Uyanış Büyük Selçuklu dizisi Kınık Obasının nerde olduğu hangi devletin kurulduğunu dizinin hayranları merak etmeye başladı. Kınık Obası nerede?
KINIK OBASI NEREDE?
Kaşgarlı Mahmud Oğuz boyları arasında ilk sırada yer verdiği, Kınıklar'ı çağının sultanlarının boyu olarak belirtmiştir. (Dîvânü lugāti't-Türk, I, 55). Fahreddin Mübarek Şah'ın Târîḫ'indeki (s. 47) Türk toplulukları listesinde ise Kınıklar'ın adı harekelenmiş şekilde yer almaktadır. Reşîdüddin Fazlullah'ın eserindeki tam ve ayrıntılı liste, aynı zamanda Oğuz boylarının İslâmiyet'ten önce Yavkuylar devrinde sahip oldukları siyasi ve içtimai mevkilerine göre tertip edilmiş görünüyor. Bu listede Kınık boyuna listenin sonunda yirmi dördüncü sırada yer verilmiştir. İgdir, Büğdüz ve Yıva boylarıyla birlikte Deniz Han'ın oğulları arasında gösterilmiştir. Ayrıca burada Kınık'ın 'her yerde yüce' manasını taşıdığı, ülüşünün 'aşığlu' (koyunun but kısmı) ve onkununun çakır kuşu olduğu kaydedilmiş, damgasının şekli verilmiştir (Câmiʿu't-tevârîḫ, I, 43). Eserin Türkler'in tarihi kısmında ise Kınıklar ne yabgu (yavku) çıkaran boylar arasında ne de yabguların beyleri arasında görülmektedir. Halbuki Selçuk'un ve babası Dukak'ın Oğuz yabgusunun subaşısı (kumandanı) olduğunda şüphe yoktur. Nitekim Gazneli Mahmud, ülkesine yaptığı akınlarla kendisini rahatsız eden Karahanlı Hükümdarı Ali Tegin'i cezalandırmak için 1025 yılında Mâverâünnehir'e girdiğinde Kınıklar'ın kalabalık çadırlarını görünce asıl tehlikenin Selçuk'un oğlu Arslan Yabgu'dan geleceğini anlamıştı.
Kınıklar, Selçuklu Devleti'nin kuruluşunda ve büyük bir imparatorluk halini almasında kurucuların kendi boylarından olmasından dolayı önemli roller oynamışlar ve bunun için ülkenin her tarafına dağılmışlardı. XVI. yüzyıla ait Osmanlı tahrir defterlerinde Kınıklar'a ait seksen bir yer adı tespit edilmiştir. Bu da Anadolu'nun bir Türk yurdu haline gelmesinde Kayı, Avşar ve diğer birkaç boy ile birlikte Kınık boyunun da birinci derecede tesirli olduğunu ortaya koymaktadır. Kınık yer adlarından dokuzar köy Ankara ile Kütahya'da, sekiz köy Sivas, altı köy Hudâvendigâr (Bursa ili) ve Konya, beşer köy Çankırı ile Karahisarısâhib, dörder köy de Malatya ve Kastamonu sancaklarında bulunmaktaydı. Bu köylerin bulunduğu bazı yöreler, Kınıklar'ın nüfus olarak en çok hangi merkezlere yerleştiklerini de göstermektedir.
Seyhun boylarında kalmış olan bir başka Kınık kolu ise Moğol istilası yüzünden Bozok ve Üçok boylarının büyük kollarından teşekkül eden bir Türkmen kümesi içinde Anadolu'ya geldi; daha sonra Moğollar'ın Anadolu'ya da ayak basmaları üzerine bu Türkmen kümesi Suriye'ye göç etti. Yüregir, Kınık, Bayındır ve Salur'dan meydana gelmiş olan Üçoklar, Memlükler'in yanında Çukurova'nın fethinde bir araya geldi. Fetih sonrasında Kınıklar Ceyhan ırmağından Nur dağlarına kadar uzanan geniş topraklara yerleşti. Bunlar, Adana ve Misis yöresinde yerleşmiş olan Yüregirler gibi Üçoklar'ın en güçlü oymaklarından biri sayılıyordu. Yine bu Kınıklar'dan kuvvetli bir kol Çukurova'ya göç etmeyerek Suriye'de kalmıştı.
1370'lerde Kınıklar'ın başında Ebübekir adlı bir bey bulunuyordu. İdaresinde 10.000 atlı olduğu söylenen Ebübekir 1375 yılında Ermeni kralının oturduğu Sis'i (Kozan) kuşattı. Kınık Beyi Sis'i almak üzere iken Ermeniler şehri Memlükler'e teslim ettiler. Üçoklu Türkmenler, Bozoklar gibi istiklâl içinde yaşamak istediklerinden fırsat buldukça metbûları Memlükler'e karşı ayaklanıyorlardı. Nitekim 1378'de Temür Bay kumandasındaki Memlük ordusunu ağır bir yenilgiye uğratarak Memlük hâkimiyetine son verdiler. Fakat Memlükler'in Halep Valisi Yelboğa (Yolboğa), 1381 yılında Üçoklar'ın arasını açarak Kınıklar'ı Yüregirler'e saldırttı ve onların Memlük Devleti'ne karşı birlikte hareket etmelerine engel oldu. Bundan birkaç yıl sonra Kınıklar, diğer bazı oymakları da yanlarına alarak İç Anadolu'ya çıkıp yağmalarda bulundular. Kınıklar bu siyasî fonksiyonlarını XV. yüzyılda kaybettiler. Nitekim Osmanlılar'ın Anadolu birliğini kurdukları sırada Kınıklar'ın hemen hepsi yerleşik hayata geçmiş bulunuyordu. Bunlar Ceyhan ile diğer ırmaklardan açılan kanallarla topraklar sulamakta ve özellikle çeltik ziraatı yapmaktaydılar. Bu sebeple Kınıklar'ın oturduğu yerler Osmanlılar tarafından kendi adlarıyla anılan bir kaza haline getirilmiştir. Bu kazanın XIX. yüzyılın ikinci yarısına kadar adını ve idare şeklini koruduğu anlaşılmaktadır. Fakat Kınık sadece bir yörenin değil aynı zamanda bir kale ve kasabanın da adı olmuştur. Yapılan bir araştırma, Kınık Kalesi'nin şimdiki Toprakkale denilen kale olduğunu ortaya koymuştur. Kasabanın ise kalenin kuzey ve doğusunda yer aldığı tahmin edilmektedir.