11.11.2020-14:14 (Son Güncelleme:11.11.2020-14:10)

Kovid-19’dan Erkeklere Üzücü Haber

Dünya genelinde 51 milyonun üzerinde kişiye enfekte olan Kovid-19 hakkında araştırmalar sürdürülürken, bir yeni araştırmada Kovid-19'un testislerde uzun müddet kalabildiği tespit edildi.

Tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs salgını hakkında araştırmalar devam ediyor. Yarım milyarın üzerinde kişiye enfekte olan koronavirüsün etkileri incelenirken, Kovid-19 geçiren erkeklerin testislerinde virüsün uzun süre kalıcı olabildiği öğrenildi.

Yapılan araştırmalarda Kovid-19’un sperm üretimini sağlayan hücrelere zarar verdiği ve DNA hasarlarının oluşmasına sebep olduğu düşünülüyor. Yapılan araştırmalarda, spermin hem sayısında hem de hareketliliğinde bozulma tespit edildiğini aktaran Anadolu Sağlık Merkezi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Cüneyt Adayener, ‘Ancak bir erkeği kısır (infertil) olarak tanımlayabilmek için çocuk istemesi ve düzenli ilişkide bulunmasına rağmen bir yıllık sürede hamilelik gerçekleşmemesi gerekli. Bu nedenle kovid-19'un kesin olarak erkeklerde kısırlığa neden olduğunu söyleyebilmek için daha zamana ihtiyaç var’ ifadelerini kullandı.

Damlacıklar ile bulaştığı bilinen koronavirüsün genellikle mukozalar aracılığı ile solunum sistemine saldırdığı sistem ve organlarının araştırıldığını belirten Prof. Dr. Cüneyt Adayener, ‘Bununla birlikte insanda neredeyse tüm sıvı ortamlarda bulunduğu tespit edilmiştir. Buna rağmen solunum yolu dışındaki sistemlerdeki hasarları ve bulaş yolları ile ilgili az sayıda çalışma vardır’ açıklamalarında bulundu.

Geniş kapsamlı bir araştırma doğrultusunda koronavirüse yakalan erkeklerin yüzde 19'unun testislerinde bir çeşit konforsuzluk (bir baskı hissi) olarak dile getirildiğini aktaran Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Cüneyt Adayener, ‘Aslında testisler ürettikleri spermlerin vücut savunma hücreleri tarafınca öldürülmeden yaşayabileceği özel bir immün cevapsız sahaya (bağışıklık sisteminin yanıtsız olduğu saha) sahiptirler. Bu açıdan değerlendirildiğinde virüsün testislerde uzun süre kalıcı olabilmesi mümkündür’ cümlelerini kullandı.

Koronavirüsün, erkek hastalarda ürogenital sistemdeki durumunun erkek üreme sistemi hormonları ve sperm üretimine etkileri ile ilgili gerçekleştirilmiş 1000’in üzerinde araştırma olduğunu, ancak bilimsel çalışma ölçütlerini karşılayan çalışma sayısının yalnızca 24 olduğunu aktaran Prof. Dr. Adayener, ‘Bu 24 çalışmanın 5'inde erkek hastaların semen örneklerinde virüse rastlanmamıştır. Sadece bir çalışmada 38 hastanın 6'sında (yüzde 15,8) semende virüs bulunmuştur. Yirmi dört çalışmanın tamamı göz önüne alındığında toplam 120 hastanın 6'sında (yüzde 5) virüs semen örneklerinde pozitif olarak tespit edilmiştir. Bu açıdan bakıldığında oran oldukça düşük olarak değerlendirilebilir’ açıklamalarını yaptı.

Koronavirüsü orta seviyede ya da hastenede tedavi altında geçirenlerin diğer kişilere oranla daha yüksek seviyede risk altında olduğunu aktaran Adayener, ‘Kovid-19'un, erkeklik hormonu olan testosteron üretimini de olumsuz etkilediği ile ilgili çalışmalar var. Düşük testosteronlu olguların hastalığı daha ağır olarak geçirdiği iddia edilmiş. Ancak bu bir neden mi yoksa sonuç mu olduğuna ilişkin henüz kabul edilmiş bir gerçeklik yok’ açıklamalarında bulundu. Ayrıca Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Cüneyt Adayener, ‘Sperm dondurma ve ICSI gibi işlemler öncesinde HIV, Hepatit virüsleri gibi kovid-19 da bakılmalı mı, bakılacaksa hangi yöntemle bakılmalı gibi sorular henüz cevaplarını bulabilmiş değil. Bunun için daha pek çok çalışma yapılması ve paylaşılması gerekiyor’ ifadelerini kullandı.

Haber365
bilgi@haber365.com.tr