21.05.2022-00:08 (Son Güncelleme:21.05.2022-00:08)

Mübah nedir, ne demek? Mübah ibadetler nelerdir? Mübahın hükmü ve mübah hakkında bilgiler

Sözlükte “açık olmak; açığa çıkarmak” anlamlarındaki bevh kökünden türetilmiş olan 'mubâh' (mübâh) “serbest bırakılmış, müsaade edilmiş, yasaklığı kaldırılmış” demektir. Mübahın iyi niyetle ve ibadet amacıyla yapılması halinde kişinin sevap kazanacağı dile getirilir. Peki, mübah nedir? Mübah ibadetler nelerdir? Mübahın hükmü nedir? İşte, Diyanet'e göre mübahın ne olduğuna dair bilgiler.

Sözlükte Mübah kelimesinin karşılığı "açık olmak, açığa çıkarmak anlamında kullanılmıştır. Bevh kökünden türemiştir. Gündelik hayatımızda kullandığımız mübah kelimesi Kuran-ı Kerim de geçmiyor. Fakat Peygamber Efendimizin kullanmış olduğu bazı Hadis-i Şeriflerde Mübah kelimesi geçiyor. Peki Mübah ne anlama geliyor? Diyanete göre Mübah kelimesi ne anlamdadır? Detaylar haberimizde!

Mübah nedir?

Mübah kelimesi dini bir kelime olarak bilinir. İnsanların yükümlü oldukları sorumlulukları yerine getirmesi veya getirmemesi durumunda kullanılır. Hem övmek için hem de kınamak için kullanılır. Mübah kelimesi Haram ve mekruh vacip ve mendup kelimlerin kategorisinde yer almaz. Mübah kendi başına bir kelimedir. Dini yükümlülüğün bulunmuyor. Bazı kaynaklarda ise mübah kelimesini yapılmasına onay verilen davranışlar için kullanılan fiil olarak açıklar.

Mübah kelimesi Şer-i mübah ve akl-i mübah olarak ikiye ayırır. Aklî mubah, berâat-i asliyye veya istishâbü'l-asl terimleriyle de açıklanır. Şer-i mübah ise yapılan eylemin etkisinin mübah olduğunu açıklar. Kuran-ı Kerimde geçen israf etme, öldürmeyin, adaletli olun gibi emirler bise helal olduğu gibi mübah da olan emirler arasında yer alır. Önemli olan bu fiillerde uygulayacağımız hareket ve tavırlara dikkat etmek bize mübah olacaktır. Allah ve Peygamberin sözlerine baki kalmamız durumunda akli mübah geçerli değildir. Çünkü var olan ibadetler dışında başka bir ibadet oluşturulmaz.

Mübahın hükmü nedir?

Mübah hükmü insanların kendi vicdanı ile hareket etmesi anlamına gelir aslında. Çünkü yapılması yada yapılmaması sevap veya günah değildir. Eğer yaptığı davranış iyi ise ibadet olarak yapıyorsa tabi ki de sevap kazanır. Mübah olan davranışlar da mesela ; para harcamak mübah iken, bu durumun ayarını kaçırmak, saçmak savurmak mübah değildir. Kesinlikle bir ölçüsü vardır. Hatta bu ölçüyü kaçırması durumunda mübah olmaktan çıkıp mekruh ve haram olma yolunda ilerler. Gezmek, eğlenmek, dolaşmak mubahtır. Ama bunun ölçüsünü kaçırmak mekruh ve harama girer. Evlilik süresince cinsel birliktelik mübah iken, ilişki sırasında terk etme veya eşlerin birbirlerine zarar vermesi kötüye kullanma hem evliliği yok eder hem de haram sayılır. Kulların hem kendine hem çevresine hem de Rabbine karşı görevlerini birbiriyle ilişkilendirmesi, ömrüne yön vermesi dine ahlaka güzellik kazandırması ile de tanımlanabilir.

MÜBAHANIN FİİL VE EŞYADAKİ HÜKMÜ

Birinci kısım fiillere veya eşyaya ilişkin olması bakımından iki grupta ele alınır. a) Yeme içme gibi fiiller hakkındaki ibâhanın hükmü, fâilin bunu işlemesi yahut terketmesinden ötürü sevap veya ikābı hak etmemesidir. b) Su, otlaklar, kamuya ait yerler, yollar vb. eşya hakkındaki ibâhanın hükmü de ilgili şeyin tabiatına göre iki çeşittir. 1. İbâhatü istihlâk. Kara ve deniz avı, su, ot, tuz gibi eşyadan temel istifade yönü tüketime dayanıyorsa bu nevide ibâhanın hükmü eşyanın mülk edinilerek ve tüketilerek kullanılmasıdır. 2. İbâhatü isti‘mâl. Caddeler, mescidler, umumi irtifaklar, kamuya ait park ve bahçeler gibi iznin sırf eşyanın kullanılmasına inhisar ettiği durumlarda ibâhanın hükmü, mülk edinme veya başka bir yolla aynında tasarruf etmeksizin eşyayı kullanma hakkının sübûtudur. İkinci kısım da tüketim izni içerip içermemesi açısından iki çeşittir. a) Özel mülke konu olan bir şeyin tüketilmesine mâlikince genel biçimde veya belirli bir gruba mahsus olarak müsaade edilmesi anlamındaki ibâha. Misafirlere verilen yeme izni, düğünlerde tatlı vb. şeylerin dağıtılması gibi. Bunun hükmü, izin verilen kişinin mubah mal üzerinde mülkiyet hakkı elde etmeksizin onu istihlâk edebilmesidir. Diğer bir ifadeyle izin verilen kimse söz konusu nesneyi tüketebilir, fakat başkalarına satma, bağışlama vb. bir yolla temlik edemez. Bu sebeple meselâ kefâret vecîbesini yerine getirmek isteyen kimsenin fakirlere yeme imkânı sağlaması fakihlerin çoğunluğunca yeterli sayılmamış, borcun düşmesi için temlikte bulunma şartı aranmıştır. b) Hak sahibince eşyanın aynına değil menfaatlerine veya mânevî haklarına ilişkin olarak verilen müsaade anlamında ibâha. Bir eşyanın aynına veya menfaatlerine mâlik olan kimsenin (meselâ kiracı) başkasının ondan faydalanmasına, meselâ evde oturmasına izin vermesi gibi. Bu tür ibâhanın hükmü, izin verilen kişinin temellük ve tüketim hakkı olmaksızın ilgili eşyadan yararlanabilmesidir (eşya üzerindeki hak ve yetkilerle ilgili milk-hukuk-ibâha ayırımı için bk. HAK; mubah mal kavramı hakkında bk. MAL; hak sahibinin başkasına verdiği müsaadenin hükümleri için bk. İZİN).

Mübah ibadetler nelerdir?

Mübah iyi niyet ile gerçekleşir ise taat. kötü niyet ile gerçekleşir ise günah olur.

Mübah 2'ye ayrılır.

Birincisi; mübah liaynihi ve mübah ligayrihi.

Örnek ile açıklamak gerekir ise; Haram olmayan her şeyi tüketebilir ve yapabilir bu mübahtır. Kendi isteği ile haram olan şeyler ile yakınlaşırsa mesela içki içerse bu günahtır. Fakat kişi zor durumdaysa kafasına silah dayanmışsa hayatına son verilmek üzere ise yanında haram ola içki var ise yaşamak için o içkiyi içmesi mübah olur.

Haber365
bilgi@haber365.com.tr