Rusya İle Ukrayna Arası Gerginlik Büyüyor: Detaylar Ortaya Çıkmaya Başladı!
Rusya ile Ukrayna'nın savaş hazırlığı detayları ortaya çıktı. İngiliz ve Ukrayna basını yaşanan süreçteki detayları aktardı.
Rusya ile Ukrayna arasında gerginlik tırmanırken konu ile ilgili yeni detaylar ortaya çıkıyor. Rusya, NATO, Almanya ve Ukrayna çemberi etrafında detaylar genişliyor. Rusya lideri Kırım ve Kerç Boğazı'na yeni füze sistemi göndermeye hazırlanırken, Izvestia doğrudan Bayraktar TB2 SİHA'dan söz etmese de 'diğer hava hedefleri' ifadesine yer verdi. Financial Times ise, Almanya'nın eski lideri Merkel'in Ukrayna'ya NATO silahlarının sevkini engellediğini yazdı. Rus ordusu, 2014'te el koyduğu Kırım'a ve Kerç Boğazı'na S-300PM2 hava savunma sistemi konuşlandırıyor. Izvestia gazetesi, Super S-300'ün kısa sürede Ukrayna sınırına gönderileceğini bildiriyor. S-300PS'in yerine geçecek yeni hava savunma sistemi, S-400 ve C-350 Vityaz'ın kombinasyonu. Büyük şehirleri korumak üzere tasarlanan S-300PM2, 250 kilometre menzile sahip. Rus yayın organı Izvestia, Karadeniz ve Ukrayna sınırında son iki ayda eşi benzeri görülmemiş bir etkinliğin yaşandığına dikkat çekiyor. NATO ülkelerinin casus uçakları ve savaş gemileri bölgeye akın etti. Nükleer silahlar taşıyabilen ünlü ABD bombardıman uçağı B-1B'nin Kırım yakınlarında uçtuğunu aktaran Izvestia, Rus yetkililerin mevcut tablonun yakın zamanda değişeceğine inanmadığını belirtiyor.
ERMENİSTAN’IN S-300’LERİNİ PARAMPARÇA ETTİ
Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmaların ana konusu olarak Ukrayna’nın Türkiye’den temin ettiği Bayraktar TB2 SİHA’lar var. Rusya'nın S-300PM2 hamlesi, Ukrayna'nın Türkiye'den satın aldığı Bayraktar TB2 silahlı insansız hava araçlarıyla (SİHA) ilk kez Donbas'ta saldırı düzenlemesinden haftalar sonra geldi. Izvestia haberinde doğrudan Bayraktar TB2 SİHA'dan söz etmese de 'diğer hava hedefleri' ifadesine yer verdi. Bayraktar TB2'ler, özellikle Dağlık Karabağ'da Ermenistan'ın S-300'lerini paramparça etmişti.
MERKEL ENGELLEDİ
İngiliz Financial Times gazetesi ise, Ukrayna'nın NATO silahlarının sevkini engellediği gerekçesiyle Almanya'nın eski başbakanı Angela Merkel'i suçladığını bildiriyor. Söz konusu açıklamayı, gazeteye Ukrayna Savunma Bakanı Aleksey Reznikov yaptı. Habere göre Merkel'in veto etmesi nedeniyle Ukrayna keskin nişancıları tespit edebilen sistemleri ABD, İngiltere, Litvanya ve Fransa gibi ülkelerden ikili ilişkilerini kullanarak temin etti. Ukrayna sınırına 100 bin kişilik bir ordu yığan Rusya, Batı'da kırmızı alarma neden oldu. Kremlin savaş iddialarını reddetse de pek çok Batılı basın kuruluşunda Rus birliklerinin sınırda yoğunlaşmasının çatışmanın habercisi olduğu ifade ediliyor. ABD istihbarat yetkilileri de geçen hafta Rusya'nın sınıra tahminen 175 bin asker konuşlandırmayı planladığını belirtmişti. ABD, Rusya'nın 2022'de gerçekleştireceği bir askeri çıkarma hazırlığında olduğunu düşünüyor.
