Metin Gürcan hakkında yapılan iddianamede, ‘Devlet hakkında önemli olan bilgilerin gizli kalmasının önemli olması, siyasal veya askeri casusluk sebebiyle zincirleme biçimde temin etme' ve ‘devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk sebebiyle zincirleme biçimde açıklama' suçlarından hakkında müebbet ve 35 yıl hapis cezası talep edildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından soruşturma dosyasının ekinde yer alan dosya içeriğinde Gürcan'ın faaliyetleri hakkında, 'Türkiye'nin farklı ülkelerdeki askeri hareketliliği, TSK unsurlarının konuşlandırıldıkları bölgeler, sayıları, Katar ve Somali ile askeri işbirliği ve istihbarat faaliyetlerine ilişkin devlet sırrı niteliğindeki bilgilerin tek bir raporda derlenerek spekülatif şekilde yabancı ülkelerle paylaşılmasının milli güvenliğimize üst seviyede tehdit arz ettiği değerlendirilmektedir' ifadelerinde bulunuldu.
ELEBAŞI GÜLEN HAKKINDA 'PENSİLVANYA MERKEZLİ DİN ADAMI' İBARESİ
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Milli İstihbarat Teşkilatı'na (MİT) yazılan müzekkereye verilen cevap yazısında, Gürcan'ın Türkiye hakkında ‘insan kaçakçılığı merkezi' açıklamanın yer aldığı açıklandı.
MİT tarafından yazılan cevap yazısı şu şekilde:
'Üçüncü olan ülkeler için strateji geliştirebilmeleri kolay olacak bir şekilde Türkiye'nin askeri, savunma sanayii, dış ilişkiler, düzensiz göç hareketleri ve ekonomi politikasıyla ilgili devlet sırrı niteliğinde bilgiler toplandığı, yönlendirici/hedef gösterici değerlendirmeler yaptığı ve tavsiyeler verdiği, askeri/ekonomik/teknolojik/biyografik istihbarat temini niteliğinde bilgiler paylaştığı, haberlerin toplandığı kaynaklara ilişkin konumu elverişli insan kaynaklarına (açık kaynak olmayan) yapılan atıflardan hareketle bilgilerin yabancı istihbaratçılarca erişim imkanı bulunamayan kurum, kuruluş ve ülkelerden sızdırıldığı/elde edildiğinin anlaşıldığı, bizzat sahaya ilişkin gözlemleri de aktardığı, Cumhurbaşkanı tarafından yabancı temsilcilerle gerçekleştirilen ve dış politikamız açısından nitelik itibarıyla gizli kalması gereken temaslara ilişkin bilgileri ilettiği, ayrıca Sayın Cumhurbaşkanının sağlık durumuna ilişkin Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne hasım unsurlarca gerçekleştirilen menfi algı operasyonlarıyla paralellik arz eden bilgiler paylaştı.' denildi ve şu şekilde devam edildi, 'Türkiye'nin milli güvenliğine tehdit oluşturan ve yargı kararları ile terör örgütü oldukları tescil edilen PKK/KCK mensuplarına yönelik ‘Kürt isyancılar', FETÖ-PDY terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen hakkında ise ‘Pennsylvania-based cleric' (Pennsylvania merkezli din adamı) ifadelerini kullandığı, Türkiye'nin bazı şehirlerini bir kısım hasım yabancı unsurların ülkemiz aleyhindeki olumsuz söylemlerini destekler mahiyette ‘insan kaçakçılığı merkezi' olarak nitelendirdiği belirlenmiştir.' şeklinde yazılmıştır.
26 KASIM'DA GÖZALTINA ALINMIŞTI
26 Kasım’da gözaltına alınan Gürcan, çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanmış, 'casusluk' suçlamasıyla 20 yıla kadar hapisle cezalandırılması istemiyle iddianame düzenlemişti.
Gürcan’ın yabancılara, istihbarat görevlilerine, gizlilik kurallarına riayet ederek, para karşılığında devlet sırrı mahiyetinde bilgi temin ederek paylaştığı iddia edilmişti. ifadesinde casusluk suçlamalarını kabul etmeyen Gürcan, açık kaynaklardan derlediği analizleri, telif karşılığında diplomatlara sunduğunu söylemişti.
Ankara 26. Ağır Ceza Mahkemesi, iddianameyi bazı usul eksiklikleri gerekçesiyle iade etmişti. Mahkeme Gürcan’dan elde edilen bilgi ve verilerin 'devlet sırrı' olup olmadığı konusunun Milli Savunma Bakanlığı’na da sorulmasını istemişti.