30.01.2023-09:00 (Son Güncelleme:30.01.2023-17:46)

Karadeniz’de yeni müjdeler yolda: Hedef doğal gazda dışarıya bağımlılığı bitirmek

Karadeniz ve Akdeniz’deki arama faaliyetlerini değerlendiren Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Melih Han Bilgin, "5 yıl içerisinde bütün gemilerimizin hepsinin teker teker bir planlaması var." dedi.

Türkiye’nin doğal gaz ithalatında önemli bir düşüş sağlayacak olan Karadeniz’deki 710 milyar metreküplük doğal gazın çıkarılma çalışması devam ediyor. Arama faaliyetlerindeki son durumu değerlendiren Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Melih Han Bilgin, Filyos’ta yaptığı açıklamada, "Temel hedefimiz mart ayı içerisinde yetiştirmek. Keşiflerimizle 2030'a kadar doğalgazda dışa bağımlılığı bitirmeyi hedefliyoruz. Karadeniz'in efendisiyiz." dedi.

Karadeniz’de yeni müjdeler yolda

Sabah'ta yer alan haberde: Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Melih Han Bilgin, Filyos Doğalgaz İşleme Tesisi'nin son durumunu ve Karadeniz ile Akdeniz'de yapılan hidrokarbon arama faaliyetlerine ilişkin son durumu değerlendirdi.

Bilgin’in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

Bu tesis çok yüksek teknolojili elektronik kontrollü bir tesis. Dolayısıyla zayıf akım düzeneklerinin ekipmanlarının tamamının test edilmesi sürecinin içerisindeyiz. Şu aşamada dışardaki kozmetik işleri yapıyoruz. Yollar, çevre çitleri gibi onlara gelmiş durumdayız. Mekanik olarak, elektronik olarak devreye alma sürecinin içerisindeyiz.

Bizim için mart sonunda devreye almak da bir problem, teknik bir problem görünmüyor. Ancak tabi bu son anda bir problem çıkmayacağı ileri geri olmayacağı anlamına gelmez. Bizim temel hedefimiz mart ayı içerisinde yetiştirmek. Binlerce test yapıyoruz. Bu testlerden bir tanesinde başarısız olma durumunda dönüp süreci en başından bir daha kontrol etmek durumundayız. Dolayısıyla en ufak bir boşluk bırakmamak için devreye alma işlemlerimizde bütün testleri A'dan Z'ye yapıyoruz. Toplam 992 ana testimiz var. Küçük testleri saymıyorum. 992'nin yüzde 63'ü tamamlanmış durumda.


Süreç siyaset dışında ilerlemeli

Bu süreç Türkiye'nin siyasi meselelerinin dışında olmalıdır. Çünkü millet adına görev yapılıyor, tabi ki yapılan işler günlük siyasi sonuçlar üretecektir. Ama 30-40 yıllık üretilebilir rezerv dediğimiz uzun bir süreçten bahsediyoruz. Biz ilk etapta, günde 10 milyon metreküp üreteceğiz. Önce toplam ihtiyacın yüzde 10'larına cevap vereceğiz.

Rakamsal karşılığı ne ayda 9 milyar dolar harcamak yerine 8 milyar dolar harcayacağız. Bir taraftan da Faz-2 ve Faz-3 ü çalışıyoruz. Bu kara tesisinin aşağı yukarı yüzde 10-15 alt yapısı Faz-2'ye yönelik olarak tasarlanmıştır. Bu sahada ne yapacağımızı biliyoruz. Yani böyle 2-3 ay sonra seçim, aman efendim keşif bulalım açıklayalım falan böyle bir şey yok.

Hedef 2030

Biz önümüzdeki yılların planlamasını da şimdiden yapıyoruz. 2030'a kadar bizim hedefimiz Türkiye'nin doğal gaz bağımlılığını ortadan kaldırmak. Türkiye'nin enerji ithalatı ile ilgili 2022 senesinde yaklaşık 90-100 milyar dolar gibi bir açık var. Türkiye'nin cari açığının temel meselesi enerji ithalatıdır. Bir aylık 8-9 milyar dolar gibi bir açık var. Biz bunu kapatmaya çalışıyoruz, 'niye seçime yetiştirmeye çalışıyorsunuz' diyorlar. Bizim planımız kanayan yaraya pansuman yapmak. Kaybeden kim? Türkiye yani biziz.

