Olumlu düşünme sanatına başlamak ister misiniz?
Olumlu düşünmek her şeyden önce hayat kalitesini arttıran bir duygudur. Bu duyguya sahip olmadan, zinde kalmak sağlıklı ilişkiler kurmak nerdeyse imkansızdır. Sürekli huzursuzluk hali oluşur. Peki olumlu düşünmenin bir eğitimi olduğunu biliyor muydunuz? Eğitimi olduğunu belirten Dr. Sinan Akkurt, hastalıkların altındaki üç önemli sebebi olduğunu belirterek; stres, elektromanyetik kirlilik ve gıda intoleransları olduğunu açıkladı. Gelin şimdi olumlu düşünce hakkındaki haberimize bakalım...
Hastalıkların altındaki üç önemli sebebin olduğunu belirten Dr. Sinan Akkurt; stres, elektromanyetik kirlilik ve gıda intoleransları (Tüketilen gıdanın mideyi rahatsız edip gerektiği gibi sindirilemediği durumlara gıda intoleransı denir.) olduklarını ifade etti. Stresle söz konusu olduğunda suçu sadece dış etkenlerde aramanın doğru olmayacağını söyleyen Akkurt, “Stresin hayatımıza hakim olmasını engellemenin ön koşulu öncelikle kendimizi ve dünyaya bakışımızı değiştirmek. Bunun için öncelikle olumlu düşünmeyi öğrenmeliyiz’’ dedi.
Baş sorumlusu sizsiniz!
Biorezonans isimli kitabında stresle başa çıkmanın yollarına değinen Dr. Sinan Akkurt, stres azaltıcı pratik egzersizler, günlük olumlu düşünme seansları, nefes teknikleri, doğal kür ve doğal tıp yaklaşımları hakkında bilgiler verdi. Öncelikle olumlu düşünmeyle başlanması gerektiğini aktaran Akkurt, “Her maddenin bir atomu ve her atomun fiziksel bilgiler içeren bir titreşimi vardır. Bu o maddeye özgü titreşimdir. Aynı frekanslar aynı frekansları çeker. Düşündüğümüz her şey bir süre sonra hayatımızda belirir. Düşüncelerinizin doğrudan hayatınızı etkileyen araçlar olduğunu bilerek onları yönlendirin. Düşüncelerinizle yaşamsal akışınızı etkilediğinizi ve bunun baş sorumlusunun siz olduğunuzu unutmayın’’ şeklinde konuştu.
Nefes tekniği ile bağışıklığınızı güçlendirin
Stresin psikolojik ve hücresel olmak üzere iki yönü olduğunu aktaran Akkurt, elektromanyetik kirlilik, yanlış beslenme, çevre toksinleri ve kimyasalların hücresel stresi tetikleyen en önemli unsurlar olduğunu vurguladı. Esasında sakinleşmek, baş ağrısı, panik atak, anksiyete gibi rahatsızlıklarda şikayetlerin azalmasını sağlamak için önerdiği 7-1 nefes tekniği şöyle uygulanıyor: ‘‘7’ye kadar sayarak nefes alınır, 1 saniye beklenir (nefes tutulur), 7’ye kadar sayarak nefes verilir.’’ Akkurt, bu tekniğin düzenli olarak her gün birkaç kere uygulanması durumunda bağışıklık sisteminin güçlenmesine destek olup kronik yorgunluk sendromunu engelleyebildiğini belirtti.
Dr. Sinan Akkurt mutluluğunuzun ve olumlu düşünmenin önündeki engelleri hastaları ve okuyucuları için şu şekilde sıralıyor;
1. Önünüze bakarak strese giriyor ve katettiğiniz yolu unutuyorsunuz.
2. Kendi başınıza olmaktan korktuğunuz için diğer insanların desteğine ihtiyacınız var.
3.Amacınıza ulaştıktan sonra mutlu olacağınızı düşünüyorsunuz.
4.Mutluluğun içerden değil dışarıdan geldiğine inanıyorsunuz.
5.Kendinize bakmıyorsunuz.
6. Kurban rolü oynuyorsunuz.
7.Kıskanmanın anlamını göremiyorsunuz.
8.İyi olan yerine kötü olana odaklanıyorsunuz.
9.Diğer insanlara yardım etme konusunda çok cimrisiniz.
10. İnsanların sizden hoşlanmadığını düşünüyorsunuz.
11. Kötü davranışlarınızı rasyonalize ediyorsunuz.
12. Sürekli kendinizi suçluyorsunuz.
13. Geçmişe odaklı bir realistsiniz.
14.Her şeyi bir anda çözmek istiyorsunuz.
15.Çok fazla minnet duymuyorsunuz.
16.Kendinizi kanıtlamak zorunda hissediyorsunuz.
17.Sizi kurtarması için birini bekliyorsunuz.
18.Mükemmele ulaşmak için iyiden vazgeçmekten korkuyorsunuz.