İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Alihan Oral, yorgunluk ve halsizliğin bütün gününüze yayılmasının nedenlerini açıkladı. >Yorgunluk ve halsizliğin en büyük etkenlerinden birinin alkol kullanmak olduğuna değinen uzman isim, aşırı alkolün vücudun uykuya geçişini bozup derin uyku süresini kısalttığını açıklayarak ''Yeterince dinlenmemiş zihin ve bedenin faturası ertesi gün konsantrasyon eksikliği, halsizlik, uyuklama eğilimi, ışığa ve sese hassasiyet ile ödenir. Alkolün bir başka olumsuz etkisi idrar söktürücü özelliğinin olmasıdır. Vücutta su kaybı; baş ağrısı, ağız kuruluğu ve halsizliğe neden olur. Uzun süre alkol kullanımı B vitaminlerinin ve diğer besinlerin emilimini engellediği için de yorgunluk sebebidir'' dedi.
Dinç bir vücudun ihtiyaçlarından birinin de fiziksel aktivite olduğunun altını çizen Doç. Dr. Alihan Oral, şunları kaydetti: ''Vücudumuzun dinç ve kuvvetli olması için fiziksel aktivite olmazsa olmazımızdır. Egzersiz hem fiziksel hem de zihinsel olarak rahatlatır. Bir araştırmada sadece günlük 20 dakikalık egzersizin halsizlik belirtilerini 6 haftada azalttığını ortaya koyuyor. Aşırı fiziksel aktivite ise tam tersi etki yapıyor. Dinç ve enerjik hissetmek istiyorsanız kuralınız egzersizin azı karar, çoğu zarar olmalı.''
Uyku süresinin önemine dikkat çeken Oral, yetişkinlerin ortalama 7 ila 8 saat arasında uyuması gerektiğini söyleyerek, şöyle devam etti: ''Uyku süresi kadar biyolojik ritme riayet etmek de önemli. Gece en geç saat 23.00' da yatağa girin, sabah erken kalkın. Uykusuzluk uzun süreli hal alırsa hücrelerin dinlenmesi ve yenilenmesi aksar. Bu da gün içinde konsantrasyon kaybı, yorgunluk, uzun vadede de şeker, tansiyon gibi bazı sağlık sorunlarının ortaya çıkması anlamına gelir.''
SIVI KAYBI HALSİZLİĞE YOL AÇIYOR!
Çay ve kahve tüketiminin yorgunluk ve halsizlik ile olan ilişkisine parmak basan Oral, ''Çay ve kahve abartılmadığında dikkati toplamaya ve sürdürmeye yardımcı olur. Fakat çok tüketildiğinde kalp ritmini artırır, tansiyonu yükseltir, vücuttan fazla su atılmasına yol açar. Bütün bunlar yorgunlukla sonuçlanır. Kahve ya da çay içtikten sonra 1 bardak su içmeyi unutmayın.
Vücuttaki su oranının sadece yüzde 2’sini kaybettiğimizde bile enerjimiz yüzde 20 oranında azalır. Vücuttaki sıvı kaybı kanın koyulaşıp yoğunlaşmasına neden olur. Kan yoğunlaşınca da dokulara ve kaslara yeteri kadar oksijen ile besin ulaşamaz. Bunun sonucunda da vücut halsiz kalır. Her bireyin su ihtiyacı farklı olsa da günde 2-2.5 litre su içmeye özen gösterin. Susuzluğunuzu çay ya da kahveyle gidermeye çalışmayın. Çünkü suyun içindeki mineraller başka sıvılarla karşılanamıyor'' diyerek önemli bilgiler paylaştı.
Sigaranın yaşam kalitesini olumsuz bir şekilde etkilediğini dile getiren Oral, türün ürünlerinin kanın oksijenlenmesini bozarak hücrelerin yeterince enerji üretmesini önlediğini aktardı.
YANLIŞ DİYET UYGULAMAK HALSİZLİĞİ TETİKLİYOR!
Yanlış yapılan diyet programlarının halsizlik ve yorgunluğa neden olduğunu aktaran Oral, ''Düşük kalorili diyetler, düşük kan şekerinin de nedenidir. Düşük kan şekeri ise yorgunluk ve halsizliğe neden olur. Aç kalarak yapılan diyetler yorgunluğun dışında baş ağrısı, konsantrasyon bozukluğu, sinirlilik, adet düzensizliği gibi pek çok yan etkiye de yol açıyor. Bu nedenle diyetiniz haftada 1 kilo ağırlık kaybedecek şekilde düzenlenmeli. Düşük kalorili diyet kadar yüksek kalorili diyet de yorgun düşürür. Özellikle yüksek karbonhidrat ve yağ içeren beslenme şekli vücudun hormonal dengesini bozar, kan şekerinde ani yükselme ve düşüşlere neden olur'' diyerek açıklamasını sonlandırdı.