Midyeci Ahmet'e tepkiler çığ gibi büyüyor! Eski eşini...
Geçtiğimiz günlerde eşinden boşanan Midyeci Ahmet, eşine verdiği dükkanın karşısına yeni bir dükkan açtığı için linç ediliyor. Eşinin açıklamasının ardından Midyeci Ahmet ağlayarak açıklama yaptı.
4 ay önce eşinden boşanan ünlü Midyeci Ahmet, sosyal medyada insanların tepkisini çekti. Eski eşi Deniz Çelebi ile yaşadıkları şube savaşı sürerken, Deniz Çelebi'nin açıklaması gündemi sarstı! Boşandıktan sonra eski eşine İstanbul Beşiktaş'da bulunan dükkanını veren Midyeci Ahmet, kısa bir süre sonra sosyal medyadan bir paylaşım yaptı. Ünlü isim Beşiktaş'daki dükkanları ile bir bağının kalmadığını ve doğacak problemlerden kendisinin ve ekibin sorumlu olmadığını söylemişti.
Ahmet Çelebi ağlayarak açıklama yaptı
Bu açıklamadan kısa bir süre sonra da Midyeci Ahmet, eski eşi Deniz Çelebi'ye verdiği dükkanın tam karşısına yeni bir şube açtığını duyurmuştu. Bunun üzerine Deniz Çelebi, eski eşi Midyeci Ahmet'e adeta ateş püskürmüş ve herkesin onun gerçek yüzünü görmesini istemişti. Ünlü isme tepkiler çığ gibi büyürken Ahmet Çelebi'den açıklama geldi!
Midyeci Ahmet yaptığı paylaşımda önce üzgün olduğunu dile getirerek videoya başladı. "Bu videoyu yayınladığım için çocuklarım adına çok üzgünüm. Yanlış anlaşılmak benim en son isteyeceğim şeydir. Karşınıza böyle çıktığım için çok üzgünüm. Biz Deniz Hanım'la 4 ay önce boşandık ve bazı kararlar aldık. Deniz Hanım benim ikinci evliliğimdi. İlk evliliğimi bilinçsiz bir şekilde yaptım. Deniz Hanım'la aşık olarak yoklukta evlendik ve birlikte sırt sırta çalıştık. Konuşmalarımda da kendimden çok onu yücelttim. Hiçbir zaman hakkını yemedim. Beşiktaş'taki şubeyi açarken 1 kuruş param yoktu ve onun ailesinden para istedik. 100 dolar bile destek alamadık. Deniz Hanım'ın ailesinden bir konserde ekipman kuracağım için arabasını istedim. 'Veririm ama sabaha kadar kalmasın. O yüzden veremem' dediler. Biz de 2-3 motor bulup onlarla gittik. Çalıştık, işler de güzel gitti. Ailesi de bizimle çalışmaya başladı. Ara sıra ailenden birilerinin bizimle çalışmasından korkuyorum demiştim. Denedik ve her şey güzel gitti.
Eşi ile ilgili iddiaların yalan olduğunu söyleyen ünlü isim; Para kazanmaya başladıktan sonra ailesi ve akrabalarıyla ilgili kulağıma dedikodular gelmeye başladı. Neredeyse bütün sülalesi bizimle çalışıyordu. Pandemide bütün dünya kapatırken biz yatırım yaptık. Sonra çocuklarım ve eşimle Kaş'a tatile gittik. Eşimle çocuklarla alkollü mekana gitme diyerek bir tartışma yaşadık ben de sesimi yükselttim. Bu tartışma 2-3 sürdü ve ben barışmak isterken o uzatmaya devam edince barışmak istemediğini anladım. Sonra bana 'ben markanın yarısını istiyorum' dedi. Ben de evli olduğumuz için zaten her şeyin ortak olduğunu söyledim. Bu arada para ve imza işleri Deniz Hanım ve kardeşlerindeydi. Ben sadece kritik yerlerde kararlar veriyordum. Deniz kendini ekonomik olarak rahat hissetsin diye ben ona bir alan sağladım. Hak ediyordu, çok büyük emekleri var."
