Lozan Antlaşmasını yok saydılar! Türkiye’ye 8 kilometre mesafedeki Yunan adası cephaneliğe döndü!
Yunanistan, Ege Denizi'ndeki provokatif eylemlerine her geçen gün bir yenisini eklerken Bodrum'un Turgutreis Mahallesi'ne en yakın ada olan Keçi Adası'ndaki skandal kameralara yansıdı. Uluslararası hukuka göre yerleşime kapalı olan ve silahlandırılmaması gereken ada adeta cephaneliğe döndü. Daha önce Miçotakis'in provokatif bir ziyaret gerçekleştirdiği adada helikopter pisti, topcu bataryaları ve ağır silahlar görüntüleniyor.
Yunanistan, provokatif davranışlarıyla bölgedeki ateşi körükleme peşinde. Ege Denizi'nde Onikiadalar olarak bilinen Batnoz, Lipsi, İleriye, Kelemez, İstanköy, İncirli, İstanbulya, İleki, Herke, Kerpe, Çoban, Sömbeki, Rodos ve Meis'in de olduğu bölgede statüsü belirsiz bazı kayalık alanlar, ada ve adacıklar da mevcut. Bunlardan biri olan ve İstanköy ile Kelemez arasında bulunan Keçi Adası, Bodrum'un Turgutreis Mahallesi'ne 8 km mesafe ile en yakın ada konumunda. Silahlanmaması gereken 'Keçi Adası'ndan flaş görüntüler kayıtlara geçti.
Uluslararası hukuka göre, yerleşime kapalı olan, silahlandırılmaması gereken adalar arasında yer alan Keçi Adası, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'in geçen günlerdeki ziyaretiyle dikkaleri üzerine çekti.
Yunan medyasında manşetlerden inmeyen bu ziyaret esnasında Miçotakis, sosyal medya hesabından, adaya koyulan Yunan bayrağını "Ege'nin mavisi bayrağın mavisiyle buluşuyor." notuyla paylaştı.
Uluslararası hukukun ihlali kamerada
Yunan unsurlarının Keçi Adası'ndaki yapılaşma çabası, adaya yerleştirilen askerler ve ağır silahlar AA tarafından kayıtlara geçirildi.
Keçi Adası'nda, yakınından geçen tekne, yat ve gemilerden de rahatlıkla görülebilen alanın deniz tarafından girişinde helikopter pisti, devamında yolu kesen beton bariyer, birbirine benzer prefabrik 4 yapı, nöbet ve gözetleme kuleleri, vericiler, su depoları ve güneş enerjisi sistemleri de yer almakta. Yunanistan'ın neden böyle bir çaba içerisinde olduğu ise düşündürüyor.
Kamuflajlı Yunan askerleri
Adada bu çalışmaların olduğu kısımda, siper veya sığınağa benzeyen taş yapıların çevresinde kamuflajlı tek tip kıyafetli Yunan askerleri mevcut. Bazı askerlerin yapıların önünde dinlendiği görülürken, devriye atan ve nöbet tutan askerler de tüm dikkatleri kendilerine çekmeyi başarıyor.
Uydu fotoğraflarında adanın arkasındaki sahil kısmında bir helikopter pistinin daha olduğu açık ve net bir şekilde gözükmekte. Bu alana inen yolun da demir çapraz bariyerlerle kapatılmış olması kameralar tarafından kaydedildi.
Ağır silahlar da konuşlandırıldı
Uluslararası antlaşmalar ışığında, Onikiadalar'ın hukuki statüsü dışında bırakılan, yerleşime kapalı ve silahsız olması gereken Keçi Adası'na çizilen Yunan bayrağı da göze batıyor. Bayrağın her iki yanında, üstleri kamufle edilen siperlerdeki topçu bataryaları rahatlıkla gözükmekte.
Özellikle İstanköy, Kelemez, İleriye ve Siros adaları yolu üzerinden ilerleyenler, Keçi Adası'ndaki bu yapılaşma ve askeri hareketliliğini rahatlıkla görüyor.
Adaya çizilen Yunan bayrağı ise bölgeden geçenlere adanın "Yunan toprağı olduğu" algısı yaratma çabası olarak düşünülüyor.
İstanköy ve Kelemez istikametindeki kruvaziyerler ile balıkçı teknelerinden de görüntülenen adadaki uluslararası hukuka aykırı durumu uydu fotoğraflarıyla da tespit etmek mümkün.
Türk kara sularında kalan Keçi Adası, Turgutreis ve Gümüşlük açıklarındaki Tüllüce, Küçük Tüllüce, Sarıot ve Çatal adaların dibinde yer alıyor.
