Ölen Kişinin Önceden Belirtmemesi Halinde, Cenazenin Defin Yerine Kim Karar Verir?
Çok üzerine düşünmediğimiz ama aslında birçoğumuzun bu durumu yaşamasının kaçınılmaz olduğu bir soru, ölen kişinin nereye gömüleceği konusunda tartışma çıkmışsa son söz kimin oluyor?
Çok üzerine düşünmediğimiz ama aslında birçoğumuzun bu durumu yaşamasının kaçınılmaz olduğu bir soru, ölen kişinin nereye gömüleceği konusunda tartışma çıkmışsa son söz kimin oluyor? "mezar yerine karar verecek öncelik kimde?" sorunu... ölen bir kişinin gömüleceği yer konusunda müteveffanın yakınları arasında ihtilaf oluşması halinde karar vericinin kim olacağı sorunu da diyebiliriz.
Cenaze ve defin yönetmelikleri incelendiğinde mezar yerinin(semt, şehir vs.) belirlenmesinde eğer ölen kişinin bu konuda vasiyeti yok ise mezarın gömüleceği yeri yakınları belirler diyor; ancak bu yakınlar arasında herhangi bir sıralama belirtilmemiş.
Konuyla alakalı örnek olay
Atman’ın sason'a bağlı örengil köyünde yaşayan ermeni asıllı ferman gez, altmış yıl önce müslüman olmuş. kendisi gibi ermeni asıllı olan eşi ferziye gez evlendiğinde müslüman olmasına rağmen, sonradan tekrar hristiyanlık dinini seçmiştir. ailenin on bir çocuğundan yedisi müslümanlığı, dördü hıristiyanlığı kabul etmiştir. müslüman çocuklar, cenazenin camiden ve islami usullere göre kaldırılmasını istemiştir. onlara göre babaları ölene kadar bir müslüman gibi yaşamış, oruç tutmuş, namaz kılmış, hatta hacca gitmek için diyanet'e müracaat etmiştşr. hristiyan çocukları ve eşi ise, cenazenin kiliseden kalkması gerektiğini, vefat edenin baskılardan dolayı dinini değiştirdiğini iddia etmişler. sonuç olarak, müteveffanın eşinin iradesine üstünlük tanınmış ve fermaz gez, balıklı ermeni mezarlığına gömülmüş. diyanet de bu konuda hristiyan eşin rızasına saygı duyulması gerektiğini belirtmiş ve bu işleme onay vermiştir.
Gördüğümüz kadarıyla bu tarz ihtilaflar yaşandığında, net bir hüküm olmaması nedeniyle şehitlik yönetmeliğinin 5. maddesindeki öncelik sıralaması baz alınmaktadır.
Şehitlik yönetmeliği, madde 5: “şehitliğe defin kararı veren makam tarafından hayatını kaybeden kişinin sırasıyla eşinden, en büyük reşit çocuğundan, anasından, babasından, en büyük reşit kardeşinden hangi şehitliğe ya da mezarlığa defin yapılmasını talep ettiğine dair yazılı beyan alınır ve bu beyan defnin yapılacağı il valiliğine bildirilir. söz konusu beyan belirtilen sıraya uygun olarak hayatını kaybeden kişinin yalnızca bir yakınından alınır."
Bu durumda öncelik sıralaması şu şekilde oluyor ; ölenin nereye gömülmek istediğine dair yazılı veya şahitli kendi vasiyeti varsa, ölenin kendisi
Eğer vasiyeti yoksa; sırasıyla, 1) eş 2) en büyük reşit çocuk 3) ana 4) baba 5) en büyük reşit kardeş mezar yerini belirlemede önceliklidir.
Ancak; bu durum yeterince adil bir yaklaşım değildir. çünkü bu yönetmelikte belirtilen sıralama, kişinin eşi, en büyük reşit çocuğu, anası, babası, en büyük reşit kardeşi şeklindedir. hukuk sistemlerinde ve mahkeme kararlarında beraber yaşadığı eş genellikle en yakın olarak kabul edilmiştir. ancak bu şekilde bir genelleme her zaman için doğru sonuçlar doğurmayacaktır. örneğin, bir aylık evli bir kişinin ölümü halinde, annesinden babasından uzak bir yere gömülmesini isteyen eşin iradesi her zaman için uygun sonuçlar doğurmaz. salt resmi nikâhlı eşi olduğu için uzun süredir irtibatları olmayan ve birbirleri arasında duygusal bir yakınlık bulunmayan kimseye defnedileceği yeri seçme yetkisi vermek de uygun olmayacaktır.
Bu sebeple, bir sıralama yapmak yerine akraba veya akraba olmayan yakın kişinin ceset üzerinde öncelikli defin yerini belirleme hakkına sahip olması gerekir. bu konuda hakime takdir yetkisi verilmesi daha doğru olacaktır.