12.02.2024-17:17 (Son Güncelleme:12.02.2024-17:17)

Medeniyetlerin beşiği Anadolu’nun her karışında tarihi kalıntı fışkırıyor!

Kadim ve köklü bir yapıya sahip olan Anadolu’nun her bir karışı, dünyanın seyrini değiştirebilecek kalıntıları kendi içinde barındırıyor. Son olarak Mardin'in Kızıltepe ilçesinden rastlanan bulgu arkeologları heyecanlandırdı. Kalkolitik, Tunç ve Helenistik döneminin yanında başka uygarlıklara ait bilgilere ulaşılarak tarihe ışık tutuluyor.

Yapılan arkeolojik kazılar sonucu, Mardin'in Kızıltepe ilçesindeki Büyükboğaziye Höyüğü'nde önemli buluntulara rastlandı. Mitanni, Halaf, Kalkolitik, Tunç ve Helenistik döneme ait elde edilen bilgiler tarih nezdinde önemli bilgileri ortaya çıartıyor.

3 ay önce kazı çalışması başlatıldı!


Mardin'in Kızıltepe ilçesine 50 kilometre uzaklıkta Suriye sınırına sıfır noktada bulunan Büyükboğaziye Mahallesi'nde dikkat çeken bir çalışmaya imza atıldı. 30 hektarlık bir alana yayılan Büyükboğaziye Höyüğü'nde Mardin Müze Müdürü Abdulgani Tarkan başkanlığında, Mardin Artuklu Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Genç'in bilimsel danışmanlığında yaklaşık 3 ay önce kazı çalışması başlatıldı. Bu çalışma titizlikle yürütüldü ve önemli sonuçlar elde edildi.

Önemli dönemlere ait bulgulara rastlandı!

Akademisyenler ve gönüllü öğrencilerden oluşan grup tarafından yapılan yüzey araştırmaları çerçevesinde değerlendirilen keramik buluntularına göre, höyükte Halaf Dönemi, Kalkolitik Çağ, Tunç Çağı, Demir Çağı, Helenistik Dönem, Roma Dönemi, Geç Antik Çağ ve Orta Çağ tabakalarının güçlü bir şekilde sembolize ettiği tespit edildi.

‘‘Titizlikle çalışıyoruz!’’


AA’dan edinilen bilgilere göre, Kazı Başkanı Abdulgani Tarkan, Tarihe bakıldığı zaman Mezopotamya'nın en büyük yerleşim alanlarından biri olan Büyükboğaziye Höyüğü'ndeki kazı çalışmasına 20'ye yakın Artuklu Üniversitesinden gönüllü öğrencinin de dahil olduğu belirterek sözlerine şu şekilde devam etti: "Höyükte neolitik dönem kazısı yapıyoruz. Şu an Orta Çağ ve Demir Çağ tabakasında kazı çalışmasını yürütüyoruz. Sınıra sıfır noktadayız. Yaklaşık 30 hektarlık bir alanla bölgedeki en büyük höyüklerden biri. Höyükte farklı tabakalanmalar var, şu an biz en üst tabakadayız. Burası, farklı dönemlerde istilalara uğramış, kuşatılmış büyük bir şehir. Mitanni, Hurri ve Asur dönemine tarihlenen tabakalarına ulaşılırsa çok önemli buluntulara ulaşacağımızı tahmin ediyorum."

Tarihi bir hafıza merkezi!


Yapılan kazının bilimsel danışmanı Doç. Dr. Bülent Genç, höyüğün bölgenin arkeolojik mirasını koruyan bir hafıza merkezi olduğuna işaret etti ve höyükteki kazıların bölgenin, tarih öncesinden bugüne kadar oldukça uzun bir dönem boyunca yaşadığı değişimleri katmanlarıyla birlikte ortaya koyacağını tahmin ettiklerini ifade etti.

‘‘Çok önemli bir coğrafyada yer alıyoruz!’’


İncelemeler sonrası Höyüğün büyük kentlerden birine aday olduğunu belirten Genç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tarihsel kayıtlardan Orta Tunç'tan yani 2. binin ortalarından itibaren bu coğrafyayla ilgili yazılı verilere sahibiz. Şehirler, kentler, devletlerin oluştuğu bir coğrafyadayız. Ve bu şehirlerin hangisi hangisine tekabül ediyor, tam olarak bilemiyoruz. Bunun için bu höyüğümüz büyük kentlerden birine aday. Özellikle şunu belirtmek gerekiyor. Milattan önce 4. binde Güney Mezopotamya'da çok büyük değişikliklerin yaşandığı, kültürel devrimlerin, kentlerin, devletlerin oluşturduğu bir dönem ve höyüğün bu döneme yakın çok güçlü tabakaları var. Bu hafızayı kurcalayarak bu verilere ulaşmaya çalışıyoruz."

‘‘Her bir kademe yeni bir çağa rastlıyoruz!’’


Hafızayı güçlendirmek için önemli bir başlangıç olduğunu ve uzun yolun daha başlangıcında olduklarını aktaran Genç, "Höyüğün yamaçlarında birkaç basamaklı açmada tabakalanmayı çalışıyoruz. Henüz çok başındayız. Ama üstte kerpiç duvarların olduğu alanlar var, Demir Çağı'na işaret ediyor, yani 1. bini gösteriyor. Onun üzerinde de Orta Çağ'ın 3 yapı katı var. Orta Çağ'da 3 farklı dönemde yerleşim görmüş. Dolayısıyla bu çalışma büyüdükçe o merak ettiğimiz kentin, devletin verilerini ortaya çıkaracağız. 2. bini çok güçlü onu söyleyebiliriz. 2. bin derken, Asur'u, Mitanni, Hititleri düşünmek gerekiyor. Bunları yazılı kayıtlardan, tarihsel verilerden biliyoruz, ama bu tartışmaların arkeolojik karşılığını aramaya çalışıyoruz ve Büyükboğaziye Höyüğü de böyle bir merkez olmaya aday" şeklinde konuştu.


Haber365
bilgi@haber365.com.tr