Miraç Kandili bugün mü, yarın mı? Miraç kandilinde yapılacak ibadetler neler? 2022 Diyanet Miraç Kandili tarihi
İçinde birçok ilahi hikmeti barındıran ve dua kapısının aralandığı Miraç Kandili için geri sayım başladı. Miraç Kandili ne zaman? Miraç kandilinde hangi duaları etmeliyiz? Miraç kandilinde yapılacak ibadetler nelerdir?
Miraç Kandili tarihi 2022 Diyanet dini günler takvimi ile belli oldu.
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'in göğe yükseldiği gece olarak bilinen Miraç gecesi, mübarek üç aylardan Recep ayı içerisinde yer alıyor.
Peki, Miraç Kandili ne zaman, hangi gün idrak edilecek?
Diyanet'in 2022 dini günler takvimine göre, Recep ayının 27. gününde idrak edilen Miraç Kandili, bu yıl 27 Şubat 2022 gecesine denk geliyor.
Mirâç, rahmet ve hikmet dolu bu gecede, Peygamberimizin Mescid-i Aksâ'dan göklere yükselip Yüce Allah'tan vahiy almasıdır. Miracın hediyesi, Allah'a ortak koşmayan kimselerin günahlarının bağışlanacağı ve sonunda cennete girecekleri müjdesidir.
Miracın bir diğer hediyesi ise "Âmenerrasulü" diye başlayan Bakara suresinin son iki ayetidir. Her gün yatsı namazından sonra bu ayetler okunur, iman dile getirilir. Mirâç, Cenab-ı Hak'tan gelen davete icabet ederek kulluğun gereklerini yerine getirerek, her adımda O'na yaklaşmaktır. Mirâç, maddeden uzaklaşarak manaya ulaşmak; fânî olandan vazgeçip bâkî olana yönelmektir.
Dolayısıyla İsra ve Miraç olarak da anılır. İsra, gece yürüyüşü ve yolculuğu demektir. Miraç, yükseğe çıkmak demektir. Miraç, müslümanlar tarafından kandil gecesi olarak kutlanır.
2022 kandil günleri
Müslümanlar için kutsal gün sayılan Regaip, Miraç, Berat ve Mevlid kandilinin denk geldiği tarihler şöyle;
Regaip Kandili: 3 Şubat 2022
Miraç Kandili: 27 Şubat 2022
Berat Kandili: 17 Mart 2022
Mevlid Kandili: 7 Ekim 2022
Kandil namazı nasıl kılınır?
Kandiller ve diğer dini geceler Diyanet İşleri Başkanlığı'nın verdiği bilgilere göre akşam ezanı ile başlayacağı için, akşam namazıyla birlikte ibadet edilmeye başlanabilir. Bu konuda Diyanet İşleri Başkanlığı'nın net bir hükmü olmasa da bu ibadetler yatsı namazı ile de sürdürülebilir.
Kandil namazı için Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yayımladığı resmi bir bilgi yer almamaktadır. Ancak, Hz. Muhammed S.A.V'in amcasına tavsiye ettiği tesbih namazı, bugün kılınabilecek namazlar arasında yer alıyor. Bu gecede tesbih namazının kılınması, alimler tarafından yapılan bir öneri olarak yer alıyor.
Tesbih namazının nasıl kılınır?
Tesbih namazı, ömürde bir kez olsun kılınması tavsiye edilen mendub bir namazdır. Resûl-i Ekrem (s.a.s.) amcası Abbas’a, “Bak amca, sana tam on faydası olan bir şey öğreteyim; bunu yaparsan günahlarının ilki-sonu, eskisi-yenisi, bilmeyerek işlediğin-bilerek işlediğin, küçüğü-büyüğü ve gizli yaptığın-açıktan yaptığın on türlü günahını Allah bağışlar.” diyerek bu namazı tavsiye etmiş ve öğretmiş; Hz. Abbas da bunu her gün yapamayız, deyince Hz. Peygamber, bu namazın haftada bir, ayda bir, yılda bir veya ömürde bir defa kılınmasının da yeterli olacağını belirtmiştir. (Ebû Dâvûd, Tatavvu’, 14; Tirmizî, Salât, 238).
T>esbih namazı dört rekât olup şöyle kılınır: “Allah rızası için tesbih namazı kılmaya” diye niyet edilerek namaza başlanır.
Sübhâneke’den sonra 15 kere “Sübhânellâhi ve’l-hamdülillâhi velâ ilâhe illallahü vallahü ekber” denir.
Sonra eûzü besmele çekilir, Fâtiha ve sûre okunduktan sonra 10 kere daha “Sübhânellâhi ve’l-hamdülillâhi velâ ilâhe illallahü vallahü ekber” denilir.Bu tesbih, rükûya varınca 10 kere, rükûdan doğrulunca 10 kere, birinci secdede 10 kere, secdeden kalkınca 10 kere, ikinci secdede 10 kere söylenir.
Böylece her rekâtta 75 tesbih yapılmış olur. İkinci rekâta kalkılınca yine önce 15 kere tesbih okunur, ardından besmele çekilip Fâtiha ve sûre okunup 10 kere tesbih getirilir.
Kalan rekatlar aynı şekilde tekrarlanır ve böylece 4 rekât tamamlanmış ve toplam üç yüz tesbih edilmiş olur.
Tesbih namazı kerâhet vakitlerinde kılınmaz (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, II, 30-31). Tesbih namazında sehiv secdesini gerektiren bir şey olursa, sehiv secdesi normal olarak yapılır, o secdelerde tesbih namazına özgü tesbihat yapılmaz (Tahtâvî, Hâşiye, s. 361).