Ramazan ayı bu yılda koronavirüsün gölgesinde başladı. Koronavirüse yakalananlar da bazı semptomlar bırakmasıyla kişilerin sağlığını olumsuz yönde etkileyebilmekte. Ancak herkeste aynıyı etkiyi bırakmıyor. Koranavürüsü atlatma süreci de bu dönemde etkili. Virüsü atlatıp ilk 1 aylık süre içerisinde olan kişilere uyarılarda bulunan uzmanlar ilk 1 ayın yenilenme ve toparlanma süreci olduğunu, bu insanların oruç tutmasını genel itibariyle önermediklerini söylüyorlar. Oruç tutacaksa bile mutlaka doktor izni ve kontrolü dahilinde tutması gerektiğinin önemli olduğunu belirtiyorlar.
Virüs evreleri, virüsün bıraktığı semptomlar herkeste farklı şekilde gözlemlenmekte. Peki koronavirüsü atlatanlar oruç tutabilir mi? Kimler hangi evrede oruç tutamazlar? Oruç tutarken nelere dikkat edilmeli?
Koronavirüsü atlatan ve rahatsızlıkları sürenler ramazanda nelere dikkat etmeli? Prof. Dr. Nuh Zafer Cantürk'ten öneriler...
Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Nuh Zafer Cantürk, sağlıklı bireylerin oruç tutmasının yararlarıyla ilgili pek çok bilgi olduğunu söyledi.
Cantürk, salgın sürecinde diğer zamanlarla benzer şekilde oruç tutulması gerektiğini anlatarak, şunları söyledi:
"Koronavirüs hastası olanları gruplandırmak lazım. Herkes aynı düzeyde bu hastalığı geçirmiyor. Her koronavirüs geçirene 'Oruç tutma' diyemeyiz. Ancak ciddi etkileri olan, öksürük ve solunum sıkıntıları olan vatandaşlarımız, oruç tutma noktasında dinin kolaylaştırıcı özelliklerini kullanabilir. Hekimlerinin bu yönde fikirlerini de alsınlar. Oruç tutan koronavirüs geçirenler de sıvı alımına özen gösterip, sahurda ve iftarda aşırı yüklenmeden beslenirlerse protein ağırlıklı sahur yaparlarsa gün içinde rahat ederler. Vatandaşlar, sıvı ve gıda tüketimini iftardan sahura kadar yayarlarsa sağlıklı bir ramazan geçirebileceklerini söyleyebiliriz"
DOKTORLARIN ÖNERİLERİNİ ALMAMALILAR
Kronik hastalıkları olanların da oruç tutmadan önce doktorlarına danışması gerektiğini vurgulayan Cantürk, şu bilgileri verdi:
"Kalp hastası olan kişiler, ramazanda hafif bir beslenmeyle yağdaki kolesterol miktarını azaltabilir. Bu kişiler ramazanı beslenme açısından iyi kullanırsa belki sağlıklarına yararı olabilir ama hekimlerinin önerilerini almalılar. İftar ve sahurda hafif ve yavaş beslenmeliler. Yeterince sıvı almalılar. Diyabetliler için en büyük sorun sıvısız kalmak. Diyabetik hastalar oruç tutuyor ama diyabetin süresi, şeker hastalığının komplikasyonlarının oluşup oluşmaması dikkate alınmalı. Sağlıklı bireyler her zamanki gibi oruçlarını tutacak. 'Sahurda çok yemek yersem gün içinde daha rahat oruç tutarım.' diye bir şey söylemek mümkün değil. Ne kadar çok tatlı, kalorili şeyler yenirse o kadar çok sıkıntı çekebilirler."
YETERLİ MİKTARDA SIVI TÜKETİLMELİ
Cantürk, ramazanda dengeli beslenme çağrısı yaparak, iftarla sahur arasında yeterli miktarda sıvı alımıyla gün içinde çok sıkıntı çekilmeyeceğini söyledi.
Sahurda hafif ve posalı gıdaları tüketmeyi tavsiye eden Cantürk'ün önerileri:
- İftarda orucumuzu açarken bir bardak su içmeliyiz, ardından zeytin ya da hurma yenebilir. Hurma lifli gıda olduğu için kan şekerini yavaş yükselteceği için iftarda sağlığımızı olumlu yönde etkiler.
- İftarda yavaş beslenmeliyiz. Hızlı yemek yediğinizde vücuda zarar verebilirsiniz.
- Oruç tutmanın yararlarından bahsediyoruz fakat bu tür şeyler yaparsak orucun yararından çok zarara yol açmasına neden olabiliriz. Bu gerekçeyle yavaş beslenilmeli.
- Ramazanda et tüketimi artıyor ama haftanın belirli günlerinde sebze ve baklagil tüketilmeli.
Prof. Dr. Cantürk, koronavirüsle mücadelede maske, mesafe ve hijyen kurallarının öneminden bahsederek, herkese tedbirlere harfiyen uyma çağrısı yaptı.