İş birliği ile beraber Anadolu’da doğan bu Türk İslam devletinin bastırılması ana amaç olarak belirlenmiştir. Durumun sadece Osmanlı ile kısıtlı olmadığı da hatırlatılmalıdır. Aynı zamanda Selçuklu döneminde de Haçlılar ile mücadeleye girişilmiş ve birçok önemli başarı elde edilmiştir. Haçlılar ile yaşanan savaşlarda Türk İslam unsurlarının her zaman hedef olarak belirlendiğini görebilirsiniz.
Avrupa’ya Doğru İlerleme Göz Korkutuyor!
Osmanlı- Haçlı mücadeleleri neden yaşanmış ve sonuçları nelerdir; bu alanda Avrupa’yı harekete geçiren en temel unsurların başında kesinlikle Osmanlının varlığını Avrupa’ya doğru genişletmesi gelmektedir. Sadece bir Anadolu imparatorluğu olarak kalsaydı bu şekilde biri tepkinin ya da iş birliğinin doğmayacağı aşikardır. İlerlemeler ne kadar hızlı olursa Haçlıların içerisinde bulundukları korku ortamının da aynı şekilde artış gösterdiği fark edilen detaylardandır.
Edirne’nin alınması korkuları artırma konusunda doruk noktasına yerleşmiştir. Osmanlının tutumu da bu korkuyu körüklemektedir. Örneğin ana noktanın Batı olduğunu ve Batı fetihlerine önem verildiğini gösterebilmek için sürekli olarak başkentin fethedilen yerlere taşındığı görülüyor. Edirne’nin başkent yapılmasındaki en temel gayelerden biri de budur. Avrupa’nın kalbine adım adım ilerleyen bir duruş benimsenmiştir.
İstanbul’un Fethi ile Üstün Taraf Belirleniyor!
Osmanlı- Haçlı mücadeleleri neden yaşanmış ve sonuçları nelerdir konu başlığı içerisinde en kapsamlı şekilde incelenmesi gereken hususların başında İstanbul’un fethi gelmektedir. İstanbul’un fethi ile beraber Ortodoks Hıristiyanlarının siyasi manada temsilcisi olan Bizans’ın kalbine hançer sokulmuş ve yok edilmiştir. Bu noktada kendi varlıklarından da endişe duymaya başlayan Avrupa’nın büyük bir birleşme içerisine girdiği ve panik havasının net şekilde fark edildiği de görülmektedir. Atılan askeri ve siyasi adımların en temel amacı emin adımlar ile ilerleyen Osmanlı kuvvetlerinin artık durdurulmasıdır.
Fatih’in Stratejik Adımları
Fatih’in siyasi manada yapmış olduğu analizlerin ne derece kapsamlı olduğunu görünce siyasi dehaya hayran kalmamak elde değil. Haçlı birliğinin zedelenmesi için büyük adımlar atmış olan Fatih’in temel politikası şu şekilde sıralanmaktadır;
- Fatih’in stratejik adımlarından en önemlisi kendini Ortodoksların koruyucusu ilan etmesidir.
- Bu noktada hem hoşgörünün hem de Hıristiyanlar arasında mezhebe dayalı bir sorunun çıkarılmasının en temel amaç olduğu görülüyor.
- Kendi himayesinde olduğunu belirten Fatih’in aslına bakılırsa geçmiş yüzyıllarda yaşanan Katolik Ortodoks sorunlarına da gönderme yaptığı çok açıktır. ( 4. Haçlı Seferi )
Bu detaylara bakıldığı zaman Hıristiyanlar arasında Nizip çıkarmanın aslına bakılırsa en barışçıl yolu benimsenmiştir. Bunun oldukça net biri biçimde sonuç verdiğini hem Fatih’in iktidarında hem de daha sonrasında gelen padişahların almış oldukları olumlu sonuçlarda görebilirsiniz.