23.01.2020-16:12
(Son Güncelleme:23.01.2020-16:07)
Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Mahmut Özer, bir gazeteye verdiği röportajda eğitimdeki gelişmeleri anlattı. Mahmut Özer, Milli Eğitim Bakanlığının sınav hizmetlerinde uluslararası standartları yakaladığını ifade etti.
Milli Eğitim Bakan Yardımcı Mahmut Özer Röportajı
MEB yıl içerisinde çok sayıda sınav yapmakta. Sınav kapasitesi hakkında bilgi verebilir misiniz?
Milli Eğitim Bakanlığı bir taraftan kendi bünyesindeki öğrencilere yönelik merkezi sınavlar yaparken diğer taraftan diğer kamu kurum ve kuruluşlarına da sınav hizmeti vermektedir. Her yıl yapmış olduğu sınavlara yaklaşık 15 milyon aday katılmaktadır. Dolayısıyla Bakanlığımızın devasa bir sınav kapasitesi bulunmaktadır.
Sınav salon poşetlerinin etiketlenmesi, sınav kutularının etiketlenmesi, sınav salon poşet içeriğinin ve sınav kutularının oluşturulması manuel yürütülmekteydi. Bu durum, zaman zaman eksik evrak veya hatalı evrak gönderilmesine yol açabilmekteydi. Bu sorunların çözümü için sınav evrakların paketlenmesine yönelik otomasyon sistemine geçiş yaptık. Yeni sistemin kurulumu tamamlandı. Artık sınavlara ait cevap kâğıtları, salon yoklama listeleri ve sınav kitapçıklarının paketlenmesinin her aşaması elektronik olarak takip edilerek paket içeriğinin oluşması otomasyon sistemi ile sağlanacak. Sınav kutu içerikleri de sınav salon poşetleri üzerinden elektronik doğrulama yapılarak otomatik olarak oluşturulacak.
Sınav hizmetlerinin sağlıklı yürütülmesi için çok ciddi bir yatırım yapıldığı müşahede ediliyor?
Evet. Bu yatırımları yaparken bir taraftan da ISO 9001 ve ISO 27001 belgeleri almak için çalışmalarımız devam ediyordu. Yani tüm yatırımlarımızı ve ölçme hizmetlerine ilişkin süreçlerimizi çok daha güçlü ve işlevsel hale getirmek için planladık. Yapılanlar bu hedefin birer parçası.
Bahsettiğiniz ISO 9001 ve ISO 27001 belgeleri ne anlama geliyor?
Bakanlık olarak Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğümüzün ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi ve ISO 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemine sahip olması için 2019 Ocak ayında çalışmaları başlatmıştık ve bu süreçte yukarda değindiğim önemli yatırımları da yaptık. ISO 9001, kalite yönetim sistemi ile ilgili önemli bir sertifikasyon. Diğer taraftan ISO 27001 sahip olduğunuz bilginin gizliliği, bütünlüğü ve erişilebilirliğini garanti altına alan uluslararası bir standart. Tüm süreçlerimizi uluslararası standartlar için yeniden yapılandırdık. Çalışmalarımız tamamlandı ve bu belgeleri almak için yaptığımız başvuru üzerine yapılan dış değerlendirmeyi başarıyla geçtik ve her iki belgeyi de aldık. 2019 sonu itibariyle bu süreç de başarılı bir şekilde tamamlanmış oldu.
Bakanlık olarak belirli bir sistematik içerisinde değerlendirme raporları yayımlamaya başladınız. Bu da hedeflediğiniz süreçlerin bir parçası mı?
Evet. Bu tip değerlendirme raporları eğitimle ilgili tüm alanlarda sürekli iyileştirme kültürünün güçlendirilmesi için önemli bir dayanak sağlıyor. Bu amaçla 2018 yılsonu itibariyle yeni bir seri başlatarak raporlar yayımlamaya başladık. Eğitimle ilgili tüm süreçlerimizi verilere dayalı olarak değerlendirmek ve kamuoyu ile paylaşmak için bu raporları yayımlamaya başladık. Bu bizim için hem hesap verebilirlik ve şeffaflık açısından hem de eksikliklerin görülmesi ve dolayısıyla süreçlerin iyileştirilmesi açısından oldukça önemli bir işleve sahip. Şu ana kadar 11 rapor yayımladık. Raporlarımız şu ana kadar 4 milyon kez indirildi. Bu rakam bile raporların ne kadar önemli bir boşluğu doldurduğunu gösteriyor. Böylesine bir yoğun ilgili beklemiyorduk. Bildiğim kadarıyla, 2019 yılında öğrenci başarı izleme araştırmalarına başladınız.
