Diyarbakır ile Şanlıurfa'nın birleştiği Karacadağ bölgesinde, 4 bin dönüm arazide yetiştirilen domatesler, kurutulup dünyanın her bir yanına ihraç edilecek.
Manisa'dan gelen girişimci Muzaffer Işıklı'nın, Diyarbakır ve Şanlıurfa'daki çiftçilerle iş birliği yaparak ürettiği domatesler, dünya sofralarının lezzeti haline gelecek.
Nisan ayından bu zamanda kadar çok fazla emek verilerek üretilen tonlarca domatesin, hasattan sonra beyaz örtülere serilerek kurutulma işlemine başlandı.
Bunaltıcı sıcakla birlikte tarladaki işçilerin topladığı domatesler, araçlarla getirildiği kurutma alanında çok sayıda işçi tarafından ikiye bölünerek, örtüye seriliyor.
Tonlarca domatesin beyaz örtü üzerine yayılması, renkli görüntüler ortaya çıkarıyor.
İki ilde üretilen 2 bin 800 ton domates, kurutularak firmalar aracılığı ile ABD ve Rusya ile Arap ve Avrupa ülkelerine ihraç edilecek.
GÜNDE 1500 KİŞİ MESAİ YAPIYOR
Işıklı, yaklaşık 10 yıldır kurutmalık sektöründe çalıştığını ve geçen sene Karacadağ bölgesinden yaklaşık 700 ton kuru domates elde edildiğine dikkat çekti.
Bu yılın başından itibaren, sözleşmeli ekim dahilinde çiftçiler tarafından 2 bin 500'ü Diyarbakır, 1500 dönümü de Şanlıurfa'da olmak üzere 4 bin dönüm alanda domates yetiştirildiğinin altını çizen Işıklı, son birkaç haftadır kurutma sezonuna başladıklarını belirtti.
Işıklı, bu üretim sayesinde sağlanan istihdama dikkat çekerek, şu sözleri kullandı:
"Sadece Diyarbakır'da şu ana kadar yaklaşık 3 bin ton domates kestirdik. Kurutmalık yaptığımız sergilerimizin alanı 250 dönüm. Sergilerde günlük yaklaşık 300 kişi çalışıyor. Tarladaki çalışanları da kattığımızda günlük 1500 kişi çalışıyor. Bu işçilerimiz daha önce mevsimlik işçi olarak batı illerine gidiyordu fakat artık gitmelerine gerek yok. Kendi memleketlerinde, kendi topraklarında, çalışıp, akşam evlerine gidiyorlar. Daha rahat imkanlar daha güzel şartlarda, hem işlerini yapıyorlar hem paralarını kazanıyorlar. Ege bölgesinde verdiğimiz ücret ne ise buradaki işçiye de aynı ücreti veriyoruz. Bu şekilde bölgeye istihdam sağlamış oluyoruz."
"DİYARBAKIR, KURU DOMATESTE SÖZ SAHİBİ OLUR"
Karacadağ bölgesinin iklim ve toprak özelliği açısından kurutmalık domates için çok elverişli olduğunu söyleyen Işıklı, toprakta gerekli olan bütün mineralleri bulundurduğunu, Karacadağ'ın gece serin, gündüz ise sıcak olduğuna dikkat çe.
Bitkinin aradığı iklim özelliğinin de bu olduğuna dikkati çeken Işıklı, "Topraktan aldığı mineraller de aromasına katkı sunuyor. Buradaki domatesler çok kaliteli ve verimli oluyor. Çiftçilerimiz, dönümüne 10 tonun üzerinde domates elde ediyor. Böyle giderse Diyarbakır bölgesi gelecek yıllarda kuru domateste Türkiye'de söz sahibi olur. Biz buna inanıyoruz, çünkü iklim buna çok müsait." diye konuştu.
Işıklı, Diyarbakır'da yaklaşık 1600, Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde de 1200 ton kuru domates üretmeyi hedeflediklerini belirterek, "Ürettiğimiz kurutmalığın yüzde 5 ila 7'si iç piyasada tüketiliyor. Geri kalanı İtalya, Fransa, Almanya, ABD, Arap ülkeleri ve Rusya'ya gidiyor. Bu ülkelerde pizza ve hamburgerde, sabah kahvaltılarında ve meze olarak da kullanılıyor." dedi.
"DİĞER GİRİŞİMCİLERİ DE BEKLİYORUZ"
Siverek'ten gelerek Karacadağ bölgesinde 200 dönüm arazide anlaşarak domates üreten İsmail Menek de 30 yıldır domates yetiştiriciliği yaptığını fakat pazar olmadığı için bazı yıllarda zarar ettiğini ifade etti.
Geçen seneden bu zamana kadar sözleşmeli olarak üretim yapıldığını söyleyen Menek, kendileri ile anlaşma yapan girişimciye teşekkür etti.
Menek, "Allah razı olsun Muzaffer Işıklı'dan. Başka girişimcileri de bekliyoruz." İfadelerine yer verdi.
Tarlasındaki üretim ile toplam 200 kişinin ekmek kazandığını söyleyen Menek, "Sadece ben değil çevremdeki insanlar da kazansın amacındayım. En az 700 ton yaş domatesi kurutmalık için göndereceğim. Bizim ünlü Karacadağ pirincimiz vardı, şimdi sırada domatesimiz var." dedi.
MEVSİMLİK GÖÇ YAPMAK İSTEMEYEN İŞÇİLER DURUMDAN MEMNUN
Tarlada domates toplayan işçilerden Özlem Kiraz, aile bütçesine katkı yapabilmek için geçen seneden bu zamana kadar domates tarlalarında çalıştığına dikkat çekti.
Kiraz, bu olanak sayesinde mevsimlik işçi olarak il dışına gitmek zorunda kalmadıklarını söyledi.
Daha önce fındık toplamaya gittiğini ifade eden Kiraz, "Burası çok rahat, işten eve gidince sıcak yemek yiyebiliyorsun. Diğer illere gitmektense burada çalışmayı rahat buluyorum." dedi.
Seher Hubel de abisi ile aile bütçesine katkı apmak için tarlada günlük 75 lira yevmiyeyle çalıştığını anlattı.
İki yıl öncesine kadar mevsimlik işçi olarak başka illere brokoli, karnabahar, çiçek ve kiraz toplamak için gittiğini belirten Hubel, "Burada çalışmak daha güzel, kapımızın önü. Akşam evimize gidiyoruz. İl dışına çıkmaktansa burayı tercih ediyoruz. Burada kıyafetlerimiz yıkanıyor, yemeğimiz hazır, daha rahat." diye konuştu.