05.03.2022-11:49 (Son Güncelleme:20.04.2022-15:14)

Kolajen nedir, faydaları nelerdir, nasıl kullanılır? Doğal kolajen içeren besinler

Kolajen kullanımında istenmeyen etkilerin oluşabileceğini ifade eden Dermatoloji Uzmanı Dr. Seher Küçükoğlu Cesur, beklenmedik sonuçlar ile karşılaşmamak için mutlaka uzman tarafından yönlendirilmek gerektiğinin altını çizdi. Vücudun belirli bir yaştan sonra üretemediği ve kaybettiği kolajeni, doğal yoldan karşılayan besinleri tüketerek kolajen ihtiyacını karşılayabilirsiniz.

Uzman dermatolog Dr. Seher Küçükoğlu Cesur kolajenin görevinin vücudumuzda destek görevi gören bağ dokusunu güçlendirmek ve böylece vücut bütünlüğünü korumak olduğunu vurgulayarak insan sağlığı için önemli olan kolajenin kullanımı için öncelikle bir doktor tavsiyesi alınması gerektiğini belirtti.

Kolajen takviyelerinde, kolajen içeriğinin tercihen 10 gram veya en az 5 gram olması gerektiğini söyleyen Dr. Cesur, kolajen sentezine destek olması açısından alınan takviyenin bakır, çinko, C vitamini içermesinin takviyenin etkinliğini artırdığını dile getirdi.

Yaşlandıkça kolajen üretimi azalıyor!

Yaşlandıkça kolajen üretiminin azaldığının altını çizen uzman dermatolog, ''Zamanla cilt elastikiyetini yitirir, ciltte kuruma, sarkma, kırışıklıklar, güneş lekeleri, ince cilt ve kırılgan tırnaklar ortaya çıkar. Kolajen takviyesi ile bu yaşlanma belirtilerini hafifletmek mümkündür. Deride en çok tip 1 ve tip 3 kolajen bulunur. Bu nedenle saç ve tırnaklarınızın bütünlüğü için onları desteklerken de tip 1 ve tip 3 kolajen karışımlarını kullanmakta fayda var'' diye ifade etti.

Kolajen takviyelerinin tablet, kapsül, toz, likit ve bar şeklinde farklı şekillerde olduğuna dikkat çeken Dr. Cesur, kolajenin en etkili olduğu formatın sıvı hali olduğunu vurgulayarak sözlerine şunları ekledi: ''Kolajen ağızdan alındığında bağırsaklarda yapı taşlarına yani aminoasitlere ayrılır ve aminoasit olarak kana karışır. Daha etkili olabilmesi, bağırsaklardan daha iyi emilebilmesi için kolajenin biraz daha parçalanmış hali olan hidrolize kolajen tercih edilmelidir. Sıvı formları bu nedenle daha etkilidir''

Dr. Seher Küçükoğlu Cesur, kolajen takviyesinin genellikle güvenli olduğu söyleyerek bildirilmiş bir yan etkisi olmadığı ifade etti. Yine de kullanmadan önce mutlaka bir doktora danışılması gerektiğini yineledi.

Uzmanların önerisi balık kolajeni...

Takviyedeki kolajenin kaynağı balık, tavuk ya da sığır olabilmektedir diyen uzman isim, ''Balık kaynaklı kolajen içerenler uzmanlar tarafından sıklık ile tavsiye edilmektedir. Balıktan elde edilen kolajen daha küçük moleküler boyuttadır ve bu sebep ile bağırsaklardan daha iyi emilir. Deniz ürünlerine, sığır ve tavuk etine alerjisi olanlar ve diyabet hastaları da bu ürünler nedeni ile istenmeyen etkilerle karşılaşabilmektedir'' diyerek uyarılarda bulundu.

Doğal kolajen içeren besinler

Vücudun kaybettiği kolajeni, doğal yoldan karşılayan besinler:

- Kemik suyu, kemik ve bağ dokusu içerdiğinden ötürü kalsiyum, fosfor, magnezyum, kolajen, glukozamin, kondroitin, amino asitler ve diğer birçok besin öğesini barındırmaktadır.

- Yapılan birçok çalışma tavuk boynu ve kıkırdağını artrit tedavisi için bir kolajen kaynağı olarak açıkladı.

- Balıklar ve kabuklu deniz hayvanları kolajenden yapılmış kemikler ve bağlar içerir. Balığın en yüksek kısımları ise pek tüketilmeyen başı, gözbebekleri ve pullarıdır.

- Ginseng alternatif tıpta asırlardır kullanılmaktadır. 2012 yılında yayınlanan bir araştırma ginsengin kan dolaşımındaki kolajen miktarını artırdığını açıkladı. Ginseng genellikle çay, bitki özleri ve takviye şeklindedir.


- Turunçgillerin vücudun kolajen üretiminde aktif bir rolü bulunmaktadır. Portakal, greyfurt, mandalina, limon gibi C vitaminini kaynağı meyveleri tüketebilirsiniz.

- Kabuksuz meyveler de C vitamini yönünden oldukça zengindir. Çilek, yaban mersini, ahududu ve böğürtlen aynı zamanda cildi hasardan koruyan antioksidan bakımından da yüksektir.

- Kolajeni doğal yoldan geri kazandıran meyvelere tropikal meyveleri de örnek verebiliriz. Mango, ananas, kivi, guava gibi tropikal meyveleri tüketebilirsiniz.

- C vitamini deposu domates cilt sağlığını destekleyici bir antioksidan olan likopeni içermektedir.

- Sarımsak kükürt bakımından yüksek olan sarımsağı tüketerek kolajen üretimini artırabilirsiniz. Çünkü kükürt; kolajenin sentezlenmesine ve parçalanmasını önlemeye yardımcı olan bir mineraldir.

- Yeşillikler renklerini antioksidan özellikleri ile bilinen klorofilden almaktadırlar. Yapılan bazı çalışmalar klorofil tüketmenin ciltteki kolajen öncüsünü artırdığını kanıtlamıştır.

- Barbunya, kuru fasulye gibi baklagiller kolajen sentezi için gerekli olan amino asitleri içeren yüksek proteinli besinlerdir.


- Kabak çekirdeği, ayçiçeği, kaju, ceviz gibi enerji deposu olan kuruyemişler içerdikleri çinko ve bakır ile kolajen oluşumuna fayda sağlamaktadır.

- Dolmalık yaşlanma belirtileri ile mücadele eden kapsaisin içermektedir.

- Brüksel lahanası kolajen üretimini desteklediği için cildin elastikiyetini korumaya katkı sağlar.

- Tatlı patatesin turuncu rengi A vitaminine dönüştürülen beta-karoteden kaynaklanır A vitamini ise cildin elastikiyetine, hücre yenilenmesine ve sonuçta cildin genç görünümüne katkıda bulunur.

Haber365
bilgi@haber365.com.tr