Kur artışından dolayı maddi olarak sıkıntı yaşadığını belirten Çelebi; "Yunanistan'daki fabrikam kur artışından dolayı sıkıntılar yaşayınca Deniz ve ailesi de Beşiktaş'taki şubeyi almak için plan yapmaya başlamış. Bunlar kendi düzenini kurmak istedi ve boşanmayı göze aldı. Mal paylaşımını öyle bir yapmışlardı her şey planlı. Bu benim için ihanetten bile beter. Yoklukta evlendiğim insan batacağımı düşündüğü için yolları ayırmaya karar vermiş. Beni kullanmaya çalışmış. Her şey planlı olduğunu görünce her şeyi kabul ederek bitmesini istedim. Benim asla affetmeyeceğim şey ihanettir. İhanetçi ve vefasız insanı affedemiyorum. Önce şirketin Türkiye ayağını komple istedi. Ben de o şekilde ayakta duramayacağımı söyleyince 'tamam o zaman sadece Beşiktaş şubesini ver' dedi. Merkez şube şirkete diğer şubelerden daha çok kazandırıyordu. Nafaka olarak da önce 250 bin TL istedi ve kabul ettim. Hesap kitap yapınca fazla geleceğini anlayınca 100 bin TL'ye indirdik. O da 'o zaman işler düzelince 200-250 bin yaparsın dedi. Merkezi istedi tamam dedim, isim hakkı istedi verdim
Boşandıktan sonra işler sözleşmelere geldi. Avukatım sözleşme bir durum fark etti. Çocuklarıma kalması için bıraktığım şirket için satma ve ortak alma hakkı istemiş. Bu arada daireler, yeni alınmış araba... İki gün bile kullanmama izin vermemişti, onu bırakıp araç kiraladım. Küçük bir arabam vardı onu da kızıma vermiştim. Sonra kendime büyük araba aldım. Satılma ve ortak alma isteğini görünce amacın çocuklarıma kalması da değil de daha çok para kazanmak istenmesi olduğunu anladım. Bunları görünce şoke oldum ve önlem almam gerekti. Emek verdiğim yeri neden ailesine vereyim ki? Sahip olduğumuz evi de ikiye bölmüştük kimse satamasın ve çocuklara kalsın diye. Hakları kabul etmediğim için dükkanı devretme işlerinde çatışmaya girdik."
Sürecin bir yarışa girdiğini söyleyerek ağlayan Çelebi; Bu süreci bir yarış haline getirdiler ama nefret ve kinle. Şimdi Deniz 'midyeyi ben yapıyordum, lezzeti ben veriyordum' diyor. Sen bunları yaparken ben yıllarca uyudum mu? İnsanlar paylaştıklarımı görmese bu duruma inanacaklar. Gerçekten kolyesini verdi. Ben de sosyal medyadan paylaşarak onu yüceltmiştim. Onu yüceltmek her zaman beni mutlu etti. Türkiye bunu yapan az insan vardır bunlardan bir tanesi de benim. Dünden beri acımadan yazıyorlar. Bir kadını gözyaşlarından dolayı mazlum, bir erkeği de sessizliğinden dolayı vicdansız etmeden önce bir daha düşünün. Kolye meselesini ve desteğini asla inkar etmedim. Onun egosunu tatmin etmek için ne gerekiyorsa yaptım. Allah şahit. Bana zamanında araba vermeyen abisinin başı derde girmişti ben yardımcı oldum. Sonra abisi sol tarafından felç oldu. Zamanla toparlanmaya başladı. Boşanma aşamasında da Deniz'i gazlayanların başında geliyor. Allah'a havale ettim. Bu insanlar hayal edemeyecekleri yere geldi bir gün bile hiçbirinden hesap istemedim. Bütün bunlara rağmen bana bunları yaptılar.
