01.07.2020-12:46 (Son Güncelleme:01.07.2020-12:25)

Meme Kanseri Teşhisinde Bu Hataları Yapmayın!

Dünya genelinde 50 yaş altında meme kanseri görülme oranı yüzde 20 civarındayken Türkiye’de bu oran yüzde 40’ a ulaşmış durumdadır. Bunun nedeni ise bilinçsizce yapılan bazı hatalar ve ihmallerdir. İşte meme kanserinde doğru bildiğiniz yanlışlar...

Meme kanseri görülme sıklığı her geçen gün artış göstermektedir. Avrupa’da 40 yaş altı kişilerde meme kanseri görülme oranı yüzde 5 iken ülkemizde yüzde 20’yi buluyor. Meme kanserinde erken teşhisle tam başarı sağlanabilmektedir. Fakat doğru bilinen yanlış uygulamaların erken teşhis ve tedaviyi geciktirdiğinin unutulmaması gerekmektedir.

DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR

Doğru bilinen yanlışların başında "65 yaşından sonra bana bir şey olmaz" düşüncesi oldukça yanlıştır. Hastalar ülkemizde 65 yaş sonrası mamografi ve ultrason taraması yaptırmıyor ve bu yaştan sonra kanser risklerinin düşük olduğunu düşünüyorlar. Ancak gerçek olan şu ki hastalık iki yaş grubunda da ivme kazanıyor ve hem 35-40 yaş arası ve 65 yaş sonrası artış gösteriyor.

Elle muayene gereksiz tetkiklere neden olur. 20 yaşından itibaren her ay kendi kendine yapılan elle muayene erken teşhis açısından oldukça önemlidir. Toplumumuzda bu konuda kaderci yaklaşım, ‘kontrol edersem mutlaka bir şey çıkar’ ya da ‘gereksiz tetkikler yaptırmam gerekirse daha zararlı olur” şeklindeki yanlış inanışlar erken teşhisi geciktiriyor. Oysa kişinin ayda sadece 10 dakika kendi kendini elle muayenesi, erken teşhis ve tedavide ilk adım olarak bilinir.

Sadece ultrason yaptırmanın meme kanseri teşhisinde yeterli olacağı düşüncesi de doğru bilinen bir yanlıştır. Yılda bir kez düzenli olarak hekim muayenesine gitmek gereklidir. 30 yaşından itibaren meme ultrasonu yapılması öneriliyor. Buna karşın sadece ultrasonun yaptırmanın yeterli olacağı düşüncesi doğru bulunmuyor. 40 yaşından itibaren yılda bir kez de mamografi yaptırmak gerekiyor. Çünkü bu yaş grubundan sadece ultrason ya da sadece mamografi ile değerlendirme yapıldığında tanı konulamadığı için kanser varlığı atlanabiliyor. Dolayısıyla bu riski düşürmek için meme muayenesi sonrası hem ultrason hem de mamografinin birlikte yapılması ve değerlendirilmesi gerekmektedir.

Alternatif uygulamalarla üstesinden gelirim düşüncesi oldukça yanlıştır. Meme kanseri tedavisi medikal ya da cerrahi veya her ikisi uygulanarak gerçekleştiriliyor. Tıbbi tedavinin dışındaki uygulamalar, hastalığın ilerlemesine, kontrolün dışına çıkmasına ve yaşam sürelerini kısaltmasına neden oluyor.

Haber365
bilgi@haber365.com.tr