Darbeci Said'e açık açık destek olan isim ise Mısır-BAE lobisinin sözcüsü olan Özgür Anayasa Partisi’nin lideri Abir Musa oldu. Darbe girişiminde büyük rol oynayan Özgür Anayasa Partisi Genel Başkanı Abir Musa, tam bir Türkiye düşmanı olması ile tanınıyor.
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, "ülkenin içinde bulunduğu olağanüstü koşullar nedeniyle" meclisin tüm yetkilerini durdurduğunu, milletvekillerinin dokunulmazlığının ise askıya aldığını bildirdi.
Meclisin tüm yetkilerini durdurduğunu milletvekillerinin dokunulmazlıklarının askıya aldığını, mevcut Başbakan Hişam el-Meşişi'yi görevden aldığını ve kendi atayacağı bir başbakanla yürütmeyi devralacağını açıklayan Said, sözü edilen kararlardan sonra bir genelge yayınlanacağını ve kararların hemen yürürlüğe gireceğini ifade etti.
TAM BİR TÜRKİYE DÜŞMANI ABİR MUSA!
Said'e destek olan isim ülkede Türkiye’ye karşı yaptığı siyaset ile bilenen Özgür Anayasa Partisi Genel Başkanı Abir Musa. 2011'deki Yasemin Baharı şehitlerinin ruhuna Fatiha okumayı reddederek genel kuruldan ayrılan ve Tunus Meclis Başkanı Raşid Gannuşi'yi Türkiye'yi ziyaret etmesi sebebi ile istifaya davet eden Musa, "Gannuşi, Tunus'un izleyeceği yolu ve askeri planlarının konuşulduğu Ulusal Güvenlik Meclisi toplantısının ardından Erdoğan ile kapalı bir görüşme gerçekleştirdi. Tunus ulusal güvenliği tehlike altındadır" ifadelerini kullanmıştı.
Abeer Musa, 4 Haziran 2020 tarihli mecliste yaptığı konuşması esnasında Tunus'ta Gannuşi liderliğinde olan Nahda Hareketi üzerinden Müslüman Kardeşler örgütünün artan nüfuzunu sert sözler kullanrak ağır eleştirilerde bulundu.
Abeer Musa, Tunus'u 23 sene boyunca laik diktatöryel rejimle idare eden ve 2011 yılında halk tarafından yapılan gösterilerle indirilen Zeynelabidin bin Ali rejimine yandaşlıklarıyla biliniyor.
GANNUŞİ, CUMHURBAŞKANI SAİD'İ DARBE YAPMAKLA SUÇLADI
Tunus Meclis Başkanı ve ülkede bulunan en büyük parti olan Nahda Hareketi'nin lideri Raşid el-Gannuşi, Meclisin çalışmalarını durdurma ve başbakanı görevden alma kararları nedeni ile Cumhurbaşkanı Kays Said'i darbe yapmakla suçladı.
Gannuşi, El Cezire televizyonuna yaptığı açıklamada, "Cumhurbaşkanının yasal bir dayanağı olmayan kararları, bir darbedir, anayasayla yorumlamak yanlıştır." dedi.
Cumhurbaşkanı Said'in kendisini arayarak anayasa kapsamında bazı kararlar verileceğini paylaştığını ancak içeriği hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığını ifade eden Gannuşi, sözü edilen kararların geçersiz olduğunu ve Meclisin anayasal çerçevede çalışmaların sürdüreceğinin altını çizdi.
Nahda Hareketi Başkan Yardımcısı Ali el-Arayyid de Said'in kararlarının devletin kurumlarına yapılan bir darbe niteliğinde olduğunu ifade etti.
Ülkede başta başkent Tunus olmak üzere hükümet ve muhalefet partilerine yapılan kitlesel protestolar yapılmış, çıkan olaylarda başta Nahda Hareketi olmak üzere parti merkezlerine saldırılar gerçekleşmişti.
Cumhurbaşkanı Said, yayınladığı görüntülü mesajında, "ülkenin içinden geçtiği olağanüstü koşulları" gerekçe göstererek Meclisin tüm yetkilerini dondurduğunu, milletvekili dokunulmazlıklarının askıya aldığını, mevcut Başbakan Hişam el-Meşişi'yi görevden aldığını ve kendi atayacağı bir başbakanla yürütmeyi devralacağını açıklamıştı.
Sözü edilen kararlardan sonra bir genelge yayınlanacağını ve kararların hemen yürürlüğe gireceğini aktaran Said, genelgeler biçiminde gerekli kararların duyurulmaya devam edeceği ifadelerine yer vermişti.
TÜRKİYE'NİN TAVRI NET!
Dışişleri Bakanlığı, Tunus'ta halkın iradesini temsil eden parlamentonun yetkilerinin askıya alınmasından çok tedirgin oduğunu ve ülkede anayasanın hükümleri çerçevesinde demokratik meşruiyetin en kısa sürede yeniden tesis edilmesinin temenni edildiğini açıkladı.
Bakanlık tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Tunus'ta Cumhuriyet Bayramı'nın kutlandığı 25 Temmuz 2021'de halkın iradesini temsil eden Meclisin faaliyetlerinin askıya alınmasından derin endişe duyuyoruz." sözleri yer aldı.
Tunus'un bölgedeki halkın beklentileri kapsamında yapılan demokratik süreçler açısından örnek bir başarı öyküsüne sahip olduğunu ifade edilen açıklamada, ülkenin bu müstesna konumunun ve demokratik kazanımlarının korunmasının Tunus için olduğu kadar bölge için de büyük önem taşıdığının altı çizildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Bu bakımdan Tunus anayasasının hükümleri çerçevesinde demokratik meşruiyetin en kısa sürede yeniden tesis edilmesini temenni ediyoruz. Demokrasi yolunda bugüne kadar pek çok merhaleyi başarıyla aşan Tunus halkının, bu sınamanın da üstesinden geleceğine şüphe duymuyoruz. Türkiye, güçlü tarihi bağları bulunan Tunus'un ve kardeş Tunus halkının yanında yer almaya devam edecektir."
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şunları kaydetti;
''TUNUS'TA YAŞANANLAR ENDİŞE VERİCİDİR''
"Tunus'ta yaşananlar endişe vericidir; seçilmiş parlamentoyu ve milletvekillerini görev yapmaktan men eden kararlar anayasal düzene karşı darbedir. Askeri/bürokratik darbe her yerde gayrımeşrudur; Tunus'ta da gayrımeşrudur. Tunus halkı anayasal düzene ve hukuka sahip çıkacaktır.''
İletişim Başkanı Fahrettin Altun da Tunus'taki darbeyle ilgili açıklama yaptı.
''DEMOKRASİ YENİDEN
İletişim Başkanı Altun da Tunus'taki darbe ile ilgili, "Yaşanan son gelişmelerden endişe duyuyor, demokrasinin bir an önce yeniden tesis edilmesi gerektiğine inanıyoruz" dedi.
Türkiye'nin, her zaman ve her yerde demokrasinin ve milli iradenin yanında olduğunun altını çizen Altun, şu ifadeleri kullandı:
"Milletimiz, geçmişte iktidarın seçimle alınıp verilmemesi nedeniyle büyük acılar çekmiştir. Bu nedenle Tunus'ta yaşanan son gelişmelerden endişe duyuyor, demokrasinin bir an önce yeniden tesis edilmesi gerektiğine inanıyoruz."