Evet. 2023 Eğitim Vizyonunda bu konuya özel bir yer verilmişti. Bu kapsamda farklı kademelerde ve sınıf düzeylerinde herhangi bir notlandırma olmaksızın öğrenci başarı izleme araştırması yapılması öngörülmüştü. 2019 yılı Nisan ayında 81 ilde 4., 7. ve 10. sınıf düzeylerinde Türkçe, Matematik ve Fen Bilimleri dersleri ile ilgili öğrenci başarı izleme araştırmasını tamamladık. Araştırma 2 bin 865 okulda ve yaklaşık 350 bin öğrenciyi kapsayacak şekilde gerçekleştirildi. Oldukça büyük ölçekli bir araştırma oldu. 4. sınıf düzeyindeki değerlendirme raporunu yayımladık. Diğer değerlendirme raporlarını da yakında yayımlayacağız.
Araştırma sonuçlarını ne yapacaksınız?
Bu araştırma sonuçlarında elde edilen bulgulara dayalı olarak okullarımıza destek vermeyi amaçlıyoruz. Altyapı desteğinden öğretmen eğitimine kadar tüm süreçlerde bu bulguları kullanmaya başladık, ilgili genel müdürlüklerimiz bu konuda çalışmalarına başladılar. Öğrencilerimizin hangi konularda bilgi ve beceri eksiklikleri varsa öncelikle onları telafi edecek yaklaşımlar belirleniyor. Ayrıca öğretmenlere yönelik eğitim planlamaları yaparken de bu veriler kullanılacak. Diğer taraftan bu verileri okullar ve bölgeler arası farkları azaltmak üzere sistemde sürekli iyileştirici tedbirler alınmasında da kullanacağız. 2020 yılında da yine aynı sınıf düzeylerinde öğrenci başarı izleme araştırması yapacağız. Dolayısıyla iyileştirme için attığımız adımların sonuçlarını da izleyebileceğiz. Araştırma sonunda elde edilen bulgular, ayrıca destekleme ve yetiştirme kursları için de geri besleme sağlayacaktır. Böylece hangi öğrencilerin hangi derslerden destekleme ve yetiştirme kursları alması gerektiği de beklenebilecektir.
Dört beceride Türkçe sınav pilot uygulaması önemli bir yenilik. İlk kez yapıldı değil mi?
Evet. Bakanlık olarak dört beceri de Türkçe sınav yapabilmeyi hedef olarak kendimize koymuştuk. Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğümüz ve Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığımız sınavın içeriği ve soru hazırlama süreçlerini birlikte yürüttüler. Bilgi işlem Dairesi Başkanlığımız da sınav için özel yazılım yazdı ve teknolojik altyapısını tamamladı. Başlangıçta 15 ili pilot uygulama için seçtik ve 2019 yılı Mart ve Nisan aylarında pilot uygulamayı başarılı bir şekilde tamamladık. Seçilen 15 ilin Milli Eğitim Müdürleri hem uluslararası standartlarda e-Sınav salonlarının oluşturulmasında hem de sınavın sorunsuz bir şekilde uygulanmasında büyük emek verdiler. Bu projeye yönelik değerlendirme raporunu da yayımladık. 2020 yılında 4. ve 11. sınıflara yönelik dört beceride Türkçe sınav yapacağız. Böylece projeyi her kademede uygulamış olacağız. Elde edilen bulgularla Türkçe eğitim süreçlerini yeniden yapılandıracağız. Sonrasında standart sınav geliştireceğiz.
Bu kadar çok sayıda adayın katıldığı sınavları nasıl yönetiyorsunuz? Altyapınız zorlanmıyor mu?