PUTİN'İN BATI'YI ENDİŞEYE SEVK EDEN 5 YAKLAŞIMI
Almanya, ABD, Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Japonya ve Kanada'nın yer aldığı G7 ülkeleri hafta sonu yaptıkları açıklamada, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırması durumunda ağır sonuçlarla karşılaşacağı uyarısında bulundu. Geçen hafta Rusya lideri Vladimir Putin'le görüşen ABD Başkanı Joe Biden ise, Ukrayna'nın işgal edilmesi halinde Moskova'nın korkunç bir bedel ödeyeceğini yineledi. Gazetecilere konuşan Biden, Rus mevkidaşına karşı tamamen açık olduğun belirtip "Eğer Ukrayna'ya karşı harekete geçerse ekonomiyi yıkıp geçecek sonuçları olacak" ifadesini kullandı. ABD Başkanı, hassas görüşmede muhtemel bir Rus müdahalesi durumunda Amerikan birliklerinin Ukrayna'ya gönderilmesinin hiçbir zaman masaya gelmediğini de tekrarladı. Ancak Biden daha fazla NATO ve ABD askerinin ittifakın doğusunda yer alan ülkelere gönderilebileceğini aktardı. ABD Başkanı'nın sözleri, beklendiği gibi Rus medyasında yankı buldu. Güvenli bir ağ üzerinden gerçekleştirilen zirvede Washington'ın Moskova'yı Kuzey Akım-2'nin iptaliyle tehdit ettiği dünya medyasına yansıdı, gazeteler gaz ambargosunun kapıya dayandığını yazdı. Peki Batı'yı savaş konusunda endişenlendiren temel gerekçeler neler?
SOĞUK SAVAŞ’IN SONUNU YENİDEN TASARLAMA ŞANSI
Washington Post'un haberine göre Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yaklaşık 20 yıllık yönetimindeki odak noktası Rusya'yı güçlü bir devlet olarak yeniden inşa etmenin yanı sıra Ortadoğu, Afrika ve en önemlisi de eski Sovyetler Birliği ülkelerindeki etki alanını güçlendirmek. Bu ülkeler arasında Ukrayna da yer alıyor. 2014'te Onur Devrimi olarak adlandırılan ve dönemin Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç'in yönetiminin düştüğü olaylardan sonra Rusya, Kırım'ı ilhak etmişti. O günden bu yana süregelen çatışmalarda da Rusya ayrılıkçı Ukraynalıları destekliyor. Moskova devrim olarak nitelenen yönetim değişikliğini Batı destekli darbe olarak görüyor. İki ülke arasında gerilimin artmasıysa Ukrayna'yı Batı'ya daha fazla yaklaştırmış görünüyor. Rating Group Ukraine ajansının kasımda gerçekleştirdiği ankete göre Ukraynalıların yüzde 62'si Avrupa Birliği'ne (AB), yüzde 58'i de NATO'ya girmek istiyor. Putin ise her iki ittifakı da Rusya'nın "kırmızı çizgisi" diye niteliyor. Aynı şirketin bu ay gerçekleştirdiği anketteyse katılımcıların yüzde 72'si Rusya'yı düşman güç olarak görüyor. Bununla birlikte Putin, Ukrayna'yı tekrar Rusya'nın müttefiki haline getirmeyi kritik bir görev olarak görüyor.
UKRAYNA’NIN DEVLET BİLE OLMADIĞINI ANLAMIYORSUN
Putin bu yorumu eski ABD Başkanı George Bush'a 2008'de Bükreş'te düzenlenen NATO zirvesinde yapmıştı. Bush o dönem Ukrayna ve Gürcistan'ın NATO'ya girmesine yönelik umutları elinden geldiği kadar zorluyordu. O dönem Putin, Ukrayna'nın NATO'ya katılması durumunda Kırım ve ülkenin doğusunun ayrılmasını teşvik edeceğini ve Ukrayna'nın varlığının "bir devlet olarak sona" ereceğini dile getirmişti. Putin temmuzda yayımlanan makalesinde "Ukrayna'nın gerçek egemenliğinin ancak Rusya'yla işbirliği içinde mümkün" olacağını söyleyerek bu düşüncesini tekrarladı. Rusya Güvenlik Konseyi Başkanı Nikolay Patruşev de kasımda verdiği röportajda Ukraynayı "protektora" (güçlü bir devletin koruması altındaki devlet) diye nitelemişti. Üst düzey Rus yetkililer sık sık Ukrayna'nın başka ülkelerin etkisine açık olduğunu dile getiriyor.
