Osmanlı’nın En Geniş Toprakları
Osmanlı’nın en geniş toprakları ne zaman elde edilmiştir sorusu sıklıkla akılları karıştırıyor! IV. Mehmet zamanında Osmanlı en geniş sınırlarına ulaşma imkanını elde etmiştir. Bu noktada yükselme döneminde en geniş sınırlara ulaşıldığını düşünmek yanıltıcı olacaktır.
Nasıl Bir Fetih Politikası Bulunuyor?
Osmanlı’nın en geniş toprakları elde edilirken bu topraklarda kalıcı olmak için de büyük çaba sarf edilmiştir. Osmanlının fetih mantığını anlayabilmek için şu hususlara hakim olunması gerekiyor;
- Fetih yapılan bölgelerin artık imparatorluğun bir parçası olduğu kabul edilir. Yağma ya da zulüm gibi adımların atılmadığı görülmektedir.
- Bulunan bölgenin hem ekonomik hem de idari ve kültürel yönden merkeze bağlı bir hal alması için büyük bir çaba sarf edilmektedir.
- Yatırımlar da fethedilen bölgelerden kesinlikle esirgenmez. Bu konuda en net örnekleri balkanlarda sorunsuz bir biçimde görebilirsiniz. Balkanlarda hali hazırda Osmanlı çeşmeleri ve Osmanlı köprülerine rastlayabilirsiniz!
- Asimilasyon gibi bir politika güdülmemiştir. Bu noktada fethedilen yerlerin dil konusunda herhangi bir baskıya uğramadığını net şekilde görebilirsiniz. Fethedilen bölgelerde kültürel varlık kendini hissettirse de herhangi bir baskı ya da zorlamanın meydana gelmediği de kendini gösteriyor.
Bu noktada neden hüküm sürdüğü coğrafyalarda hala adından hoşgörü ile söz ettirdiğini anlayabilirsiniz. Osmanlı İmparatorluğu tebaayı temel alan ve tebaanın refahına büyük önem veren bir yapıya sahiptir.
Osmanlının fetih politikasının kendini en net gösterdiği ve kalıcılığın da en yüksek olduğu noktaların başında Balkanlar geliyor. Osmanlı’nın dağılma aşamasına kadar birçok balkan coğrafyasının Osmanlıya bağlılığını sürdürdüğü de görülmektedir. Balkanlar da kültüründe Osmanlıyı koruyarak vefa göstermiştir.
IV Mehmet Hakkında Bilinmesi Gerekenler!
Osmanlı'nın en geniş toprakları hangi padişah zamanında elde edilmiştir sorusu da sıklıkla dile getiriliyor. En geniş sınırlara IV. Mehmet zamanında erişilmiştir. Bu padişahın aynı zamanda Avcı Mehmet olarak da bilindiği görülüyor. Yetiştirilme tarzına bakıldığı zaman klasik saray eğitimini en net şekilde aldığı fark edilmektedir. Yönetme tarzına dahi bakıldığı zaman bu klasik eğitimden geçtiğini belli etmektedir.
Padişah olduğu dönemde saray yönetiminde Kadızadeliler eğiliminin çok daha güçlü bir hal aldığını da belirtmek gerekiyor. Dönemin hem dini hem de siyasi bağlamda en net etkili olan unsurlarının başında Kadızadeliler gelir.