Uzu süreli hamilelik döneminin ardından, bebeğini kucağına alan annelerin hayatında yeni bir dönem başlar. Birçok yeni duyguyla tanışır. Bu döneme lohusalık denir. Peki lohusalık depresyonu nasıl geçer? Lohusa depresyonu nedir? Lohusalık depresyonu neden olur? Lohusalık depresyonu nasıl geçer? Tüm detayları sizler için araştırdık.
LOHUSALIK DEPRESYONU NASIL GEÇER?
Doğum sonrası fizyolojik ve psikolojik değişimler yaşayan annelerde duygu yoğunluğundan lohusalık depresyonu yaşayabilir. Lohusa depresyonuna karşı uygulanan yöntemler vardır. Bunlar;
-Psikoterapi
-Antidepresan ilaç tedavisi
-Antipsikotik ilaç tedavisi
Bu yöntemlerden en sık kullanılanı psikoterapilerdir ve genelde depresyon tedavisi için yeterli olmaktadır. İlaç tedavilerinin kullanımı çok daha nadir olmaktadır. Ancak ilaç kullanımı gerekiyorsa doktor emziren anneye uygun alternatifler tercih eder.
LOHUSALIK DEPRASYONUNDAN KURTULMANIN YOLLARI NELER?
Lohusa depresyonunun önüne geçebilmek veya postpartum tedavisine destek olabilmek amacıyla bazı yöntemler uygulanabilir.
Doğum sonrası depresyonundan kurtulmanın yolları şöyle sıralanabilir;
-Öncelikle anneye mutlaka destek olunmalıdır. Eş ve birinci dereceden yakınlar özellikle lohusalık dönemi boyunca anneyi yalnız bırakmamalı ve ona yanında olduklarını hissettirmelidir.
-Anneye bebek bakımı konusunda yardımcı olunmalıdır. Özellikle ilk bebeğini dünyaya getiren anneler, bebek bakımı konusunda endişeye kapılabilir ve annelik duygusunun yükü altında kendini ezilmiş hissedebilirler. Bu durum hafifletilmeye çalışılmalıdır.
-Sadece bebek bakımı için değil, ev işleri konusunda da anneye yardım edilmelidir. Mümkün olduğu kadar annenin yükü paylaşılmalıdır.
-Anneye kendine özel vakit ayırabilmesi için zaman yaratmaya çalışılmalıdır.
-Bebeğin uyuduğu vakitlerde annenin de uyuması veya dinlenmesi sağlanmalıdır.
-Lohusalık döneminde eve ziyaretçi kabulü sınırlandırılmalıdır.
-Eşlerin birlikte zaman geçirebilmesi, lohusanın annelik sıfatının yanında kendini eskisi gibi hissedebilmesi bakımından önemlidir. Baş başa bir akşam yemeği, romantik bir buluşma, sinemaya gitmek gibi lohusanın modunu yükseltebilecek aktiviteler yaratılmalıdır.
-Eş, anneye karşı hassas olmalı; ona olan sevgisinin ve ilgisinin değişmediğini göstermelidir. Böylelikle annenin, kendini değersiz hissetme duygusu ortadan kaldırılabilir.
-Bu süreçte beslenme şekline dikkat edilmelidir. Özellikle alkol ve kafeinli içeceklerin tüketiminden kaçınılmalıdır.
-Her gün 15 dakika dahi olsa düzenli yürüyüş yapılmalı ve hareket edilmelidir. Vücudu zorlamayacak basit egzersizler de dahil edilebilir.
-En önemli nokta ise, belirtilerin varlığında bir uzmandan destek almaktan kaçınılmamalıdır.
-Lohusalık depresyonu, kadından kadına farklı sürelerde yaşanabilir. Bu durumun bir rahatsızlık olduğu unutulmamalı ve anneye fazla yüklenilmemelidir.
-Yaşanan değişimler anne için kabullenmesi zor şeyler olabilir. Ancak anneye bu durumun üstesinden gelebileceğinin sinyali verilmeli ve her zaman destek olunmalıdır.
LOHUSA DEPRESYONU NEDİR?
Yeni doğum yapmış annelere lohusa adı verilir. Lohusaların doğumdan sonraki 6 haftalık yani yaklaşık 42 günlük dönemi ise lohusalık dönemi olarak adlandırılır. >Bu dönem, anne ve bebek arasındaki bağın kurulduğu, bebeğin ve annenin birbirlerine ve bu yeni duruma alıştığı dönemdir. Aynı zamanda annenin vücudunun doğum öncesi hâline dönebilmesi ve toparlanabilmesi için gerekli olan süre anlamına da gelir. Bu nedenle birçok kadın çevresel, biyolojik ve psikolojik etkenlerden kaynaklı olarak bu süreci zorlu geçirmekte. Bazı durumlarda anne lohusalık döneminde depresyon belirtileri gösterebilir. Lohusa hüznünden daha ağır seyreden durumlar lohusa depresyonu, doğum sonrası depresyonu veya postpartum depresyonu olarak adlandırılır.
LOHUSALIK DEPRESYONU NEDEN OLUR?
Lohusalık depresyonu nedenlerini şu şekilde sıralayabiliriz;
-Östrojen ve progesteron başta olmak üzere hamilelikte yükselen gebelik hormon seviyelerinin doğum sonrasında aniden düşmesine bağlı olarak duygusal dalgalanmalar yaratması (Biyolojik nedenler)
-Annenin genetik yatkınlığı, eşler arasındaki sorunlar, erken yaşta gebelik, doğum travması, geçmişten gelen travmatik olaylar, maddi sorunlar, istenmeyen gebelik yaşanmış olması, gebelik öncesi yoğun stres veya depresyon yaşanmış olması, evde başka çocukların olması, aile bireylerinden yeterli desteği görememe (Psikososyal nedenler)
-Postpartum psikozunun bir veya birden çok sebebi olabilir. Tanı konulduğunda nedeni tam olarak tespit edebilmek mümkün olmayabilmektedir.