CHP Genel Başkanı Özgür Özel partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Özel'in açıklamalarından başlıklar şöyle:
ÖĞRETMENLERİN HAKLARI: Geçtiğimiz pazar günü Öğretmenler
Günü'ydü. Bu iktidar geldiğinde en düşük öğretmen maaşı 23 çeyrek altın satın
alabilirken, bugün 8 çeyrek altın alabiliyor. Yani bu iktidar, bir öğretmenin
maaşından 15 çeyrek altın, bugünkü parayla 75 bin lira çalmış. Öğretmenlere
sesleniyorum: Hocam bunun da var bir çaresi o da Cumhuriyet Halk Partisi...
Deprem BÖLGESİNDE KONUT YAPIMI: Halen daha siftahsız
kapatılan dükkanlar varken, bu mücbir sebebin her sefer tartışma konusu olup 3
ay uzatılması yerine, 3 yıllığına uzatılması bütün esnaf ve esnaf örgütlerinin
talebidir. Bunu böyle bekliyoruz. Esas sorun tutulmayan söz. Sayın Erdoğan ‘1
yılda 650 bin konut yapacağım’ dedi. Olmaz, yapamazsın dedik. Depremzedelerin
umudunu çalmayın dedik. Şu ana kadar teslim edilen konut 130 bin. 2 yıl sonra 5
depremzeden 4’ü çadırda kalıyor. Deprem bölgesinde herkes mağdur, en çok da
Hatay mağdur.
MADENCİLERİN DİRENİŞİ: Madenciler haklarını arıyor. 1987’de
devlet hem santrali hem madeni açtı Çayırhan'da. Altın yumurtlayan tavuğu kesmişiz.
4 Aralık’ta yeniden özelleştirecekler. 17 şirket kıyasıya yarışacak ama kimin
tarafından alınacağı herkes tarafından biliniyor. Utanmasalar kırmızı kurdele
takacaklar. Mesele şu, biz 2020 yılında altın yumurtlayan tavuğu kesmişiz,
Tayyip Bey diyor bir daha keselim. Bırakın devlet, millet, işçi kazansın.
Nallıhan’a dayanışmaya giden herkesi tebrik ediyorum. Sonuna kadar bu
mücadeleyi destekliyorum Erzincan İliç’te 9 kardeşimiz gitti. Heyet, bilirkişi
dedi ki ‘Faciada kapasite artış raporu verenler bu işten suçludur’ dedi.
Raporun altından Murat Kurum’un imzası çıktı. Birinci bilirkişi Murat Kurum’u
sorumlu tutunca, ikinci bilirkişi sorumluluk yok dedi Murat Kurum’u kurtardı.
İki rapor taban tabana zıt. 9 işçinin iki eli öbür dünyada yakanızdadır.
Yaptırın anketi, millet bizim gibi mi düşünüyor sizin gibi.
Hodri Meydan, sen mi doğru diyorsun biz mi? Millet sen gibi mi biz gibi mi
düşüyor.
BAHÇELİ'YE YANIT: Bahçeli geçen ay bir açıklama yaptı.
Açıklamasının arkasında durduğunu söyledi. Bu Bahçeli'nin söyledikleri var
bizim de aklımız var. Biz ne diyoruz. Toplumsal mutabakata dayalı çözüm
olacaksa varız, ancak bir kırmızı çizgimiz var. Şehit ve gazi ailelerinin
rızası. Şehit aileleri ve gazilerin gözünün içine bakamayacağımız hiçbir şeye
'evet' demeyeceğiz. Bizim çizgimiz budur.
KAYYIMLARA TEPKİ: 22 yıl sonra iktidar seçim kaybedince bir
durulmuştu fakat yeniden kutuplaşma ve kayyım siyasetine geri döndüler. CHP'nin
Esenyurt Belediyesi'ne son derece provakatif, yatak odasına dalarak,
belediyenin kapısını kırarak, avukatsız arama yaparak Ahmet Özer'i tutuklamaya
kalktılar, ardından Mardin, Batman Halfeti ve bu hafta sonu Tunceli ve Ovacık,
Mustafa Sarıgül, aileye taziye verdiği için terörö örgütü üyesi ilan ettiler.
Taziye ölüye değil diriye yapılır. Hiçbir anne çocuğunun suçundan sorumlu
tutulamaz. İşin aslı o dönemde dönemin savcısı vali beyin de bilgisi var
diyerek, belediye başkanımıza 'bu cenazeyi siz götürün biz götürürsek orada
tuzak olabilir siz götürün' demişler. Belediye Başkanı valiye sormuş, aileyi
aramışlar ve cenazeyi götürmüşler bu vakadan terör örgütü üyesi olmakla
suçlanıyor. Bu olaydan sonra 3 kere daha belediye başkanı seçildi. Sırf CHP'nin
bir terör örgütünden belediye başkanları varmış gibi göstermek için Ahmet
Özer'i yapmadığı telefon görüşmesiyle, kızının evinin kirasını örgütten gelen
para diye tutukladılar. 4 günde 200 kişiye iddianame yazan savcı, bir ay oldu
iddianame hazırlayamadı, gizli tanık bulmuş oradan suç arıyor.
PARTİLERDEN ORTAK TEKLİF: Bütün grup başkanvekillerini
kutluyorum. OHAL'den kalan bu kayyım atama işlerine, 10 parti birden kanun
teklifiyle bunun kaldırılmasını konuşuyor. Kayyım ne DEM'in işidir ne CHP'nin.