RUSYA’NIN GÜVENLİK TAMPONU
Rusya uzun süredir etki alanı olarak gördüğü komşularında güvenlik tamponu oluşturma politikası izliyor. Moskova Carnegie Center'da analist Alexander Baunov, Rusya'nın güvenlik tamponu ihtiyacının geçen yüzyıllardaki Avrupa'dan gelen saldırılarla kök saldığını belirtiyor. Aralarında NATO'nun da bulunduğu rakiplerin, kendi etki alanında silah satma ya da diplomatik ve askeri ittifaklar kurma çabaları Kremlin'in gözünde işgal olarak değerlendiriliyor. Putin'in Ukrayna'dan sorumlu eski yardımcısı Vladislav Surkov haziranda Financial Times'a verdiği röportajda Rusya ve NATO'yu kastederek, "İki kemik arasında yumuşak dokuya ihtiyaç var" demişti. Surkov, Ukrayna'daki çatışmaya dairse, "Sönebilir, alevlenebilir ama kaçınılmaz olarak devam edecek" demişti. Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov perşembe Ukrayna meselesinin Küba Füze Krizi'ne dönebileceği konusunda uyarmıştı. ABD'nin İtalya ve Türkiye'ye Moskova'nınsa Küba'ya nükleer başlıklı füze yerleştirmesi dünyayı nükleer savaşın eşiğine getirmişti. 2014'te Putin, Kırım'ın ilhakının ardından Müttefik Devletler'in dünyayı nüfuz alanlarına böldüğü II. Dünya Savaşı'nın sonundaki anlaşmaya atıfla yeni bir Yalta Anlaşması çağrısında bulunmuştu. Etki alanını korumak isteyen Rusya için ideal senaryo Ukrayna'nın geri kazanılmasına ya da en azından Kiev'in tarafsızlığının sağlanmasına işaret ediyor.
TEK RUSYA
Putin geçen yaz yayımlanan Rusya ve Ukrayna'nın "tek bir halk" olarak "tarihi birliğini" öven yazısının ardından Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenskiy bu kardeşliği "Kabil ve Habil"in ilişkisine benzetmişti. Moskova'nın görüşü Rusya, Ukrayna ve Belarus'un atası sayılan Kiev Knezliği'ne vurgu yapıyor. Putin, Batı'nın bu Slav kardeşliğini bölmeye çalıştığını düşünüyor. Ancak Rusya'yı düşman kuvvet olarak gören Ukraynalılar bu görüşün ülkenin Rus egemenliğine karşı geldiği 2004-2005 ve 2014 devrimlerini yok saydığını dile getiriyor. Moskova ise Ukrayna'da Rusça konuşanları kendisinin korumasına muhtaç olarak tasvir ediyor. Rusya'nın Donbas'ın bir kısmının yer aldığı Doğu Ukrayna'nın iki ayrılıkçı bölgesinde 500 binden fazla kişiye pasaport verdiği belirtiliyor. Eylülde binlerce kişi parlamento seçimlerinde oy kullanmak üzere buradan Rusya'ya gitmişti. Washington Post'a göre pasaportlar Rus vatandaşlarını savunmak amacıyla askeri müdahale için muhtemel bir "bahane" sunuyor.
KAOS İHRAÇ EDİLİYOR
Yolsuzluğun önlendiği, sivil toplumun geliştiği, seçimlerin sağlıklı yapıldığı, güçlü, istikrarlı, Batı'ya eğilimli demokratik bir Ukrayna, Rusya açısından bir kabus senaryosu. Yanı başında özgür, gelişen bir demokrasi, Ruslara kendi sistemlerini sorgulamaları için ilham verebilir. Ukrayna'da Batı'nın güçlenmesi Rusya için etki alanına "kaos ihraç" edilmesi anlamına da geliyor.