleştirdiği 'Hız Treni Operasyonu' olduğu ve test sırasında 'kirli bomba' içinde bulunan radyoaktif parçacıkların dağıldığı belirtiliyor.