08.01.2022-12:05 (Son Güncelleme:08.01.2022-12:05)

Mersin’de Kalabalık Aile Görenleri Şaşırtıyor: 80 Hayvanıyla Birlikte Yaşıyor

Uzun yıllardır Mersin’de yaşayan Hayriye Özyurt, 27 kedisi ve 53 köpeği ile beraber yaşıyor. İşte 80 hayvana annelik yapan Hayriye Özyurt’un hikayesi….

80 hayvanı ile Mersin’de yaşayan 65 yaşındaki Hayriye Özyurt, görenleri hayrete düşürüyor. 53 köpeği ve 5-27 kedisi ile mutlu mesut yaşadığını ifade eden Özyurt’un hikayesi, dinleyenlerin içini ısıtıyor.

80 HAYVANA BAKIYOR

Toplamda 80 hayvanı olduğunu ve onlarla beraber yaşamanın oldukça mutlu olduğunu dile getiren Özyurt, "Sabah kalktığım zaman herhalde en mutlu insan ben oluyorum” diyerek hayvan sevgisinin altını çizdi.

Emekli olan 3 çocuk annesi Hayriye Özyurt, uzun yıllardır Mersin’de yaşıyor. Emekli olduktan kısa bir süre ufak bir işletme kuran ve o dönem kedi bakmaya başlayan Özyurt, zamanla terk edilen hayvanlara bakmaya başlayan Özyurt, şu anda 80 hayvanla beraber yaşıyor.

SAHİPLENDİĞİ HAYVANLAR İÇİN EVİNİ DEĞİŞTİRDİ

Sahiplendiği hayvanların giderek artması sonrasında, kedilerinin ve köpeklerinin daha rahat ve sağlıklı koşullarda yaşaması için oturduğu evden 2 dönümlük alandaki besleme noktasına yerleşti. Sokak hayvanlarının bakımına çok önem veren Özyurt, kendisi gibi hayvan sever insanlara da yardım ettiğini belirterek, "Sabah kalktığım zaman herhalde en mutlu insan ben oluyorum, önce güzel öpücüklerle bir uyandırılıyorsun, seviliyorsun" dedi.


ONLARIN ANNESİYİM

30 yılı aşkın süredir Mersin’e bağlı Kızkulesi’nde yaşadığını belirten Özyurt, "Kendim hem memur emeklisiyim, hem de işletmecilik yaptım. Şimdi hepsini kenara bırakıp çocuklarımla dört ayaklılarımla birlikte yaşamaya karar verdim. Onlara gönüllü anne oldum. Burası bizim besleme noktamız, onlarla birlikte hayat sürdürüyoruz. Benimle birlikte iki bayan arkadaşımız daha var. Hepimiz el birliği yapıyoruz. Bölüm bölüm paylaştık, sahili bir arkadaşımız, yolu bir arkadaşımız, burada kalıcıları ben. 12 yıldır buradayız, hatta 12 yıldan da fazla. Ama aktif olarak ben 3 yıldır tamamen içlerindeyim. Şu anda bu alanda 27'nin üstünde kedi, 53'ün üstünde de köpeğimiz var. Ama daha geleceklerimiz var, sahilden çıkartacaklarımız var" şeklinde konuştu.

KÖPEK BAKIMI OLDUKÇA ÖZEN İSTİYOR

Sahiplendiği bütün hayvanların bir ismi olduğunu ve hepsine ayrı ayrı özel bakım uyguladığına dikkat çeken Özyurt, "Ama çağırdığında hepsini çok rahat çağırıyorsun Mesela 'Ayıcık' kafe işletmeciliği yapıyordum, 6 tane kardeş birden getirdi arkadaşlar. Kafede 3 günlüktü onlar. 5 kardeşini kaybetti farklı günlerde bir tek Ayıcık yaşadı. Ayıcıktan sonra ben kendim buraya çıktım. Kimseye bırakamadım, almadı kimse, Ayıcık'la birlikte bir sürü çocuğa annelik yapıyorum artık. Yani başlangıcım Ayıcık. Kediler hayatımda hep vardı, 20 yıldan beri vardı. Kedileri bir şekilde idare ediyorum. Ama köpekler hayatıma girince, işletmede köpekle yapamıyorsun. Kedilere bir ev tuttum evde de idare ettim, kulübe yaptım ama köpek öyle değil. Köpek çok büyük özveri istiyor. Kendi çocuğun nasılsa köpeğe verdiğin bakım, özen o şekilde. Ve onlara bakacak olan kişi, bir daha hayatına onları bırakmayacak şekilde alacak. Yani ben buna 3 gün bakacağım, 5 gün bakacağım, bir yıl bakacağım, ondan sonra bırakırım, öyle bir konu yok, öyle bir dünya da yok onlara. Çünkü onlar sana alıştı mı artık, onların her şeyi sensin. Onları bırakmamaya, ölüm ayırıncaya kadar birlikte devam etmeye yola çıkmak zorundasın" diye konuştu.


KOCA BİR AİLE OLARAK DAĞDA YAŞIYORLAR

Sokaktan bulup sahiplendiği ve bakımlarıyla birebir ilgilendiği hayvanlarla koca bir aile olduğunun altını çizen Özyurt, “Çok ciddi yol almak zorundasın. Sıradan yol alınacak bir konu değil bu. 'Ya ben buna bakarım, olmazsa çeker giderim' öyle bir dünya yok. Ben şuan bu dağda yaşıyorum onlarla birlikte. Elektrik yok su yok. Onlarla birlikte ne elektriği arıyorum, ne suyu arıyorum, ne televizyonu arıyorum, hiç bir şey, dünya umurumda değil. Sabah kalktığım zaman herhalde en mutlu insan ben oluyorum, kalkarken. Önce güzel öpücüklerle bir uyandırılıyorsun, çok güzel öpülüyorsun, seviliyorsun. Zaten onlarla yaşıyorsun. Kalktıktan sonra önce onların kapılarını açıyorsun, içeride olanlar varsa dışarıya çıkıp rahat ihtiyaçlarını gidermeleri için. İçeridekilerin de günlük sabah mamalarını hazırlıyorsun, taze olarak veriyorsun, sularını değiştiriyorsun. İhtiyaçları olanların ilaçlarını veriyorsun. Tedavilerini yapıyorsun. Ondan sonra güne başlayıp gidiyorsun. Sonra günün dışarıda kalan kısmında da kaka topluyorsun, ortalık temizliyorsun. Onların bütün anneliğini yapıyorsun. Çocuğuna nasıl bakıyorsan, fark etmiyor. Emekli maaşımı buraya harcıyorum. Aşağıda hediyelik eşya satıyorum sahilde, buraya harcıyorum. Yetmiyor kredi çekiyorum buraya harcıyorum" şeklinde konuştu.

Haber365
bilgi@haber365.com.tr