14.04.2020-09:39 (Son Güncelleme:14.04.2020-11:53)

Lukas Podolski: 'Tarih Yazmak İstiyorum'

Almanya ile Dünya Kupası gören, 34 yaşında tekrardan Türkiye'de top koşturan Lukas Podolski, önemli bir konuşma yaptı.

Alman Milli Takımı’nda yaklaşık 12 sene top koşturan Podolski, 130 karşılaşmada 49 defa fileleri havalandırdı ve 2014’te her oyuncunun hayali Dünya Kupası ile futbol kariyerinde zirveyi gördü.

Ülkesinde Köln’de başladığı futbola sırasıyla Bayern Münih, Arsenal, İnter, Galatasaray ve Vissel Kobe’de yer almasının ardından bu sezonun ara transfer döneminde Japonya’dan tekrardan Türkiye’ye; Antalyaspor’a geldi.

İşte Podolski'nin verdiği röportaj:

TAMER TUNA İLE BİRLİKTE...

“Galatasaray’a gelmeden önce Türkiye’de, Antalya’ya tatile gelmiştim. Galatasaray’dan bu sırada teklif gelmişti. Zaten ailem de Türkiye’yi ve Antalya’yı hep çok seviyordu. Süper Lig’de oynadığım için ligi ve kulübü daha önceden biliyordum. Antalyaspor’la çok profesyonel bir görüşme yaptık. Stat, tesisler ve şehir çok iyi. Bu yüzden yeniden Türkiye’ye geldim ve kararımdan dolayı mutluyum. Şu ana kadar 7 maçta 2 gol ve 2 asistim var. Performansımdan dolayı mutluyum. İlk zamanlar Japonya’dan yeni geldiğim için dinlenme fırsatı bulamamış ve ilk 3-4 maç fazla süre alamamıştım. Sonrasında daha fazla oynamaya başladım ve hocamız Tamer Tuna ile birlikte ligde 8 maçtır kaybetmiyoruz.”

HERKES İŞİNİ İYİ YAPIYOR

“Tamer hoca ile aramız çok iyi ve işini de iyi yapıyor. Takımın kadrosunda son katılanlar dahil çok düzgün karakterli, iyi oyuncular var. Kulüp yetkilileri ve takımdaki herkes, işini gerçekten çok iyi yapıyor. İnsanların bana yaklaşımından dolayı son derece mutluyum. Ligde 11. sıradayız ve maç maç düşünmemiz gerekiyor. Amacım, kulübü daha iyi yerlere getirmek. Antalya’da adımı kulüp ve Türk futbol tarihine yazdırmak, burada kendi hikayemi yazmak istiyorum. Bunu, takım arkadaşlarım ve taraftarlarla birlikte başarmak istiyorum.”

GELECEĞİMİ BİLEMİYORUM

“Burada 1.5 yıllık sözleşmeye imza attım ve belki 1 yıl daha kalırım. Gelecekte nerede olacağımı şimdiden bilemiyorum. Kulübe, taraftarlara ve Antalya kentine büyük bir saygım var. Onlar için en iyisini yapmak istiyorum. Şehir ve takım için savaşmak benim felsefem. 3-4 sene daha oynayabileceğimi düşünüyorum. Kendimi iyi hissediyorum. Eğer kendini iyi hissetmezsem ve kafamdaki futbol aşkı daha farklı bir hale gelirse, diğer işlerime ağırlık veririm. Ama dediğim gibi taraftarlarla ve takımla birlikte olmayı seviyorum.”

DÖNER VE DONDURMA DÜKKANI VAR

“Herkes farklı düşünebilir. Bazen öyle bir an gelir ki, ‘Evet artık tamam’ dersiniz ve bırakırsınız. Burada iş disiplini çok önemli. Futbola nokta koyduktan sonra 2 yıl ara verip, tekrar bu oyunun içinde bir şeyler yapma planım var. Zaten iş dünyasında döner ve dondurma (Almanya’da 6 döner, 3 de dondurma dükkanı var.) işiyle uğraşıyorum. Bunu da yaklaşık 5 senedir futbolla beraber yönetiyorum. Daha fazla iş yaşamına da yönelebilirim ama futbolu da çok seviyorum. 90 dakika sahada kalmak ve 3 puan almak, benim için her zaman harika duygular.”

KESİNLİKLE KORKU FİLMİ GİBİ

“Virüs sebebiyle yaşadıklarımız bir korku filmi gibi... 2020’ye geldik ve böyle bir durumla karşılaşmak kesinlikle berbat bir şey. Birçok yer kapalı durumda ve bu herkes için son derece zor bir durum. İnsanların çoğu ne olduğunu hala anlamış değil. Her şey çok zor olsa da bununla başa çıkmak ve kurallara uymak zorundayız. Ben doktor ya da uzman değilim ama sakin olmalıyız. Haftalar geçtikçe, sosyal mesafeyi koruduğumuz sürece bu salgın azalacak ve bitecek.”

EVDE KAL

"Market ve pazar alışverişi dışında hayatımı evimde ailemle geçiriyorum. Açıkçası tam bir aile adamıyım ve evde olmayı seviyorum. Tabii ki bir yandan futbol oynamayı, arkadaşlarımla buluşmayı da özledim. Bütün herkesin, ‘Evde kal’ kuralına uyması zor olabilir ama Türkiye’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ya da ülkemde Başbakan Angele Merkel ne diyorsa, dikkate almamız gerekiyor.”

FUTBOLUN KADERİNİ ONLAR BELİRLEYECEK

"UEFA ya da FIFA’yı, maçların devam etmesi adına verdikleri çabadan dolayı sorgulamamak gerek. UEFA, zaten net bir tarih ortaya koymuyor. Şartların daha iyi olmasını beklememiz lazım. Maçlar seyircisiz de oynanabilir. Taraftarlar önünde oynamayı çok seven biri olarak, onlarsız futbol gerçekten tat vermez ama bir yandan işimizi yapmalıyız. Ben federasyon başkanı değilim, futbolun kaderini onlar belirleyecek ve ‘Oynayın’ derlerse, hazır olacağız."

TIPKI İBRAHİMOVİC GİBİ

“Sahaya çıktığımda hep yüzde 100’ümü vermeye çalışıyorum. Her zaman yeni bir meydan okuma ve rekabet istiyorum. Tıpkı Zlatan İbrahimovic gibi... İbra, farklı ülkelerde farklı rakiplere karşı başarılar kazanmak ve yeni rekabetler yaşamak istedi. Bunu yaparken de, başarılı olmak ve uyum sağlamak hiç kolay değil. Sonuçta sadece futbol anlamında değil, hem farklı bir ülkeye hem de farklı bir kültüre gidiyorsunuz. Burada benim için asıl önemli olan, gittiğim yerlerde kaç kupa kazandığım değil. Çünkü bazen birçok şampiyonluk kazanabilirsiniz ama bu size hayatınızda bir tarih yazmak, bir üst seviyeye çıkmak anlamında hiç yardımcı olmayabilir.”
Haber365
bilgi@haber365.com.tr