24.07.2020-11:45 (Son Güncelleme:24.07.2020-11:40)

Osmanlı'da Polis Teşkilatı

Geçmişten günümüze kadar ülkede güvenlik ve asayişi sağlamak için polis teşkilatına her zaman ihtiyaç olmuştur. Güvenlik ihtiyacını sağlayan polis teşkilatı devletlerin en önemli kurumları arasında yer almaktadır.

Polis teşkilatı geçmişten günümüze kadar pek çok farklı değişikliğe uğramış ve farklı şekillerde yürütülmüştür. Polis teşkilatının Osmanlı Devleti'nde nasıl olduğu ise merak konusu olmaktadır. Osmanlı'da polis teşkilatı nasıldı? Osmanlı'da polis teşkilatı rütbeleri nelerdi? İşte Osmanlı'da polis teşkilatı ile ilgili detaylar...

1299-1453 Dönemi

1299 ile 1453 yılları arasında ilk kez polis amiri kavramı ortaya çıkmıştır. Osman bey Karacahisar’ı ele geçirdikten sonra oğlu Orhan Bey’i kentin yönetimi için görevlendirmiştir. Orhan Bey'in yanına yakın arkadaşa Gündüz Alp güvenlikten sorumlu Subaşı olarak atanmıştır. Subaşı bugünkü anlamıyla polis amiri demektir.

Subaşılar, Barış dönemlerinde asker yetiştirmek ile görevliydiler. Olası savaşlar için askerleri eğitmek ve disipline etmek görevini üstlenmişlerdi. Kentin dirlik ve düzenini sağlamak subaşıların görevleri arasındaydı. Savaş durumlarında asker yetiştirdikleri kıtalarda komutanlık görevini üstlenmişlerdir.

Osmanlı'da polis teşkilatı askeri teşkilat olarak görev yapmıştır. Polis amirleri aynı zamanda askeri amirlerdir.

1453-1826 Dönemi

Bu dönemde emniyet makamını oluşturan rütbeler şunlardı:

  • Sadrazam
  • Yeniçeri ağası
  • Falakacı
  • Cebecibaşı
  • Cebeciler
  • Kaptanpaşa
  • Topçubaşı
  • Topçular
  • Bostancıbaşılar
  • Böcekcibaşı

Bunlar arasında en önemli sorumlu yeniçeri ağası olmaktaydı. Yeniçeri ağasının tespit ettiği suçlular falakacılar tarafından dövülüp hapsediliyordu. Falakacılar acemi oğlanlarından oluşuyor ve yeniçeri ağasının emri altında hizmet ediyorlardı.

Cebecibaşı ve cebeciler Ayasofya, Kocapaşa ve Ahırkapı taraflarından sorumluydu. Kaptanpaşa Kasımpaşa ve Galata semtinin güvenliğini sağlıyordu. Topçubaşı ve topçular tophane semti ve Beyoğlu'nda hizmet veriyordu. Bostancıbaşı ve bostancılar Üsküdar, Eyüp, Kağıthane, Boğaziçi, Kadıköy, Ayastebanos'un güvenliğini sağlamakla görevliydi. Suçluları yakalayanlar ise böcekcibaşılar oluyordu.

Taşrada güvenlik Kapıkulu ve eyalet askerleri tarafından sağlanıyordu.

1908-1920 Dönemi

Osmanlı'da polis teşkilatı İkinci Meşrutiyet’in ilanından sonra yeniden düzenlenmiştir. Bu yeniden düzenlemede Fransa ve Almanya polis teşkilatları örnek alınmıştır. 22 Temmuz 1909 tarihinde İstanbul Vilayeti ve Emniyeti Umumiye Müdüriyeti teşkilatına dair kanun çıkarılmıştır. 31 Mart isyanı sonrasında zaptiye nezareti kaldırılmıştır. Zaptiye nezaretinin yerine dahiliye nezaretine bağlı Emniyet Umumiye Müdürlüğü ve İstanbul vilayetine bağlı Polis Müdüriyeti oluşturulmuştur. 12 Ağustos 1909 tarihinde Emniyet Umumiye Müdürlüğü’ne general rütbesindeki Ali Galip Pasiner atanmıştır. Ali Galip Pasiner göreve geldikten sonra 1909 yılı içerisinde Avrupalı devletlerin polis teşkilatları ve incelemek için Avrupa'ya gönderilmiştir. Ali Galip Pasiner'in Avrupa'daki polis teşkilatlarına yaptığı bu inceleme sonrasında bugün sürdürdüğümüz polis teşkilatının temelleri atılmıştır.

21 Mayıs 1913 tarihinde İkinci Meşrutiyet’in gerekli koşullar gözetilerek polis nizamnamesi hazırlanmıştır. Bu polis nizamnamesi ile polisin örgütlenme şekli, polislere verilen görev ve yetkiler, polislerin rütbeleri, sınıfları, meslek eğitimleri, yükselme durumları, karakollar ve karakolların görevleri, polis üniformaları ve davranış şekillerinin nasıl olacağı düzenlenmiştir. Bu düzenlemeler bugünkü polis teşkilatının kurulmasına da ortam hazırlamıştır.

Haber365
bilgi@haber365.com.tr