Kendimizi sürekli güncelliyoruz. Son bir yılda çok ciddi yatırım yaptık. MEB, yaklaşık 20 yıl önce kurulan iki ünite web ofset makinesi ile bu sınavlara ait evrakları basıyordu. Son yıllarda bu makinelerde arızalar sıklaştı ve bakımında sıkıntılar baş göstermeye başlamıştı. Diğer taraftan bu matbaa makinesiyle ancak iki renk baskı yapılabilmekteydi. Öncelikle kullanılan mevcut makine güncel teknolojiyle yenilendi. Hem sistemi yedekli hale getirmek hem de baskı kalitesini artırmak için dört renk web ofset baskı makinesi alımı gerçekleştirildi. Kurulum işlemleri tamamlandı. Yapılan yatırımla sınav kitapçıklarının artık renkli olarak basılması sağlandı. Yedeksiz olarak çalışan baskı sistemi, iki renk baskı için yedekli duruma getirilmiş oldu. Böylece herhangi bir arıza durumunda sınav kitapçığı basımının olumsuz etkilenmesinin önüne geçilmiş oldu. Sınav hizmetlerinin kaliteli bir şekilde sürdürülebilmesi için çok önemli bir yatırımı gerçekleştirmiş olduk.
Tüm bu projeleri 81 ilde gerçekleştirmek zor değil mi?
Elbette zor. Sadece araştırmayı yapmak değil, ayrıca onu doğru bir şekilde analiz etmek, bulguları tespit etmek ve sonrasında doğru iyileştirici önlemleri uygulamaya koyabilmek bütünsel bir yaklaşım gerektiriyor. Bu konuda süreçleri kolaylaştırmak için 2019 yılında önemli bir adım attık ve 81 ilde Ölçme Değerlendirme Merkezlerinin kurulumlarını tamamladık. Bu araştırmalarda 81 ildeki bu birimlerimizi kullandık. Yeterlilik temelli bir değerlendirme sisteminin kurulmasında da bu birimlerimizi aktif bir şekilde kullanıyoruz.
İllerde düzenlenen destekleme ve yetiştirme kurslarına yönelik benzer bir öğrenci başarı araştırma yapmayı da planlıyordunuz. Bu konuda bir gelişme var mı?
2019 yılında yaptığımız bir yönerge değişikliğiyle her dönem sonunda kapsamlı bir öğrenci başarı araştırması yapmayı öngörmüştük. Bu araştırmanın 5. sınıftan 12. sınıfa kadar tüm seviyelerde Türkçe, matematik, fen bilimleri ve yabancı dil derslerinden izleme ve değerlendirmeye yönelik olması öngörülmüştü. Bu dönem sonunda 81 ilde toplam 2347 okulda 180 bin 177 öğrenci üzerinden bu araştırmayı da başarılı bir şekilde tamamladık. Bu da ilk kez gerçekleştiriliyor. Değerlendirme sonunda bu kurslarımızın verimliliğini görmüş olacağız. Elde edeceğimiz bulgulara dayalı olarak bu kursların öğrencilerimizin başarılarına etkilerini ve dolayısıyla kursların etkinliğini artırabilmek için gerekli destekleri sağlayacağız. İkinci dönem sonunda da benzer araştırmayı tekrar uygulayacağız. Gerçekleşecek iyileştirmeleri de izleyebileceğiz.
Çok farklı alanlarda öğrenci başarılarını izliyorsunuz ve ona göre önlemler almaya çalışıyorsunuz. Bu artık eğitimde yeni bir döneme mi işaret ediyor?
Evet. Tüm süreçlerimizi veriye dayalı bulgulara göre yürütmek ve iyileştirmek istiyoruz. Bu yaklaşım özellikle atılan yeni adımların ve başlatılan yeni projelerin sonuçlarının da net bir şekilde izlenebilmesine imkân veriyor. Bu yeni yaklaşım ile eğitimle ilgili tüm süreçlerimizde sürekli iyileştirme kültürünün güçlendirilmesi ve bu kültürün tüm katmanlara yaygınlaşması en büyük hedefimiz. Bunu sağladığımızda birçok sorun kolay bir şekilde çözüldüğü gibi çözülemez görünen sorunların da çözümlerinin kolaylaşacağını rahatlıkla göreceğiz.
Haber365
bilgi@haber365.com.tr
DİĞER Eğitim HABERLERİ