Kolye ile ilgili konuya da açıklama geitren isim; "O Midyeci Ahmet markasında senin kolyenin yanı sıra yaşanmamış bir çocukluk, tacize uğramış bir çocukluk, caddelerde altına işemek zorunda kalmış bir çocuk, yaşanmamış bir gençlik var. Keşke bir tek kolyeyle olsaydı. Uzun süredir yanımda çalışan bir yardımcım var iki çocuk babası. Hem ona hem de bana özel mesajlardan tehditler gelmeye başladı. Ben tehditlerden korkmam. O arkadaşım bir gün arabasından inip evine girerken bir maskeli gelip 6 el mermi sıkıyor. 16 yaşında bir çocuk göndermişler. Eli titrediği için 6 el sıkmış ama biri de isabet etmemiş.
Tek bşaına olduğunu ve kimseden korkmadığını söyleyen Çelebi ayrıca Buradayım, bir tane korumam var onu da tatile göndereceğim. Tek başımayım, yardımcı mı da almayacağım. Silahım da yok. Gönderin bana ama göndereceği kişi işini bilsin ya da direkt siz gelin. Tabi siz gelin, gelebiliyorsanız. Yüreğiniz varsa bekliyorum. Gelmezseniz namertsiniz. Yapabiliyorsanız yapın. Sizden korkan sizden beter olsun" dedi.
O arkadaşıma yapılan saldırıdan sonra ben paylaşım yaparak şubenin bize ait olmadığını söyledim. Ama bundan önce midyesi ve kokoreçinden dolayı şubeden çok şikayet aldık. İşler kötüye gidince ben de o paylaşımı yaptım. Onlar da yol buldu. Dükkan, ev ve arabayı verdim. 300 bin dolar vereceğim ve ayrıca nafakasını da alıyor. Emniyete haber verdik ve bu saldırıda kim suçluysa cezasını çekecek. Kim ne yapıyorsa bedelini ödüyor. Şiddete başvurmadım, yapmadım, yapmam da. Ben Türkiye'de yaşananlar çok ders çıkardım. Parayı bulunca karısı ve çocuklarını unutan kişi olmadım., olamam da. Hayatımda kadınlar ve çocuklar en duyarlı olduğum konulardır.
Görkem ve ün peşinde olmdığını söyleyen Ahmet Çelebi ayrıca "İlk evliliğim de 2,5 yaşındaki hasta çocuğum öldü. Ona dokunamadım bile. Mezarı kaydı, mermer bile yapamadım. Çocuğumun mezarı bile yok. Sağlıklı çocuklarım olduğu için onlarla yaşamak için Allah'a hep dua ettim. Onlara bir şey olmasın bana olsun dedim hep. Onlar kendi düzenini kurmak için Deniz hamım zar atarak evliliği bitirdi. Her şeyi yıktı, yaktı. Bana ihanet eden insanla işim olmaz. Ben kardeşlerimle 10 yıldan fazladır görüşmüyorum. Babamla da daha yeni barıştım. Köprü altlarında kalsam inanın mutsuz olmama. Görkem peşinde koşan bir adam değilim."
Deniz Çelebi, boşandıktan sonra yaşanan olayla ilgili şu açıklamayı yaptı; "Biz kısa bir süre önce boşandık. Sizin de bildiğiniz gibi 'Midyeci Ahmet' markasında ilk günden bu güne kadar çok emek verdim. Bu marka benim kolyem satılarak yaratıldı. Bugün geldiğimiz noktada, gayet medeni bir şekilde boşanırken, Beşiktaş merkez şubeyi bana verdi. Ama ben ve çocuklarım bugün mağdur ediliyoruz. Geldiğimiz noktada bana ve çocuklarıma verdiği şubeyi bugün elimden almaya çalışıyor. Anti propagandasını yapıyor. Çünkü benim bir kadın olarak ayakta durmaya çalışmamı istemiyor. Ben iki çocuğumla mağdur ediliyorum. Çok emeğim var. Markayı ben ayakta tuttum. Bugün mağdur ediliyorum. Bütün midyeleri ben yaptım. Ben satışa sundum. Ben vicdan diyorum. Zaten bütün lezzeti benim elimden geçti. Burayı ayakta tutmak için elimden gelen her şeyi yapacağım. Herkesin Ahmet'in gerçek yüzü görmesini istiyorum. Biz çok medeni ayrıldık. Dokuzuncu gününde karşıma şube açıldı. Bugün de beni kapattırmaya çalışıyor."