Karadeniz gazının değeri belli oldu: Türkiye’nin ihtiyacını 35 yıl boyunca karşılayacak
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, bu ayın sonlarına doğru karaya çıkarılması planlanan Karadeniz gazının değerinin 500 milyar dolar olduğunu söyledi. Bakan Dönmez, doğal gazın sadece konutlarda kullanılması halinde 35 yıl boyunca Türkiye’nin ihtiyaçlarına cevap verebileceğini de dile getirdi.
Sakarya Gaz Sahası’na ilişkin dikkat çeken açıklamalara yer veren Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Karadeniz gazının yaklaşık 500 milyar dolar değerinde olduğunu vurguladı. Bakan Dönmez, bu ayın sonlarına doğru karaya çıkarılması planlanan Karadeniz gazının Mayıs ayında ocaklarda kullanılabileceğini söyledi.
Karadeniz gazının değeri belli oldu
Haber7’nin yer verdiği habere göre; Karadeniz gazının piyasa değerine ilişkin bilgi veren Dönmez, "Gazın değeri yaklaşık olarak 500 milyar dolar üzerinde. Ama bu artabilir. Geçtiğimiz daha yüksek bir değer vardı. Bugün böyle, yarın ne olacağını bilinmez" ifadelerini kullandı.
Bakan Dönmez'in açıklamalarından satır başları:
‘’Bu proje niçin önemli? Biz maalesef dışa bağımlıyız. Biz ülkede tükettiğimiz doğalgazın yüzde 99'unu ithal ediyoruz. Tükettiğimiz petrol ve petrol ürünlerinin de yüzde 99'u ithal. 95 milyar Dolar civarında para harcadık geçen sene enerjiye. İthalatımız 350 milyar dolar civarında gerçekleşti. Bunun yüzde 30'unu enerji oluşturuyor. Sanayide rekabetçiyiz. Daha fark yaratmak için enerji ürünündeki maliyeti düşürmemiz lazım. Sayın Cumhurbaşkanımızın 'Enerjide dışa bağımlılığı azaltacak ne varsa yapan' vizyonu çerçevesinde hareket ettik. TPO şirketler bazında baktığımızda dünyada ilk 5'te filo büyüklüğüyle. Bunun da neticelerini de almaya başladık. Aramak gerekiyor bulmak için.
Pandemide lojistikte bir takım sıkıntılar olmasına rağmen personelimiz fabrikada yatıp kalktı o ürünleri zamanında buraya gönderebilmek için. Bu inşaat pandemi döneminde yapıldı. 51 gemi çalıştı. Bazıları kısa süreli çalıştı. Kıyıdan çok açıktayız. Zor bir proje. Servis gemilerimiz 8-10 saatte gidiliyor. Helikopterler 40 dakika. Neredeyse Karadeniz'in ortasında. Sondajları yaptığımız bölgede su derinliği 2 bin 200 metre. 3 bin metreye yakın da karada ilerliyoruz.
Biz bu işe başladığımızda Fatih Sondaj gemisi Akdeniz'e operasyon için uğurladığımızda gemide çalışanların sayısı bir elin parmak sayısını geçmeyecek kadardı. Ama bugün 4 tane sondaj gemisinde yüzde 65-70'lik kısmı Türk personelinde oluşuyor. Beyin göçünü tersine çevirdik. 100 civarında mühendis kazandırdık. Ambargolarla karşı karşıya kalmıştık. Bu nedenle yabancı uyruklu bazı kişiler Türk vatandaşı oldu.
35 yıllık ihtiyacı karşılar
Buradaki keşfimiz 710 milyar metreküpe ulaştı. 35 yıl süreyle tüm konutların doğalgazını sağlayacak bir keşiften bahsediyoruz. Sanayiye de dahil ettiğimizde 15-20 yıl ihtiyacı karşılayacak bir keşif. Denizlerdeki en büyük keşif olarak literatüre girdi burası.
Gündemi değiştirecek bir müjde olacak
20 Nisan'da Cumhurbaşkanımızın teşrifiyle gazı bu tesise getireceğiz ve bazı kontroller yapacağız. Mayıs ayı itibariyle de ocaklarda kullanılmaya başlanacak. BOTAŞ üzerinden dağıtılacak. Maliyet kontrolleri yapıyoruz. Doğalgazın üretim maliyeti ithalata göre daha iyi olacak. Cumhurbaşkanımız 20 Nisan'da vatandaşlarımızın büyük bir kısmını memnun edecek müjdeler paylaşacak. Gündemi değiştiren bir müjde olur. Hem milletimiz hem de devletimiz kazanacak.
Değeri daha da artabilir
Proje bittikten sonra maliyet rakamlarını paylaşacağız. Şuan rakam verirsek yanıltıcı olur. Gazın değeri uluslararası piyasada zaman zaman yükseliyor ve düşüyor. Çünkü birim fiyatla ilgili bir durum var. Gazın değeri yaklaşık olarak 500 milyar dolar üzerinde. Ama bu artabilir. Geçtiğimiz daha yüksek bir değer vardı. Bugün böyle, yarın ne olacağını bilinmez.
Türkiye enerji merkezi olabilir
Kendi ihtiyacımız olan elektriği mümkün mertebe yerli kaynaklardan karşılamaya çalışıyoruz. Karşılayamadığımız kısmı da Rusya, Azerbaycan ve İran'dan alıyoruz. Bu gazın Avrupa'ya transferi noktasında da önemli adımlar attık. TANAP hattı Türkiye üzerinde İtalya'ya kadar giden bir hat. İki tane kara terminalimiz var. Sıvı doğalgaz işleme terminali. 3 tane FSRU terminali ekledik. En sonuncusu da Edirne Saros'ta. Gemi geldi ama açamadık hala.
