İlk zamanlar bir kara devleti olan Osmanlı Devleti, zamanda denizlere de açılmasını bilmiştir. Devletin ekonomisi birden çok öncüle dayanır. Ticaret, tarım ve hayvancılık bunların başında gelir. Ancak zaman içinde ekonomide bozulmalar ortaya çıkmıştır. Bunun hem iç hem de dış kaynaklı nedenlere dayandığını görüyoruz. İşte detaylar...
EKONOMİNİN BOZULMA NEDENLERİ
Osmanlı ekonomisi temel olarak hayvancılık, tarım ve ticarete dayanıyordu. Bunun ayrıntıları şu şekildedir;
- Tarım en temel geçim kaynakları içinde öne çıkıyordu. Anadolu coğrafyası bu işler için son derece uygundu. Bunun yanı sıra oluşturulmuş olan Tımar sistemi sayesinde hem güvenlik sağlanıyordu hem de üretim artarak devam ediyordu. Birçok farklı ürün en verimli şekilde yetişmekteydi. Bu konuda çok tatmin edici olan bir çeşitlilik vardı. Hatta bunların bir kısmı yani ihtiyaç fazlası olanlar başka ülkelere satılıyordu.
- Bunun yanı sıra hayvancılık devletin bir diğer geçim kaynağıydı. Bu konuda Türkmenler başroldeydi. Hem küçükbaş hem de büyükbaş hayvancılık devletin çok geniş bir alanında yapılmaktaydı. Bunun sonucunda et konusunda sıkıntı yoktur. Bursa'da ipek böcekçiliği dikkat çekmekteydi.
- Birden çok ticaret yolu devletin kontrolü altındaydı. Hem ipek hem de baharat yolları üstünden devlet çok fazla gelir elde ediyordu. İşte bunların tümü, Osmanlı'nın ekonomisinin temel kaynakları olarak dikkat çekmekteydi.
TIMAR SİSTEMİNİN BOZULMASI
Devletin ekonomisinin zaman içinde bozulmasının nedenleri arasında tımar sisteminde yaşanan aksaklıklar ilk sırada gelmekte. Devletin temeli aslında buna dayanıyordu. Fakat belli bir süre sonra tımarlar rüşvet ile verilmeye başlandı. Asayiş ve güvenlik konusunda ortaya çıkan sıkıntıların ardından Anadolu'da can güvenliği yoktu. Köylü göç yollarına düştü. Birçok tarla boş kaldı. Doğal olarak üretim de durdu. Bu da ekonominin bozulmasına neden oldu.
KAPİTÜLASYONLARIN OLUMSUZ ETKİLERİ
İlk defa Venediklilere ve bunun hemen ardından Fransızlara verilen kapitülasyonlar ilk zamanlarda devlet için büyük bir avantaj demekti. Ancak imtiyazlı ülke sayısı zamanla arttı. Bunun sonrasında gümrük gelirleri de düştü. Osmanlı Devleti toprakları Avrupa'nın tam anlamıyla açık bir pazarı haline geldi. Artık devlet birçok ürünü dışarıdan alıyordu. Yerli üretim ise tam anlamıyla durmuştu. Birçok küçük sanayi atölyesi de kapandı.
HADDİNDEN FAZLA HARCAMALAR
Harcamalar aslında klasik ve yükselme döneminde çok fazla değildi. Bu zaman dilimi içinde devletin askeri ve siyasi gücü vardı. Sarayda otorite söz konusuydu. Ancak ilerleyen dönemlerde özellikle saray içindeki harcamaların inanılmaz bir biçimde artması devletin zor duruma düşmesine neden oldu. Tüm bunlar ekonominin çöküşü anlamına geldiği için yıkılış da kaçınılmazdı.
Osmanlı'da para üzerine daha detaylı bilgi almak için Osmanlı’da Zolota Ne Demek? haberimizi tıklayarak okuyabilirsiniz.