Bugün bize yarın başkasına. Eğer bir kişi terörle ilgiliyse mahkeme kararı
verir görevden alırsın. Yerine o güne kadar dava açmadığın belediye meclis
üyelerinden seçilir. FETÖ ile mücadele için bir icat çıkardılar bunun üzerinden
CHP'ye DEM'e yarın bir başkasına saldırıyorlar. Burada 10 siyasi partinin ben
bunun yanında durmam demeden doğrunun yanında imza attılar.
ADALAT BAKANI'NA: Ahmet Özer tutuklandığı gün Adalet
Bakanlığı'na yazı yazdık. 28 gündür CHP Genel Başkanı, yardımcıları,
milletvekillerinin görüşme talebine cevap vermiyorlar. Adalet Bakanı'nı aradım.
Haftalardır telefonlarımıza çıkmıyor. Ağızlarındaki bakla 'Akın Gürlek'le
ilgili çok ağır konuşuyorsunuz.' Sen bizi Ahmet Özer’le görüştürmeyerek benim
muhalefetimi terbiye edeceksiniz öyle mi? Senin de sana o talimatı verenin de
alnını karışlarım da sana minnet etmem. Bir sözüm de Numan Kurtulmuş'a. Kendisi
de hak verdi, 'aradım Bakanı size dönecekler' dedi, ses soluk yok. Siz Meclis
Başkanı olarak bu sorunu nasıl çözemezsiniz. Akın Gülek bu sarayın celladıdır,
seyyar giyotindir. Akın Gürlek'e bu bakanın gücü yetmiyor. Aynı FETÖ'deki gibi
bu bakanın imamı Akın Gürlek'tir. Yarın Abdullah Öcalan ile milletvekillerine
görüş verilecek. Bugün Devlet Bahçeli söyledi, DEM Parti de 'talepte
bulunacağız' dedi. Öcalan'a milletvekili yollayıp da Akın Gürlek kızıyor diye
ana muhalefeti belediye başkanına yollamayan bu iktidarı milletimize şikayet
ediyorum. Olmaz olsun sizin izniniz.
İlk seçimde bu Erdoğan gidiyor, bu rejim değişiyor, halkın
iktidarı kuruluyor.
KREŞLERİN KAPATILMASI: 'Biz hiç yapmadık, bunlar bir dönemde
İstanbul'da 105 kreş açmış. Bu da seçmen davranışını değiştirmiş. Biz iktidarız
bu işe bir el atalım' demiyorlar. 'Kadının işi ne çocuk baksın, yemek yapsın,
engellisine baksın, yemek yapsın, ne işi var çalışma hayatında' diyorlar.
Geçmişte bir AYM kararı var, 17 yıl önceki o kararı dayanak yaparız kreşleri de
kapatıyorlar. Bizim başvurumuz kreş için değil, anaokulu içindi. Milli
Eğitim'in yapması gereken işi 17 yıl önce belediyelere yaptırmaya
çalışıyorlardı, şikayet ettik. O günden bu güne bu gelen 8. bakan. Hiçbir işlem
yapmamışlar, bugün ilk işlemi yapıyorlar. Sen AYM kararlarını 17 yıl vadeli
uyacağına işini yap da Can Atalay gelsin Meclis'e. Kreş dışarıda 20 bin lira.
Bu kreşi kapatmak her babayiğidin hakkı değil. 2 günde Türkiye ayağa kalktı.
Hemen yalana sarıldılar, açıklama yaptılar, 'MEB'in yazısında kreş geçmiyor'
denildi. AK Parti tarihinin 'en iyi' Milli Eğitim Bakanı'na söylüyorum. İşte
burada yazmış. Kreş açmaya devam edeceğiz. Seçimi kazansalardı, Ankara'ya,
İzmir'e kreş yapacaklarını söylediler, bize yazıyı yollayan Bakan Murat Kurum İstanbul'da
her mahalleye kreş açacağız diyordu. Onlar bizim değil, annelerin kreşi.
Açanların alnından öpüyorum, yeni kreşler açacağız, kimseyi umutsuz, bir başına
bırakmayacağız.
ASGARİ ÜCRET ZAMMI: 'Enflasyonu düşürmek için hedeflenen
enflasyona göre zam vermeliyiz' diyor. 1 yıldır zam yapılmayan, verildiği güne
göre değeri 9 bine düşmüş olan asgari ücret... 22 bin lira yapmak istiyorlar, 1
sene boyunca buna mahkum etmek istiyorlar. TCMB'nin hesabına göre, yüzde 1'lik
zam enflasyonu yüzde onbinde 7 etkiliyor, gerisi hükümetin yaptığı işler. 1
yıldır zam vermiyorsun, neden hala Enflasyon yüzde 50? 30 bin lira asgari
ücretin altında 1 yıl daha geçinmeye vatandaşlarımız katlanamaz. Asgari ücret
beklentimiz 30, biz bunun altına yokuz.
BAHÇELİ'YE GAZETECİ YANITI: Bahçeli'nin Halk TV ve medya
organları ile ilgili sözleri önemli. Bunu yapma. Açıkta yapılan kusurun tenhada
özrü diye bir şey varsa bunun patenti şahsına aittir. Medya organlarını,
gazetecileri teker teker not edip burnundan getirecekmiş. Sen yasama kadar
önemli olan, vatandaşın hakkını savunmakla mükellef olan medyayı tehdit
edemezsin. Önlerinde, arkalarında biz varız. Başta Halk TV olmak üzere herhangi
bir gazetecinin kılına zarar gelirse vatandaşımız bilsin ki MHP yapmıştır,
sorumlusu Bahçeli'dir.