Son günlerde sık sık marketlerden aldığımız sebze ve meyvelerde miktarı yükseldikçe insan bedenine zararı da artan pestisitlere rastlandığı haberlerine çokça rastlamaya başladık. Özellikle domates ve biber gibi ürünlere yapılan analizlerde pestisit oranı olması gerekenin çok üstünde çıkarken insanlar da pestisitlerden uzak kalabilmenin yollarını aramaya başladı.İşte o yöntemler...
Pestisitler, gıda sistemlerinde çok hassas bir rol oynar. Yeterli gıda üretimini sağlamaya katkıda bulunurken, gıda güvenliği, sağlık ve çevreye karşı da tehdit oluşturur. Pestisit, tarımda ekinlere ve bitkilere zarar verme potansiyeli bulunan haşereleri, istenmeyen otları, böcekleri yok etmek ve kontrol altında tutmak için kullanılır. Kimyasal yapılarına ve işlevlerine göre sınıflara ayrılan pestisitin, böcek, ot ve mantar öldürücü gibi çeşitleri var ve pestisitler gıdalarda kalıntı bırakabilir. Önemli olan bu kalıntının miktarıdır.
Pestisit, meyve-sebze gibi gıdaların iyi yıkanmayıp yenmesi sonucunda sağlık açısından ciddi zararlara neden olabilir.
Pestisitlerin Zararları Nelerdir?
Pestisitler türüne göre farklı insanları farklı şekilde etkiler. Pestisitlerin insanlar için risk oluşturma ihtimali yüksektir ve sağlık üzerindeki etkileri değişiklik gösterir. Bazı pestisitler kanserojen olabileceği gibi bazıları da sinir sistemini etkileyebilir.
Çocuklar bazı pestisitlere yetişkinlerden daha duyarlıdır. Yetişkinlerle karşılaştırıldığında, pestisitlere daha fazla maruz kalırlar. Yerlerde veya çimenlerde oynadıklarında veya ağızlarına nesneler koyduklarında, bahçelerde veya çimenlerde kullanılan pestisitlere maruz kalma şansları artar. Ayrıca, çocukların gelişmekte olan vücutları bazı kimyasalları yetişkinler kadar etkili bir şekilde parçalayamayabilir.
Anlık etkileri nelerdir?
Pestisitin anlık etkileri, burunda yanma, batma ve kaşıntı, boğaz ve cilt tahrişi, döküntüdür. Bunun yanı sıra bulantı ve baş dönmesi de gelişebilir. Genel olarak pestisit zehirlenmesi soğuk algınlığına benzer semptomlar da gösterebilir.
Pestisitin sağlığa zararları uzun vadede kendini gösterebilir. Beyin hasarı, doğum kusurları, kısırlık, böbrek, akciğer hasarları pestisitin uzun vadede etkileri olabilmektedir. Pestisite maruz kaldıktan sonra etkileri haftalar hatta aylar sonra ortaya çıkmayabilir ve bu durum da sağlık üzerindeki etkilerini ilişkilendirmek zorlaşabilir.
Astım veya diğer kronik hastalıkları olan herhangi bir yaştaki kişilerin, pestisit maruziyetinden sonra hastalanma olasılığı sağlıklı bireylerden daha yüksek olabilir. Bazı kişiler ayrıca belirli pestisitlerin kokusuna veya diğer tahriş edici etkilerine karşı daha hassastır.
Ancak bireysel duyarlılıkları ne olursa olsun, pestisit ile ilgili en büyük tehlikede olan kişiler, pestisitleri karıştıran veya uygulayan işçilerdir. Onlar pestisitten etkilenme riski en yüksek olan kişilerdir. Evlerinde pestisit kullanan kişiler, özellikle ürün etiketindeki talimatları dikkatli bir şekilde takip etmezlerse, aşırı maruz kalabilir ve hastalanabilirler. Tarım alanlarının yakınında yaşayan insanların çiftlik kimyasallarına maruz kalma olasılığı şehir sakinlerinden daha fazladır. Madde madde pestisitlere maruz kalmayı azaltmanın 6 yolunu sıraladık:
1. Organik ve yerel olarak yetiştirilen meyve ve sebzeleri satın alın.
Yerel pazarınızdan mevsiminde organik ürünler satın almak, pestisit içermeyen ürünlerin en iyi güvencesidir.
