14.01.2021-09:30 (Son Güncelleme:14.01.2021-09:25)

Koronavirüs Salgını Sağlık Çalışanlarının Psikolojisini Bozdu

İngiltere’de yapılan bir araştırma, ülkedeki sağlık çalışanlarının hemen hemen yarısında major depresyon, travma sonrası stres bozukluğu, alkol bağımlılığı ve anksiyete gibi problemlerle görülmeye başlandı.

İngiltere’nin başkenti Londra’daki King's College'ın araştırmasına göre, geçtiğimiz yıl mart ayında ülkeyi etkisi altına alan koronavirüsün ilk dalgasında en ağır hastalarla ilgilenen sağlık çalışanlarının birçoğu travma yaşadı.

Geçtiğimiz yılın haziran ve temmuz aylarında internetten yapılan araştırmaya, İngiltere’deki hastanelerin yoğun bakım ünitelerinde görevli olan 709 sağlık çalışanı katıldı.

Bu kişilerin hemen hemen yarısında ağır kaygı bozukluğu, depresyon ve travma sonrası stres bozukluğu görüldü.

Bir kısmında alkollü içki tüketiminin bağımlılık derecesine geldiği ortaya çıktı.

‘ÖLSEM DAHA İYİ’ DİYE DÜŞÜNEN DE OLDU

BBC’de yer alan habere göre, araştırmaya katılan yedi sağlık çalışanından biri ya kendisine zarar vermeyi ya da ‘Ölsem daha iyi’ diyerek intiharı düşündü.

Doktorlar ve diğer klinik çalışanlarına göre, hemşire ve hasta bakıcıların ruh sağlığı daha ağır hasar gördü.

Araştırmaya katılan kişilerin yarısından biraz fazlası da travma yaşamadığını veya sağlıklı şekilde bu süreci geçirdiğini belirtti.

Detaylı olarak değerlendirilmesi yapılmayan fakat internet ortamında yayımlanan sonuçlara göre, araştırmaya 291 doktor (%41), 344 hemşire (%48,5) ve 74 diğer sağlık çalışanları (,4) katıldı.

SONUÇLAR ŞAŞIRTICI DEĞİL

Araştırmacılar, yoğun bakımda çalışanların karşı karşıya kaldığı baskı düşünüldüğü zaman, sonuçların şaşırtıcı olmadığını söylüyor.

İngiltere'de Ulusal Sağlık Hizmetleri (NHS) çalışanlarının, iş yüklerinin ve şartlarının çok ağır olduğu bir süreçte olağanın çok üstünde hastayla ilgilendiği belirtiliyor.

Araştırmayı yapan ekibin başında yer alan Prof. Neil Greenberg de sonuçların NHS için ‘uyandırma alarmı’ görevi görmesi gerektiğini belirterek, ‘Semptomların ağırlığı yoğun bakım ünitesi çalışanlarının kaliteli bakım sağlama yeteneğine büyük zarar verebilir. Aynı zamanda bu çalışanların hayat kalitesi üzerinde de olumsuz etkisi oluyor’ ifadelerini kullandı.

TERAPİYE KOLAY ULAŞIM İSTEĞİ

Greenberg'e göre mesleki ruh sağlığı bakımı uygulanmalı, bu kişilerin terapiye erişimlerini kolaylaştırılmalı.

Yaz aylarında vaka sayısındaki azalma sağlık çalışanlarının ruh sağlığında da düzelmelere yol açtı, ilk dalgada karşı karşıya kalınan risklerle tekrar karşılaşılabileceğini hatırlatan Prof. Greenberg, vaka sayılarındaki artışın yine tehlikeli boyutlara ulaştığını söyledi.

‘HASTANEDE YAŞADIKLARIMI DÜŞÜNMEKTEN UYUYAMIYORUM’

Romford'daki bir hastanede yoğun bakım hemşiresi olduğunu belirten Victoria Sullivan, eve döndükten sonra o gün hastanede yaşadıklarını düşünmekten uyuyamadığını söyledi.

Sullivan, ‘En kötü anım, bir hastamın öldüğünü telefonda sevdiklerine söylediğim andı. Hastanın akrabalarının çığlıklarını hayat boyu unutmayacağım. Birine bunu telefonda açıklarken, onlar tüm kalpleriyle haykırarak ağlarken sadece 'Çok üzgünüm' diyebilmek, bizi ciddi anlamda travmatize ediyor. Onlara ne kadar üzgün olduğumu söylerken bir yandan da aklımın bir köşesinde şu oluyor: Gidip ilgilenmem gereken üç hastam daha var, serumlarının yenilenmesi, ilaçlarının verilmesi gerekiyor. Yardım bekleyen bir de hemşire var’ diye konuştu.

Haber365
bilgi@haber365.com.tr