Marmara Denizi'nde tsunami riski: İstanbul ve Marmara için yeni uyarı sistemleri devrede
Beklenen İstanbul depremiyle birlikte Marmara Denizi kıyılarında oluşabilecek tsunami riski, uzmanlar tarafından endişeyle takip ediliyor. Bu kapsamda, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) çerçevesinde 20 yeni "Çok Disiplinli Tsunami Erken Uyarı" istasyonundan 19'unu devreye aldı. İmralı istasyonunun da tamamlanmasıyla birlikte, önceden kurulan 28 istasyonla birlikte toplam erken uyarı sistemi sayısı 48'e yükselmiş oldu.
Kandilli Rasathanesi Müdürü Haluk Özener, Türkiye genelinde faaliyet gösteren bu istasyonlar sayesinde depremin hemen ardından 7 dakika içinde tsunami olup olmayacağı hakkında vatandaşların uyarılabileceğini belirtti. Ayrıca, Özener, istasyon sayısını artırarak bu süreyi 4 dakika seviyesine çekmeyi hedeflediklerini açıkladı.
Yapılan bu hamleler, İstanbul ve Marmara bölgesinde yaşayan vatandaşların güvenliği için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Tsunami erken uyarı sistemlerinin sayısının artmasıyla, deprem sonrası oluşabilecek acil durumlarda halkın daha etkin bir şekilde bilgilendirilmesi ve önlemler alınması sağlanacak. Bu gelişmeler, deprem ve tsunami gibi doğal afetlere karşı daha hazırlıklı olma çabalarının bir göstergesi olarak dikkat çekiyor.
“13 farklı ülkede 19 tane farklı kuruma biz tsunami uyarı mesajı yolluyoruz”
"Tsunami Erken Uyarı Sistemi" hakkında açıklamalarda bulunan Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Haluk Özener, “Hepimizin bildiği gibi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü sadece Türkiye'de değil, Ege, Akdeniz, Karadeniz ve bağlantılı denizlerde tsunami uyarı merkezi. Bu merkezin görevi sadece Türkiye'ye değil bize abone olan 13 farklı ülkede 19 tane farklı kuruma biz tsunami uyarı mesajı yolluyoruz. Bir denizde bahsetmiş olduğum denizlerde veya karadan 100 kilometre içeride, 5 buçuğun üzerinde bir deprem olduktan sonra bu depremlerin tsunami yaratma riski bulunuyor. Enstitümüzde bu konuda bir depremden sonra arkadaşlarımız bir algoritma çalıştırdıktan sonra bunun bir tsunami yaratma imkanı varsa bunu Türkiye'de AFAD aracılığıyla kamuoyuyla paylaşılıyor. Onun dışında dediğim gibi farklı ülkelere gönderiliyor" şeklinde konuştu.
Haluk Özener, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nün bu alanda 10 yılı aşkın süredir yetkilendirildiğini belirterek, şunları söyledi:
“Sadece Türkiye içinde değil, bakın şu ana kadar Harita Genel Müdürlüğü'nün kurmuş olduğu 20 tane deniz seviyesi istasyonlarının verileri Kandilli'ye geliyor. Bizim kurmuş olduğumuz 8 tane daha öncesinde deniz seviyesi istasyonları var. Tsunami istasyonları diyoruz, mareograf diyoruz. Fakat önceki 8 tanenin farklılıkları, içinde sismik gözlem yapan cihazların da olmasıydı. Bununla birlikte İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) kapsamında, tabii ki bunun büyük ölçekteki organizasyonda TARAP, Türkiye Afet Risk Azaltma planı. Marmara Denizi çevresinde yakın alan tsunamisini belirlemek için Kandilli'ye verilmiş bir görev var. Yani hepiniz biliyorsunuz olası bir Marmara depremi, Marmara Denizi içinde olacak ve özellikle meydana gelecek heyelanlardan dolayı tsunami olma riski var. Biz de mümkün olan en kısa sürede vatandaşlarımıza tsunami riskine karşı haberdar etmek için bu istasyonları kuruyoruz. Bu görev bize verildi"
Tüm kıyı şeridine eklenecek
Haluk Özener, projenin bütçesinin Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından tahsis edildiğini belirterek şunları söyledi:
“Marmara Denizi çevresinde 20 tane ilk etapta tsunami istasyonu kurmaya başladık. Bunların 19 tanesini hayata geçirdik. Bu istasyonlar sadece deniz seviyesi gözlem istasyonu değil, aynı zamanda içinde sismik gözlem cihazlarının olduğu, meteorolojik parametrelerin gözlemlendiği istasyonlar, bu istasyonların bazılarında da GNSS alıcıları var. Yani yer kabuğu hareketlerini belirleyen istasyonlar var. Ekranda da gördüğünüz üzere Marmara Denizi'nin çevresine yani farklı illerde Yalova, Bursa'ya bağlı, Balıkesir'e bağlı istasyonlarımız var. Tekirdağ'da var, Edirne'nin sahil kesimlerinde var. Denizin içine İstanbul'da, Büyükada'da, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda, aynı zamanda en son istasyon da İmralı Adası'na kurulacak. Bunlarla ilgili gerekli bütün izinler kurumlardan alınmış vaziyette. Dediğim gibi son bir tanesi kaldı. İstasyon sayısı 47 oldu, 48 olacak ve bundan sonraki aşamada da bu istasyona biz sadece Marmara özelinde değil, tüm kıyı şeridinde, Türkiye'nin etrafında sayılarına 30 tane daha ilave etmeyi düşünüyoruz. Toplam İRAP dolayısıyla TARAP kapsamında 50 tane istasyonu tamamlamayı düşünüyoruz"
Özener, sistemin ne kadar süre önce uyarı vereceğini şu şekilde açıkladı: Özener, sistemin ne kadar süre önce uyarı vereceğini şu şekilde açıkladı: “Uluslararası standartlara göre, bir deprem meydana geldikten sonra 7 dakika içinde bir tsunami olup olmayacağını AFAD aracılığıyla vatandaşlarla paylaşacağız. Ancak, Marmara Denizi için istasyon sayımızı arttırdıkça bu uyarıyı daha erken verme potansiyelimiz var. Hedefimiz, bu süreyi 4-5 dakika civarına indirmek. Ayrıca, enstitümüzün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile birlikte yürüttüğü projeler kapsamında, tüm Marmara Denizi'ndeki İstanbul'a bağlı ilçelerde tsunami tahliye tabelaları kuruldu. Bu nedenle, vatandaşları uyarmak istiyorum. Olası bir Marmara depreminde, deniz kıyısındaysanız veya kıyıya yakın yerlerde iseniz, deprem sonrasında denizin çekildiğini gözlemlemek yerine mümkün olan en kısa sürede kendinizi güvende hissedeceğiniz ve yüksek rakımlı bölgelere doğru tahliye etmeniz önemlidir."