Nurgül Yeşilçay Resim Merakının Nasıl Başladığını Anlattı
Evinin üst katını resim atölyesine çeviren nurgül yeşilçay, 11 mart’ta açacağı sergi öncesi verdiği röportajda resim merakının nasıl başladığını anlattı.
Evinin üst katını resim atölyesine çeviren nurgül yeşilçay, 11 mart’ta açacağı sergi öncesi verdiği röportajda resim merakının nasıl başladığını anlattı.
Milliyet pazar’a konuşan güzel oyuncu nurgül yeşilçay, “resim merakınız ne zaman, nasıl başladı?” sorusuna şöyle karşılık verdi: “aslında tam olarak ne zaman resim yapmaya merak sardığımı hatırlamıyorum.
Resim tutkusu hep vardı içimde. hatta ilkokul yıllarında yaptığım resimlerle ödül bile aldım. çok küçük yaşlardan itibaren ilgiliyim. lisede yaklaşık dört yıl resim üzerine eğitim aldım, hedefim de ressam olmaktı. sonra bir çocuğa âşık oldum.
O da oyuncuydu, sırf onunla iletişim kurmak için konservatuvara girdim. ama ayrı şehirlerde yaşamaya başladık. okula girdikten sonra da onu bir daha görmedim! çok acayip işte, kader denen şey bu galiba! ben inanıyorum böyle şeylere...
Kendi oyunculuk maceram başladı! oyunculuğu çok sevince; bir de araya hayat koşuşturmacası girince bir süreliğine neredeyse tamamen unuttum resmi! ufak ufak devam ediyordum arada. senaryo sayfalarının arkalarına yapılmış resimlerim hâlâ duruyor.
Dört yıl önce bir arkadaşımla atölye açmaya karar verdik. sanayi mahallesinde kocaman bir yer kiraladık. her sabah gidip orada çalışıp yapıyorduk bir şeyler. şimdi evin üst katını atölyeye çevirdim. sergiye de orada hazırlandım. sergiyle ilgili ana konu ‘kadın’.
Dört yıllık süreçte kadınlığın farklı hâllerini kafama takmış olacağım ki serginin konusu kendiliğinden çıkmış oldu. özgürlüğü, sorunları, yani kadına dair her şey... kadın olmak zaten başlı başına harika, şıkır şıkır, eğlenceli bir şey...
Özellikle biz kadınların kendini keşfetme yolculuğu da çok renkli. tanısak kendimizi daha çok seveceğiz. tanısalar bizi daha çok sevecekler! ama... işte bu ‘ama’dan sonrakiler var sergide. bir kadının gözlerimizin içine baka baka “ölmek istemiyorum,” diye haykırdığını görünce sergiye karar verdim!
Üzülmek yerine, sosyal medyada paylaşmak yerine resimlerle anlatmak istedim ben de duygularımı. eserleri insanlarla paylaşıp daha yüksek bir ses çıkması için elimden geleni yapmak istiyorum”