Sınırlı bir bütçeniz varsa, ailenizin en çok yediği ürünler için organik seçenekler arayın. Ulusal araştırmalar ayrıca çiftçi pazarlarından alınan meyve ve sebzelerin organik olmasalar bile daha az pestisit içerdiğini göstermiştir.
2. Meyve ve sebzeleri yemeden önce yıkayın.
Üründeki kimyasal kalıntıları gidermek için en etkili yöntem akan su altında, ovarak yıkamaktır. Sert meyve sebzeler için, meyve-sebze ovma fırçası kullanılabilir. Araştırmalar, meyve ve sebzeleri soğuk suda durularken yumuşak bir fırça ile ovmanın bazı pestisit kalıntılarını azalttığı gösteriyor.
Kabuklu meyvelerin de yıkanması gerekir çünkü kabuğu soyarken, dış katmanındaki mikroorganizmalar içeri geçerek risk yaratabilir.
Bir araştırmada elmaları %1’lik karbonatlı suyla yıkamanın, pestisit kalıntılarını gidermede tek başına musluk suyundan daha etkili olduğu saptandı.
3. Hangi meyve ve sebzelerde daha yüksek pestisit kalıntısı bulunduğunu bilin.
Ürünlerdeki pestisit kalıntılarıyla ilişkili sağlık risklerinin çoğu, nispeten az sayıda meyve ve sebzede yoğunlaşmaktadır. Hangi meyve ve sebzelerin en yüksek risk oluşturduğunu bilerek, yiyecekleri daha dikkatli yıkamak, bazı meyvelerin kabuklarını soymak veya ticari kaynaklardan kaçınmak gibi önlemler alabilirsiniz.
The environmental working group’un her yıl yayınladığı rapor içeriğinde 2022 yılında en çok pestisit kalıntısı bulunan sebze ve meyveleri; çilek, ıspanak, lahana, kara lahana, şeftaliler, nektarin, elmalar, üzüm, biberler, kirazlar, armutlar, kereviz ve domates olarak belirledi.
4. Kendi ürününüzü yetiştirin.
Evinizin önünde arkasında yer alan toprağı verimli bir bahçeye çevirmek mümkün, ya da bir balkon bahçesi yaparak aileniz için gerekli olan ürünlerin bir kısmını yetiştirebilirsiniz. Organik yöntemler, pestisit ve kimyasal gübre ihtiyacının yerini alabilir ve bahçeyle ilgilenmek çocuklar için de sağlıklı bir aktivitedir.
5. Ev ve bahçedeki böcekleri kontrol etmek için toksik olmayan yöntemler kullanın.
Kimyasal bazlı ilaçların, böcek ve haşereleri kontrol için kullanılması, sizler için büyük bir tehdit oluşturabilir. EPA sözcüsü Dale Kemery, ebeveynlerin evde veya bahçede pestisit kullanımına başvurmadan önce diğer haşere kontrol taktiklerini denemelerini tavsiye ediyor. Evdeki böcek sorunlarını kontrol etmek için, aileniz veya evcil hayvanlarınız için herhangi bir tehlike oluşturmadan çok çeşitli yaygın iç mekan böceklerini öldürecek etkili, toksik olmayan yöntemler var bu yöntemleri araştırabilirsiniz. Bahçede organik yöntemlerle sağlıklı bitkiler yetiştirmek en iyi haşere caydırıcıdır.
6. Evinizde 'ayakkabı yasak' politikası olsun.
Evinize gelen ziyaretçiler, kimyasal gübreler ve herbisitler ile işlenmiş bir çimenlikte yürürken, bu kimyasalların kalıntıları evinize kadar izlenebilir. Bazı durumlarda, bu kalıntılar halı ve zemin yüzeylerinde yıllarca kalabiliyor. Ayakkabıları kapıda bırakmak gibi basit bir uygulama bu riski en aza indirecek ve ev temizlik işlerinizi azaltacaktır.