Muğla'da 50 Bin Liraya Aldıkları Evi Lüks Daireye Dönüştürdüler!
Adana'da 5 yıl önce taşınıp Bodrum'a gelen Farah ve Koray Öztürk çifti, ahır olarak kullanılan taş binayı 50 bin liraya satın alıp lüks bir eve çevirdiler.
Şehir yaşamından ve iş hayatının stresinden uzaklaşıp sakin bir köye ya da kırsala yerleşmek isteyenlerin sayısı her geçen gün artıyor.
TAŞ BİNAYI LÜKS DAİREYE ÇEVİRDİLER
Adana'da yaşayan Farah ve Koray Öztürk çifti, yüksek kira ve aşırı kalabalıktan dolayı Ege'de bir köye yerleştiler. 5 yıl önce Bodrum'a gelen çift ahır olarak kullanılan taş binayı 50 bin liraya satın alıp lüks bir eve çevirdiler. 1 yıldır Muğla Milas’ın Kargıcak köyünde yaşayan Farah ve Koray çiftinin hikayesi herkese ilham verecek türden.
HAYALLERE GİDEN YOL
Peki şehri bırakıp sahil kasabasına ya da köye yerleşmek neleri değiştiriyor? Ne kadar bütçe gerektiriyor? İşte tüm bu soruları aşıp hayalini gerçekleştiren insanlar var. Onlardan biri Farah ve Koray çifti... Ege'de kurdukları hayatlarını 'Farah Harikalar Diyarında' adlı kişisel hesaplarından paylaşan çift, milyonlarca insanın söyleyip yapamadığını başardı.
Her şeyi geride bırakıp Muğla Milas'ta bir köye yerleşme hikayeniz var. Bu süreç nasıl gerçekleşti? Nasıl planladınız bu değişimi? Benim için aslında çok uzun zamandır olan bir şeydi. Şehirde doğup büyümüş birisiyim ama hep büyükşehir kalabalığından çıkmak istiyordum. Bir köye yerleşmek, bahçeli bir evim olsun gibi. Belki bir çocukluk anısıdır. Bahçeli ve müstakil bir evde büyüdüğümüz için beni köyde böyle bir evde yaşamayı hayal ettirdi.
Ani bir karar değildi. Çok uzun yıllar hayal ettiğimiz, planladığınız bir durumdu. Biz de büyük ihtimalle pandemiden etkilenen insanlarız. Evde kaldığımız süreç bu isteğimizi tetikledi. Kendi içimize döndük. Baktık hayat çok basit. Hayat anlamsız diyemem çünkü yaşamayı çok seviyorum. Sadece basitliğin içinde huzuru yakalamak istedim.
Köye göç diyoruz ama hangi köye? Yer seçme sürecindeki deneyimlerinizi bizimle paylaşır mısınız? Her yıl yıllık iznimizde eşimle birlikte Ege’ye tatile geliyorduk. Kıyı şeridini Akdeniz’den Çanakkale’ye kadar komple dolaştık. Her gittiğimiz yerde de ben sürekli ‘burada yaşayabiliriz’ ya da ‘burası olmaz’ diye yorum yapıyordum. En son Bodrum Gümüşlük’e geldikten sonra ‘kesinlikle burası tamam’ dedik ve yerleşmeye karar verdik.
Daha da yerleşik düzeni geçmek için ev almamız gerekiyordu. Bodrum ciddi anlamda çok pahalı ve kalabalık. Kira da satın alma da çok yüksek. Bizim bütçemize uygun değildi artık. Zaten geldiğimiz yıl karar vermiştim ‘5 yıl sonra Bodrum’da yaşanmaz’ diye. Kendimize göre bütçemiz dahilinde bir köye yerleşmemiz gerekti.
Evinizi ne kadara satın aldınız? Şehirdeki ev fiyatlarla kıyaslarsak buradaki hayatınız daha mı karlı? Biz sürekli ev arıyorduk, tanıdıklar vasıtasıyla. Çok enteresan bir şekilde evimizi internet ilanından bulduk. Görür görmez ertesi gün ablamla yola çıktık. Fiyatı çok uygundu. Eşim hatta ‘deli misiniz, ev kaçıyor mu dedi? dedi. Bir hafta sonra eşimle tekrar görmeye geldik, hemen satın almaya karar verdik.
Böyle bir ev yapmak için yasal olarak uygulanması gereken süreçler neler? Biraz karışık bir iş. Birincisi köy evlerinde imar yok. İmar olmadan bir şey yapamıyorsunuz. Her şey kuralarına uygun olsun diye önce imar belgesi aldık. Sonra tadilat işleri için izin aldık ve sürece başladık. Evlerin tapuları var ama imarları yok. Her şeyi baştan yaptık. Bunların hepsi bir ay sürdü.
Evinizi yaparken en zorlandığınız alan hangisi oldu? Hiç olmadı. Çok tatlı bir ustayla tanıştık. Ben ne istiyorsam söyledim, benle birlikte yazdı, çizdi. Beni hiç yormadı. Her şeyi nasıl istiyorsam yaptı. Tabi bütçe dahilinde, en güzeli, en kalitelisi olmadı ama bütçemiz dahilinde en iyisi oldu. Çok şanslıydık bu konuda.
Daha önce böyle bir köyde yaşama deneyiminiz var mıydı? Herkes yapabilir mi sizce? Hiç olmadı. O kadar turist gibiydim ki geldiğimde. Ot bilmem, ağaç bilmem, toprak bilmem. Çünkü hayatımda hiç görmemişim. Şehre bağlı olan insanlar gerçekten yapamaz. Her gün kahvemi satın alıp içeyim diyen birisine göre bir hayat değil.