Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Azerbaycan Cumhubaşkanı İlham Alivey ile Kremlin sarayında yapmış olduğu görüşme sonrasında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Putin, Rus ayrılıkçıların kontrolündeki Luhansk ve Donetsk’teki halkların iradesinin tanınması gerektiğini belirtti. “Minsk anlaşmalarının artık geçerliliği yok. Donetsk ve Luhansk’ı tanıdık' açıklamasında bulunan Putin, 'Kiev yönetimi Kırım halkının iradesini kabul etmeli' şeklinde konuştu.
Ülkesinin Donetsk ve Luhansk'ı tanıması nedeniyle Minsk anlaşmalarının bir anlamı kalmadığını ifade eden Putin, 'Evet, Minsk Anlaşması artık yok. Donetsk ve Luhansk'ın bağımsızlığını tanıdık. Avrupa, Kiev'i Minsk Anlaşmasını uygulamaya zorlamakta başarısız oldu. Bu yüzden Donetsk ve Luhansk'ı tanımaktan başka çaremiz kalmadı' açıklamalarında bulundu.
BU BELGEYİ HAZIRLAYANLAR ARASINDAYDIM
Donbass Bölgesi'ndeki sorunun çözümü için imzalanan Minsk anlaşmalarının hazırlanmasında kendisinin de şahsen bulunduğunu dile getiren Putin, 'Bir kez daha altını çizmek istiyorum; Minsk Anlaşmasının uygulanmasına ilgi duyuyorduk, çünkü bu bir uzlaşı sonucuydu. Bu belgeyi hazırlayanlar arasındaydım. Ukrayna yönetimi alenen Minsk Anlaşması'nı uygulamayacaklarını açıkladı. Minsk Anlaşması aslında Rusya, Donetsk ve Luhans'ı tanımadan çok önce Kiev tarafından öldürüldü' açıklamasında bulundu.
NÜKLEER SİLAHLARI RUSYA İÇİN TEHDİT
Donbass halkına yönelik Kiev ordusu tarafından saldırılar gerçekleştirildiğini ifade eden Putin, 'Böyle bir karar aldık çünkü Rusya, Donbass halkına yönelik soykırıma daha fazla müsamaha gösteremezdi' açıklamasında bulundu.
Bölgedeki istikrarın çözümünde tek yolun Ukrayna'nın NATO'ya katılmaması olduğunu savunan Putin, 'Ukrayna'nın taktiksel nükleer silahlar elde etmesi Rusya için stratejik tehdit" şeklinde konuşarak şöyle devam etti, 'En iyi çözüm Kiev'in NATO'ya katılmaması ve tarafsızlığa bağlı kalması' açıklamalarında bulundu.
Cumhurbaşkanı Aliyev ise, Rusya ve Azerbaycan, asırlık dostluk ve iyi komşuluk bağlarına sahip olduğunu belirterek, 'Bugün bu ilişkiler niteliksel olarak yeni bir seviyeye ulaştı. Ülkelerimiz arasında çok geniş bir yasal çerçeve var, 245 belge imzalandı. Ancak bugün aralarında imzalanan Bildirge özel bir önem taşımaktadır. Bu Bildiri, ilişkilerimizi ittifak düzeyine yükseltiyor. Bu hem büyük bir ayrıcalık hem de büyük bir sorumluluktur. Müttefik Bildirgesi üzerindeki pratik çalışmalar bir yıldan fazla bir süre önce başladı. Bu süre zarfında, ülkelerimizin ilgili uzman grupları, faaliyetlerimizin neredeyse tüm kilit alanlarını kapsayan 43 maddeden oluşan çok kapsamlı bir belge üzerinde anlaştılar' açıklamasında bulundu.