Yüzde 40’ını komşu ülkelere satabiliriz
Batı tarafındaki gaz güvenliği açısında önemli. Bu terminal üzerinden komşu ülkelere gaz sevkiyatı imkanı da kazanmış olacağız. Türkiye 50-60 milyar metreküp doğalgaz tüketen bir ülke. 100 milyar metreküpe kadar doğalgazı getirip işleyip sisteme verme imkanına sahibiz. 60'ını biz tüketsek, 40'ını da komşu ülkelere satabiliriz. Doğu Avrupa ülkelerinde önemli bir ticaret merkezi olma fırsatı yakalamış olduk. Bunun adımlarını attık. Meclisten geçen kanunu Cumhurbaşkanımız onayladığında yasal düzenlemeler geçmiş olacak. Eski kanunda iç piyasaya yönelik düzenlemeler vardı. Daha kısıtlayıcıydı. Yeni kanunla daha fazla serbesiyet getirmiş olduk. Rekabetçi ortamla fiyat daha da düşer.
Artık kendi gazımız olacak bu alanda. 2-3 sene içerisinde buradaki üretim maksimum seviyeye gelecek. Şuan günlük 10 milyon metreküple başlayacağız. 2025'te günlük 40 milyon metreküpe çıkmış olacağız ve tüm konutların ihtiyacını karşılayacağız.
Azerbaycan ile yeni işbirliği
İhtiyaç duyulan anlaşmaları da yapıyoruz. Yerli gazla elimiz daha güçlü olacak. Biz ihtiyacımız olan gazın yüzde 30'unu Rusya'dan karşılıyoruz. Özal döneminde yüzde 100'dü. 2000'li yıllara geldiğimizde Azerbaycan ve İran'da dahil oldu. Azerbaycan'da en büyük yatırımı olan bir kuruluş. Onların milli şirketi SOCAR da Türkiye'de en büyük yatırımcılardan birisi. Bu birliktelik 3. ülkelerde olmaya başlayacak. Yeni işbirlikleri olacak. BOTAŞ ile SOCAR yeni bir şirket kurdu. Bununla Avrupa'ya gaz satışı yapacağız. Gaz ticaret merkezi olacağımızı söylemiştik. Buna Azerbaycan da destek veriyor. Balkan ülkeleri bizden ve Azerbaycan'dan gaz talep ediyor. Bu konuda müşterek hareket edeceğiz. Hazar civarındaki ülkelerin hemen hemen tamamı birer kaynak ülkesi. Hazar'ın doğusundaki kaynakları Hazar'ın batısına getirilmesiyle ilgili çalışmalar yürütüyoruz. SSCB'nin dağılmasıyla Türk devletlerinin ortaya çıktı. İlk tanıyan ülke Türkiye oldu. Birçok ortak yönümüz var. Enerji de ortak iş geliştirilecek alanların başında geliyor. Birçok alanda her ülkenin güçlü ve zayıf olduğu yönler var. Oralarda birbirini tamamlama potansiyeli görüyorum.
Gaz depolama kapasitesi artırılıyor
Geçtiğimiz yıl Silivri'de kapasite artışını sağlamıştık. 2.8 milyar metreküpten 4.6 milyar metreküpe kapasiteyi artırmıştık. Bir büyük projemizde Tuz Gölü'nde devam ediyor. Orada 1.2 milyar metreküplük doğalgaz depolama kapasitemiz var. Bunu 5.4 milyar metreküpe çıkaracağız. Burası aslında bir rafineri yeri. Burada sahadan gelen gazı ayrıştırıyoruz. Yani gazı işliyoruz.
Enerji alanı iş güvenliği açısında riskli bir alan. Tedbirleri alırsanız sorun yaşamadan ilerlersiniz. Burada ciddi bir kazayla hiç karşılaşmadık. Ufak tefek oluyor tabi. Çevre hassasiyeti de önemli. ÇED raporu uluslararası standartları karşılayacak şekilde yapıldı. Yurt dışında 650 milyon dolarlık bir kredi kullanacağız. Bu tip projelere kredi veren kuruluşlar, çevre ile ilgili hassasiyetiniz olmazsa kredi vermiyor. Göç kuşlarının konakladığı yerler vardı. Ve bu projeyle çakıştı o yer. Biz de projeyi değiştirdik. Daha fazla boru döşedik ama buna değer.
Kömür kullanımı
Sanayi devrim kömürün keşfine bağlıdır. Kömür insanoğlunu iki asır taşıdı. Hala birincil enerji kaynaklarına baktığımızda uluslararası düzeyde yüzde 25'lerde payı. Ülkeler kömürde yeni yatırım yapmıyor ama mevcut yatırımları da dikkat alarak bir çıkış planlaması yapıyor. Geçen yıl gördük. Avrupa doğalgaz tedariğinde zorlanınca birçok kömür projesini kullanmak zorunda kaldı. Türkiye'de hem yerli hem ithal kömürün payı yüzde 25. Bunu bir anda susturduğunuzda 24 saatin 6 saatinde elektirik yok demektir. Az değil. 2053 yılına net sıfır hedefi koyduk. O tarihlere doğru giderken tabiki de bu oran düşecek. Yenilenebilire baktığımızda kurulu güç açısında yüzde 54'lerde. Nükleer santral devreye gerecek. O da net sıfır. Karbon salmıyor. Zonguldak'ın bir yerde talihi. Zonguldak'ı kömürle andık ama bu yüzyılda doğalgaz ile anacağız Zonguldak'ı.’’