Yeni sahalar umut vadediyor

Kazmadan kesin bir sonuç üretmek mümkün değil. Dolayısıyla bizim kazacak yerlerimiz var. Umut vadeden sahalarımız var. Kazı işi akşamdan sabaha karar verilecek bir şey değil. 5 yıl içerisinde bütün gemilerimizin hepsinin teker teker bir planlaması var.

Aslında Karadenizle ilgili büyük bir saha geliştirme konseptinin bileşenlerini uyguluyoruz. Tespit kuyusu kazmamız gerektiğinde tespit kuyusu kazıyoruz arama kuyusu kazmamız gerektiğinde arama kuyusu kazıyoruz. Gerek Doğu Akdeniz'de, gerekse Karadeniz'de bir iş planını icra ediyoruz. Özetle ümit beslemek için çok kuvvetli teknik nedenlerimiz var.

Şu anda Karadeniz'i bizden daha iyi tanıyan, bizden daha ekonomik, hızlı, doğru kuyu açacak Karadeniz'in jeolojisini bizden iyi bilen hiç kimse yok. Karadeniz'in efendisi diyebilirsiniz yani. Türk bilimi, Türk petrolcülüğü Karadeniz'in üstadıdır.


Sahalar bizim

Bizim kendi sahalarımızla ilişkili hiç kimseyle hiçbir ortaklığımız yok. Bu sahalar bizim. Buradan 250 kilometre açığa gittiğinizde tamamen Türk sularındasınız. Buradaki bütün kaynaklar, balıkçılık kaynakları da dahil olmak üzere, deniz, petrol kaynakları tamamı Türkiye Cumhuriyeti devletine aittir. Hiçbir politik ve operasyon riskimiz yok.

Çok büyük bir operasyon kabiliyetimiz var bizim. 4 tane sondaj gemisi çalıştırıyoruz eş zamanlı. Bunların 3 tanesi Karadeniz'de. Yavuz'a üst seviye kuyu tamamlama yapılacak ekipmanlar, Kanuni'ye alt seviye tamamlama yapılacak ekipmanlar, Fatih'e ise sondaj yapacak ekipmanlar konuldu. Dolayısıyla birbirinden farklı farklı işlevleri var bu gemilerin. Yani 3 gemiye ne gerek var diyenler için söylüyorum bunları. İşte bu planlama.

Bütün tespit kuyularında gaz var

Yerinde gaz rezervimiz şu anda tespit edilmiş rezerv 1 trilyon metreküp, üretilebilir 710 milyar milyar metreküp. Keşif kuyularının hepsinde testler yaptık, bütün tespit kuyularında gaz gördük. Yani boş kuyumuz olmadı. Şöyle düşünün; gaz görmüşsek test etmişsek açıklıyoruz.

Açıklamamışsak ekonomik bir şey görmediğimiz için açıklamamışızdır. Toplamda Karadeniz'de 17 kuyu kazdık. 9 kuyu da Akdeniz'de kazdık. Toplam 26 kuyu kazıldı. 26 kuyunun hepsinde olsa hepsini açıklardık, ekonomik olarak değer görürsek öyle açıklarız.

Elektrik ve doğalgazda büyük bir kamu sübvansiyonu var. Piyasa fiyatlarından asla satılmıyor. Doğal gaz fiyatlarının İtalya'da Almanya'da Fransa'da Polonya'da nerede olduğuna bir bakın. 30 yıl boyunca yaklaşık 250-300 dolar bandında ortalama devam etmiş doğal gaz fiyatı 3000 dolarlara 10 kat artmış. Türkiye'de doğal gaz evlerde tüketiliyor kimsenin doğal gazının kesildiği yok bu büyük bir başarıdır.


Doğu Akdeniz’de çalışmalar sürüyor

Abdülhamid Gemisi Akdeniz'de sondaj yapıyor şu an Taşucu sondajına devam ediyor. Devletin bize verdiği görevi biz her şart altında yerine getiririz. Dolayısıyla devlet bize demiş ki 'şuralar benim münhasır ekonomik alanım. Buralarda şu blokları sana petrol aramak üzere görev veriyorum. O saatten sonra oralarda petrol aramacılığı yapmak bizim için bir görev haline dönüşmüş ve biz o görevi kesintisiz yaparız.