ETKİLEŞİM SEVİYEMİZİ ARTIRACAKTIR
Karşılıklı yatırımları fazlalaştırmak için birçok fırsatların mevcut olduğunu dile getiren Aliyev, 'Bugün, bölgedeki yeni durumu ve yeni jeopolitik gerçekleri göz önünde bulundurarak, ulaştırma alanındaki işbirliğini sadece ikili formatta değil, aynı zamanda çok taraflı, bölgesel formatta derinleştirme olanaklarını ayrıntılı olarak tartıştık. Zaten '3+3' adında bir işbirliği platformu var. Bu alanda da dahil olmak üzere ilk adımı attıktan sonra bu platformun taraflarının işbirliği yapacaklarına inancım tamdır. Bugün bölgede iletişimin açılması konusu da tartışıldı ve bu konunun çok iyi umutları olduğunu düşünüyorum. Bugün Rus şirketlerinin işgalden kurtarılmış bölgelerdeki çalışmalara katılımını da tartıştık ve bu çalışmaya büyük ilgi var.' dedi ve sözlerine şu sözleriyle devam etti, 'Bugüne kadar Rus şirketlerinden 14 teklif geldi ve bu teklifleri dikkatle değerlendiriyoruz. Bunun işbirliğimizin yeni bir alanı olduğunu düşünüyorum. Hem pratik açıdan faydalı olacak hem de etkileşim seviyemizi artıracaktır' ifadelerinde bulundu.
Putin'le gerçekleştirdiği görüşmede bölgedeki çatışma sonrası durumu ayrıntılı olarak tartıştıklarını ifade eden Aliyev, “Rusya'ya ve şahsen Devlet Başkanı Vladimir Putin'e Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki savaşın sona ermesindeki ve çatışma sonrası çözüm çabalarındaki rolleri için teşekkür ediyoruz. Rusya, Türkiye, İran, Azerbaycan ve Ermenistan'ın da içinde bulunduğu 3+3 platformunda faaliyetimiz Azerbaycan'ın niyetinin bir göstergesidir.' dedi ve sözlerine şu şekilde devam etti,' Elbette, Ermeni tarafının, tüm Ermeni silahlı kuvvetlerinin Azerbaycan topraklarından çekilmesine ve ana taraf arasındaki iletişimin açılmasına ilişkin 9-10 Kasım 2020 Bildirgesi'nin tüm hükümlerini tam olarak uygulamasını bekliyoruz. Daha önce de belirttiğim gibi, Başkan Vladimir Putin, savaşın sona ermesinde, sıcak bir aşamadan siyasi bir çözüme geçitte önemli bir rol oynadı. Bugün Rusya, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki ilişkileri normalleştirmenin yollarını bulmada ana ortağımızdır. Bunun için fırsatlar var. Azerbaycan, barış anlaşması üzerinde çalışmaya başlamaya hazır olduğunu defalarca dile getirdi. Anlaşma, birbirleriyle ilişkilerini düzenlemek isteyen herhangi bir ülke için gerekli olan sınırlanın belirlenmesi ve diğer konuları kapsayacaktır” açıklamalarında bulundu.
SAVAŞA İHTİYACIMIZ YOK
Savaştan sonra bölgedeki yeni düzenin yeni fırsatlar oluşturacağından emin olduğunu belirten Aliyev, 'Azerbaycan barışçıl bir gelecek için kararlıdır. Savaşa ihtiyacımız yok. Ona hiç ihtiyacımız olmadı. Azerbaycan topraklarının kurtarılması ve askeri yollarla toprak bütünlüğünün yeniden sağlanması zorunlu bir önlemdi ve savaş sonrası dönemde bu sorunu siyasi yollarla çözmeye hazır olmamız, niyetimizi gösteriyor. Rusya ve Azerbaycan'ın ortak çabalar yoluyla Kafkasya'da barışın güçlendirilmesine ve Hazar bölgesi ve Avrasya sahasında işbirliğine önemli ve kesin bir katkı sağlamaya devam edeceklerinden eminim' açıklamasında bulundu.
Aliyev ve Putin ayrıca, Rusya ile Azerbaycan arasındaki ilişkileri müttefiklik düzeyine çıkaran 'Azerbaycan ile Rusya arasındaki müttefiklik hakkında karşılıklı faaliyetler' bildirgesini imzaladı.