28.07.2022-15:53 (Son Güncelleme:28.07.2022-15:53)

Karındaki sertlikle başlıyor! Uzmanlar mide kanserinin en sık görülen 5 belirtisine karşı uyardı

Mide kanserinin çoğunlukla ilk başlarda hazımsızlık olduğu düşünülen şikayetler sonrasında ortaya çıktığını kaydeden Doç. Dr. Yalav, kişinin alışık olmadığı, mideyle ilgili uzun süren şikayetleri olduğunda vakit kaybetmeden bir uzman doktora başvurmasının hayati önem taşıdığını vurguladı.

Mide kanseri dünyada kansere bağlı ölümlerde dördüncü sırada yer alıyor. Mide kanseri belirtilerinin başında ise hazımsızlık geliyor. >Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Orçun Yalav, mide kanserinin çoğunlukla ilk başlarda hazımsızlık olduğu düşünülen şikayetler sonrasında ortaya çıktığını söyledi. Yalav, hastalığın başlangıç safhalarında genellikle belirti vermeden ilerleyen bu kanser türünün ülkemizde en sık görülen ilk 5 kanserden birisi olduğunu ve erkeklerde kadınlara göre daha fazla rastlandığını söyledi.

Mide kanserinin belirtileri

1. İştahsızlık, şiddetli mide ağrısı, erken doyma, bulantı, kusma.

2. Diyete ve egzersize bağlı olmaksızın beklenmedik şekilde aşırı kilo kaybı.

3. Yutma güçlüğü, gıdaların mideye geçişinde zorluk hissetme, takılma hissi.

4. Kan kaybına bağlı olarak ortaya çıkan halsizlik, yorgunluk, kesiklik hissi, baş dönmesi, solukluk.

5. Siyah renkli dışkılama, kanlı kusma. Mide ve karın bölgesinde ele gelen sertlik.

Hayati önem taşıyor

Mide kanserinin çoğunlukla ilk başlarda hazımsızlık olduğu düşünülen şikayetler sonrasında ortaya çıktığını kaydeden Doç. Dr. Yalav, kişinin alışık olmadığı, mideyle ilgili uzun süren şikayetleri olduğunda vakit kaybetmeden bir uzman doktora başvurmasının hayati önem taşıdığını vurguladı.

"Erken evre hastalıkta cerrahi tedavi öncelikli ve nispeten daha kolay"

Mide kanserinde tedavinin hastalığın evresine göre değişiklik gösterdiğini anlatan Doç. Dr. Orçun Yalav, >"Öncelikle doğru evrenin belirlenmesi büyük önem taşır. Erken evre hastalıkta cerrahi tedavi öncelikli ve nispeten daha kolay iken ileri evre hastalıkta önce kemoterapi tedavisi sonra ameliyat yapılması gerekebilir. Cerrahi müdahale gerektiren durumlarda ise özellikle son yıllarda giderek artan sıklıkta açık ameliyat yerine laparoskopik (kapalı) ameliyatlar sağladığı avantajlar nedeniyle tercih edilir hale gelmiştir. Laparoskopik yöntemle yapılan ameliyatlarda operasyon, vücuda açılan çok küçük deliklerden yapıldığı için ameliyat sonrası hissedilen ağrı hissi azdır. Ayrıca ameliyat izi oldukça küçüktür ve hasta çok kısa bir sürede ayağa kalkarak işine ve sosyal yaşama dönebilir." açıklamalarında bulundu.

Haber365
bilgi@haber365.com.tr