Tartışmalara neden olmuştu
Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, 3 Haziran'da İstanköy ve İstanbulya adalarında düzenlenen programlara katılmış, bu iki ada 1947 Paris Antlaşması'na aykırı şekilde silahlandırıldığı gerekçesiyle tartışmalara yol açmıştı. Miçotakis'in Keçi Adası'na da geçerek burada polis karakolu, sağlık ocağı ve sahil güvenlik ofisini ziyaret ettiği haberleri de Yunan basınında geniş yankı buldu.
Yunanistan'ın Keçi Adası'na asker yerleştirme girişiminin en az 10 yıllık geçmişi olduğu biliniyor.
Terör ve güvenlik uzmanı Tokmakoğlu görüntüleri yorumladı
Terör ve güvenlik uzmanı, eski Hava Kuvvetleri İstihbarat Daire Başkanı emekli Kurmay Albay Gürsel Tokmakoğlu, bölgeden çekilen görselleri yorumladı.
Keçi Adası'nın ana karaya olan mesafesi nedeniyle Lozan Antlaşması'nın 12. maddesi gereği Türkiye'nin olduğunu belirten Tokmakoğlu, şunları söyledi: "Bizim adamızı sahiplenmiş. Uluslararası hukuka göre bu bayrak suç. 'Bayrağı ya buradan kaldır ya da biz gereğini yaparız' demek gerekiyor. Burası çok ciddi bir konu.
Lozan'ı yok saydı
Egemenlik hakkıyla ilgili Lozan'ın hiçe sayılmasıyla ilgili bir husus var burada. Bu bayrak işin ne olduğunu anlatıyor. İş bu kadarla da kalmamış, askeri tesis olduğuna dair emareler var. Tel örgüler, alt ve üst tarafta yol var, mevzide üstü örtülmüş silah var. Uçaksavar cinsi bir silah, taret diyoruz."
Böylece adaya askeri tesis hüviyeti kazandırılmaya çalışıldığını aktaran Tokmakoğlu, "Çünkü hem deniz kenarında hem de yukarısı tel örgüyle kapatılmış. Bu bir istihkamdır. Lozan Antlaşması'nda da istihkam kelimesi geçer, istihkam kuramaz. Gemi ve küçük botların yanaşacağı yer küçük liman var. Kamuflajlı bir depo yaptığına göre silah, mühimmat cinsi şeylerin getirilip depolandığı bir yer. Bir depo daha var." değerlendirmesinde bulundu.
Adada elektrik ve su var
Adanın kritik olan bölgesinde 4 baraka bulunduğunu, iki anten ve iki jeneratör de göründüğünü anlatan Tokmakoğlu, şu şekilde açıklamalarda bulundu;
Lozan Antlaşma'nın açık ve net bir şekilde ihlal ettiklerini belirterek konuşmasını sürdürdü, 'Buranın elektriği, suyu var, 20 kişiye kadar insan barınıyor. Silah deposu, uçaksavar, tel örgü, iki tane helikopter iniş yeri, gemi bağlanma yeri var. Bayrağını yapmış. Burada bunları Lozan Antlaşması'nın ihlalinin açık delili olarak görüyoruz. Bu askeri tesis olunca 'Burası benim' iddiası var. İkincisi burada muhabere sistemi var. Burada yaşayan askerler Türkiye'nin buraya bir müdahalesi söz konusu olursa onu engellemek için Yunanistan'ı koruduğunu ifade eder. Egemenlik hakkının askerle birlikte sahada vücut bulması... Böyle olunca 'Burada her türlü çatışmaya hazırım' demek istiyor. Kardak hadisesinde olduğu gibi buraya gelirseniz silahı, mühimmatı ve haberleşme sistemleri, 20'ye yakın askeri var. Askersiz, silahsız olması gerekiyor, istihkamın olmaması gerekiyor.' dedi ve sözlerine şu şekilde devam etti, 'Tokmakoğlu, çiçeklerin de olmasının uzun süreden beri adada yaşamın devam ettiğinin göstergesi olduğuna işaret ederek, "Lozan'ı ve Türkiye'nin egemenlik haklarını, hukukunu hiçe sayan bir davranış, ciddi bir konu. Burada Türkiye artık her istediğini yapabilir ama Yunanistan'ın büyük bir provokasyon içinde olduğunu gösteriyor. Tesisi Türkiye'nin karşısındaki bir burna inşa etmeleri, Türkiye'den çıkan balıkçıların, tur teknelerinin, herkesin görebileceği yere bayrak açmaları aslına bakarsanız provokasyondur. Devletin mercileri değerlendiriyor.' açıklamasında bulundu.