Konserde seyircisine kucak dansı yapan Gülşen'den konuya ilişkin çarpıcı açıklama: Canım çok sıkılmıştı ne var bunda?
Ünlü şarkıcı Gülşen, geçtiğimiz günlerde olay olan ve yine çok konuşulan kucağa oturma görüntüleri hakkında sessizliğini bozdu. İşte habere ilişkin o detaylar...
Sesi ve şarkılarıyla pop müziğinin en sevilen isimleri arasında yer alan ünlü şarkıcı Gülşen, son zamanlarda magazin gündeminden düşmeyen isimler arasında yer alıyor. Sahnede iddialı kıyafet tercihleri ve yaptığı açıklamalarıyla çok konuşulan Gülşen, geçtiğimiz günlerde konser verdiği sırada bir izleyicisinin kucağına oturarak herkesi şaşkına çevirmişti. Kameralara yansıyan o görüntülerden sonra ünlü şarkıcının kucağına oturduğu kişinin arkadaşı olduğu ortaya çıkmıştı. Konser verdiği sırada böyle bir harekette bulunması büyük tepki çekerken, Gülşen'den günler sonra ilk açıklama geldi. Geçtiğimiz gün Ataşehir'de konser veren başarılı şarkıcı konuya ilişkin çarpıcı sözlerde bulundu. Kendisini dinlemeye gelen hayranlarıyla konuşan Gülşen; ''Çok güzel görünüyorsunuz. Ben dayanamıyorum yanınıza geleceğim. En son yine sahneden indiğimde bir arkadaşımın kucağına oturdum, olanlar oldu. O gün çok mutluyduk. Canım çok sıkılmıştı, kendimi sahnede hapis gibi hissetim. Sonra da arkadaşımın kucağına oturdum. Ne var bunda?" diyerek ilginç bir çıkışta bulundu.
Gülşen: Kendimi sahnede hapis gibi hissettim
Sahnede tercih ettiği kıyafetler ve danslar nedeniyle çok konuşulan Gülşen, sosyal medya hesabından bir paylaşım yaparak kendisini eleştirenlere karşı sessizliğini bozmuştu. Ünlü şarkıcı; ''Mesleki hayatım boyunca hep zamanın ruhunu okumaya inandım. Müziğimin, bedenimin, zihnimin hep özgür ve bağımsız kalabilmesine gayret ettim. Var olanla yetinmeyip yenilenmeye, değişime açık kalmanın mesleğimi en doğru biçimde icra edebilmek için en önemli unsur olduğunu hep bildim. Meğer insan performansına gösterdiği özeni giyimine de gösterince sanatkârlığı yok oluyormuş. Vazgeçmem istenen şey, daha az göze batmak ya da daha çok onay görmek için kendimi, bedenimi, vizyonumu yok etmem mi? Yoksa asla inanmadığım belirli yaftalara itaat etmem mi? Ben de bu satırları tam da o yüzden yazıyorum. Kıyafet üzerinden farklı farklı ‘ama’larla sırf beni ya da sizden olmayanları nasıl alaşağı ederiz diye düşünerek çıktığınız bu yolda aslında kendi ayaklarınıza, hemcinslerinizin ve evlatlarınızın ayaklarına takmaya çalıştığınız prangaların farkında mısınız? Bir gün gelip kadını ya da kendinden olmayanı yok saymaya, baskılamaya ve gerektiğinde yok etmeye hevesli bu ataerkil sistemin sizin gibi düşünenlerden de aldığı güçle gelip sizi de boğabileceğini, hatta boğmakta olduğunu görmüyor musunuz?'' şeklinde uzun bir paylaşımda bulunmuştu.