ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC), özellikle hastane ortamlarında yüzeye yapışan bu organizmanın kulakları enfekte ederek yara oluşmasına neden olabileceğini ve vücutta kan dolaşımına katılarak, şiddetli bir enfeksiyona yol açtığını kaydetti.
Live Science’ın paylaştığı ilk veriler, koronavirüsten dolayı hastanelerde meydana gelen hasta yoğunluğu C. auris vakalarının tırmanışa geçmesine neden olabileceğine dikkati çekiyor.
CDC verilerinde ABD’de bu yıl, bu mantar enfeksiyonundan mustarip bin 272 vaka bildirildiğini belirtiyor. Bu rakam, (erişilebilir verilerin bulunduğu son yıl olan) 2018'in tamamında bildirilen vaka sayısında yaklaşık yüzde 400'lük bir artışa denk geliyor.
CDC’nin mantar hastalıkları şube başkanı Dr. Tom Chiller, ‘Ne yazık ki, C. auris'in yeniden dirildiğini gördüğümüz yerler oldu’ diyerek konuşmasına şöyle devam ediyor:
‘Ayrıca bazı akut bakım hastanelerine ve Kovid-19 ünitelerine girdiğini de gördük. Endişeleniyoruz çünkü bir yerde yuvalandıktan sonra bu mikroptan kurtulmak zor.’
National Geographic'in paylaştığı verilere göre 2009’da tespit edildiği günden beri bu maya, tüm dünyada binlerce kişinin hastalanmasına yol açtı. Mantarla enfekte olan (birçoğu başka ciddi hastalıklar da taşıyor) kişilerin yaklaşık yüzde 30 ila yüzde 60'ı yaşamını yitirdi.
Aynı zamanda bu tür dirençli mikropların, pandemi esnasında meydana gelen on binlerce fazladan ölümde pay sahibi olabileceği düşünülüyor. Bu yüzden dünyanın dört bir yanındaki doktorlar, C. auris alarmı veriyor.
Örneğin Delhi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Anuradha Chowdhary, enfeksiyon oranlarını doğru tahmin etmek için koronavirüs hastalarının düzenli olarak taranması gerektiğini ifade ediyor.
Birleşik Krallık’taki Imperial College London'da dirençli mantarlar üzerine çalışan bulaşıcı hastalık uzmanı Johanna Rhodes işe şunları aktarıyor:
‘Endişeliyiz insanların ciddi biçimde hastalanıp ölürken, aynı anda Kovid-19 ve diğer mantar enfeksiyonlarından mustarip kişilerin bulunduğu vaka raporları görüyoruz. Bunlar arasında C. auris’i de görmeyi bekliyoruz.’