MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den Ümit Özdağ'a sert sözler: Su katılmamış edepsizliktir!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu. Bahçeli'nin sert tepki gösterdiği isimlerden biri Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ oldu. Özdağ geçtiğimiz günlerde İçişleri Bakanlığı'nın önüne giderek Bakan Soylu ile görüşmek istediğini belirtmişti. Bakanlığa alınmayan Özdağ ile Soylu arasında sert polemik yaşanmıştı.

Bahçeli Ümit Özdağ'ın bakanlığa gidişini: "Teröristlerin dahi cesaret edemediği protestolarla İçişleri Bakanımıza saldırmak su katılmamış edepsizliktir" ifadelerini kullandı. Bahçeli ayrıca Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayını açıklamamasına tepki göstererek, "İsmi tedavüle sokulan aday adaylarının inandırıcılığı, itibarı yoktur." sözleri ile değerlendirdi.

Bu milletin işidir

Bahçeli'nin açıklamalarına: >"Bugün ülkemizin asıl sorunlarından biri değişmeyen bir kafa yapısıdır. Öyle bir zaman aralığındayız ki maalesef dağda çakal, ormanda tilki kalmamış, hepsi siyasetin sağ ve solunda yer almıştır. CHP'ye bakın bunu görürsünüz. Aylardır süren cumhurbaşkanı adayının kim olacağı sorusuna henüz kalıcı bir cevap verilebilmiş değildir. Zillet ittifakı partileri birbirine çalım atmayı, minder dışına itmeyi, zorda bırakmayı adeta meslek edinmişlerdir. CHP'de hayır yoktur, umut yoktur, gelecek yoktur. Çünkü ismi tedavüle sokulan aday adaylarının inandırıcılığı, itibarı yoktur. Kılıçdaroğlu'nun aday gösterilme isteği her seferinde kırılmaktadır. İBB Başkanı'nın Karadeniz turunda belediye bütçesiyle dar katılımlı mitingler düzenlemesi ortamı tekrar kızıştırmış, 6+1 masaya baskı kurmuştur. Otobüse doldurduğu gazetecilerle bu belediye başkanı nereye gidiyor, hangi gizli gündemlerin peşinden sürükleniyor? Bu şahıs cumhurbaşkanlığı adaylığı için sorulan bir soruya 'Bu mileltin işidir' cevabı vermek suretiyle genel başkanıyla açık bir tartışmaya girmekte herhangi bir beis, sakınca görmemiştir." ifadeleri ile devam etti.

Asıl vız gelecek tırıs gidecek şahıs İmamoğlu’dur

MHP lideri Devlet Bahçeli: "İBB Başkanı cumhurbaşkanı adayı olmak arzusundaysa karşımıza çıkıp mertçe itiraf etsin ki biz de ona göre muamele edelim. İstanbul, İstanbul olalı böylesi bir hezimet ne görmüş ne de yaşamıştır. Asıl vız gelecek tırıs gidecek şahıs İmamoğlu'dur. İstanbul ziyan edilmiştir. İstanbul kaderine terk edilmiştir. Bu ayıbın kara lekesi hem belediye başkanının hem de parti yönetiminin alnına kazınmıştır. Millet ittifakı kimi aday çıkarırsa çıkarsın seçimlerde galip gelecek irade Cumhur ittifakıdır." sözlerinde bullundu.

Suriyeliler çatışma bitince dönmelidir

Bahçeli sığınmacılara ilişkin: "Bazıları çıkmış sığınmacı sayısını 8-10 milyon olarak iddia ediyor. Bunların hepsi palavradır. Bizi bağlayan devletin kayıtlarındaki verilerdir. Düzensiz göçe kesinlikle müsaade edilmemelidir. Suriyeli sığınmacıların ülkelerinden kopuşlara neden olan iç çatışma ortamı geçer geçmez ülkelerine dönüşleri elbirliğiyle, güç birliğiyle, insan haklarına uygun şekilde ve hepsinin rızasıyla hayata geçirilmelidir." değerlendirmelerinde bulundu.

Bahçeli partisinin grup toplantısında: >"Rusya ile Ukrayna arasında süren savaşın 76. gününde tarafların ateşkese bir türlü yanaşmaması endişeli bekleyişlerin tırmanmasına neden olmuştur. Cepheleşme Rusya ile Batı bloku arasında gittikçe sertleşmektedir. Putin 9 Mayıs Zafer Bayramı münasebetiyle yaptığı konuşmada bir bakıma çok tehlikeli bir ihtimali tekrar göz önüne sermiştir. Küresel savaş riski insanlık için felakettir. Temennimiz krizin derhal ve kalıcı olarak çözüme kavuşmasıdır. Geçtiğimiz hafta nefret ve öfkesine hakim olamayan marjinalleşmiş siyasetçilerce İçişleri Bakanımızın hedef alınması milletimizde farklı bir tepkiye yol açmıştır. Hükümeti parmak sallayarak tehdit etmek utanç verici bir alçalma halidir. Bakanlığın önüne gelen Türkiye'nin önünü kesmek isteyenlerdir. Teröristlerin dahi cesaret edemediği protestolarla İçişleri Bakanımıza saldırmak su katılmamış edepsizliktir. İçişleri Bakanlığının önünde toplanıp tehditler savurmak, sayın bakana ismiyle, kaba şekilde hitap etmek devlet vakarını saygısızca ayaklar altına almak demektir. Osman Kavala'nın CHP'deki ağırlığı, hayran kitlesi nasıl yorumlanmalıdır? Bir suçlunun avukatı kesilen siyasetçiler ihanete destek çıktıklarını ne zaman göreceklerdir?" açıklamalarında bulundu.