Ben ömrü hayatım boyunca aşağılık duygusu sahibi insanlarla mücadele etmekten yorulmadım ama onlarda bitmediler. Yani biz yapmışsak kardeşim yapmışızdır. 'Bizim yaptığımız yetmez bir de birisi görsün. Türk yapmışsa yapamamıştır. Bizim yaptığımız değerli değildir.' Biz sektörde ne yapılması gerekiyorsa onu yapıyoruz.

Ama buna rağmen ben arkadaşlarıma dedim ki 'Eminiz yaptığımız işten. İlk açıkladığımız günden bugüne kadar. Buna rağmen. Dedik ki dünyadaki en ekspertiz sahibi kurum kim, baktık bir tanesi DeGolyer & MacNaughton diye bir tane şirket. Üzülerek getirdik çünkü, hala gaz bulduğumuza ikna olmayanlar var, biz o aşağılık kompleksimizle Türk söylerse yetmez illa bir yabancının söylemesi lazım alışmışız yani. Dünyadaki en kredibıl rezerv değerlendirme şirketi. Bu şirketi çağırdık bu şirket bizimle 8 ay çalıştı.

Gaz gelir mi kesilir mi küçük bir rezerv midir? Bu şirket bize uluslararası piyasada geçerliliği olan bir rezerv değerlendirme raporu verdi. Biz bu raporu niye hazırlattık. Bir ihtiyacımız yok ama olaki bir uluslararası yatırım içerisine gireriz. Bugün değil yarın belki, belki ondan sonraki sen belki 5 sene sonra arkadaş bu rezervin uluslararası değerlendirilmesi budur diye masaya koyarız.

Yerlilik yüzde 38’lerde

Sondaj kulelerini, sondaj matkaplarını yerli ürettik. Yerlilik oranı bu sektörde aslında başladığımızda çok düşüktü ama şimdi yaklaşık yüzde 37-38'lerde. Hedefimiz bunu en kısa sürede yüzde 50'nin üzerine taşımak.

Latin Amerika başta dünyanın büyük petrol ülkelerinden operasyon kabiliyetimizi nasıl geliştirdiğimizi bu kadar hızlı ve en kompleks operasyonları nasıl yapabildiğimizi anlamak için gelmek istiyorlar.


İş garantili eğitim

Bülent Ecevit Üniversitesinde bir teknisyen yetiştirme programı için meslek yüksekokulu açtık ve meslek yüksekokuluna bursla öğrenci kabulu yaptık. O öğrenciler Türkiye'nin her bölgesinden en yüksek puanla meslek yüksekokuluna giren öğrenciler oldular. Çaycuma'da 2 tane bölümümüz var. Birinci su altı tabanı teknisyeni diğeri de sondaj teknisyeni bölümü. Her birine 30 öğrenci almak üzere kontenjan açıldı.

Toplamda 55 öğrenci girdi bölümlere. Bunların her birine burs veriliyor. Şu anda üst seviyede bir İngilizce hazırlık okuyorlar. 2 yıllık meslek yüksekokulunu bitirdikten sonra aslında bu arkadaşlar iş garantileri ellerinde olacaklar. Burada olabilir, bizim başka uluslararası operasyonlarımız da olabilir. Hatta biraz daha söyleyeyim bu yetiştirdiğimiz arkadaşlara çok ciddi bir talep var yurt dışından.

Bu tesisi hem siber anlamda korumak hem genel asayiş güvenliğini sağlamak için çalışılıyor. Mesela denizden yapılacak bir saldırıya kadar her tür senaryosu düşünüyoruz. Bununla ilgili devlet birimleri ile koordineli bir şekilde çalışıyoruz, arka saha güvenliğimiz Jandarmamız tarafından daha da arkada Milli Savunma Bakanımız koordinasyonuyla çalışıyoruz. Bütün bunlar planlanıyor.

DNC Medya
bilgi@haber365.com.tr