Çağın hastalığı olan kanser kişilerde en sık görülen durumların başında gelmektedir. Kalp ve damar hastalıklarından sonra en sık ölüme yol açan rahatsızlıkların başında gelmektedir. Son dönemde koronavirüs en çok gündemde olan hastalık olarak tüm dünyayı etkisine altına almasına rağmen kanserle mücadele hala önemini koruyor.
Çok ciddi bir hastalık olarak insanların yaşamını tehdit eden kanserden tüm dünyada her yıl 8 milyon insan hayatını kaybetmekte. Bu kişilerin yaklaşık üçte biri ise önlenebilir kanserden ölüyor. Kanserin nedenleri arasında en önemli etken olarak genetik faktörler yüzde 5 ila 10 arasında etkili olsa da hastalığa yüzde 90-95 oranında çevresel faktörler daha fazla etkili olmakta. Bu çevresel faktörlerin ise yüzde 30’unu oluşturan sebep ise beslenme alışkanlıklarından kaynaklanmakta. Bu sebeple kanserle mücadelede sağlıklı ve düzenli beslenmek çok fazla önem teşkil etmekte.
Kanserin oluşum sebeplerinde en önemli etken olan beslenme alışkanlıklarının bozulması ve yiyeceklerin kansere davetiye çıkarmakta. Özellikle beslenme alışkanlıklarının değişmesi ve doğallıktan uzaklaşılması kanser oluşumunu destekleyen en önemli etkenlerin başında gelmektedir. Beslenme düzenindeki değişimler bu kadar kansere sebebiyet veriyorken sizlerde mutlaka sağlıklı yaşam adına doğal ve sağlıklı besinler tüketmelisiniz.
Kanserde mücadelede en önemli etken olan sağlıklı beslenmede doğanı bizlere sunduğu mucize yiyeceklerden faydalanabilirsiniz. Yapılan araştırmalara göre bazı besin kaynakları kanserle mücadelede en önemli savaş aracı olarak karşımıza çıkmakta. İşte kanserle mücadelede çok önemli yere sahip olan yiyecekler
KETEN TOHUMU
Daha çok öksürük, soğuk algınlığı ve kabızlık gibi rahatsızlıkların tedavisinde kullanılan keten tohumunun yapılan araştırmalar sonucu melanom, meme ve prostat kanseri oluşumunu engellediği kanıtlandı.
SİYAH ÜZÜM
Çekirdeğinde bulunan resveratrol maddesinden dolayı güçlü bir antioksidan olma özelliği taşıyan siyah üzüm; kan kanseri, akciğer, prostat, kolon ve pankreas gibi türlerde kanserli hücrelerle savaşarak yok ettiği söyleniyor.
Uzmanların tavsiyesine göre günde bir avuç kuru üzüm yenmesi ya da bir salkım taze üzüm tüketilmesinin kanseri önleyici etkilerinin olduğunu söylüyor.
MANTAR
İçeriğinde betaglukan ve polisakkarid-protein kompleksleri barındıran mantar, hücresel bağışıklığı güçlendirerek kanserli olan hücrelerle savaşmada çok etkili bir besin kaynağıdır. Mantar aynı zamanda bağışıklığı düzenleyici ve tümör karşıtı etkiler sahip olmasıyla besin değeri oldukça yüksek olan bir yiyecektir.
ZERDEÇAL
Doğada bulunan en güçlü anti-oksidanlardan biri olan kürkümini içerisinde barındıran zerdeçal; hemen hemen bütün kanser türlerine karşı hem koruyucu hem de iyileştirici etkisi bulunan mucizevi bir besin kaynağıdır.
YEŞİL ÇAY
Güçlü bir antioksidan özelliğine sahip olan yeşil çay, tümör oluşumunda ve gelişiminde rol oynayan genleri, enzimleri ve proteinleri düzenleyerek tümör oluşumunu engelliyor ve tümörlerin beslenmesini önleyerek kanser hücrelerinin yok olmasını sağlıyor.
- Bunun yanında damar sistemi hücrelerinin üzerinde de etkili bir bitki olan yeşil çay sıklıkla tüketilmesi gereken bir besin kaynağıdır.
- Yeşil çayın içindeki epigallokateşin gallat’ın kansere karşı potansiyel bir önleyici etkisi olduğuna dair ciddi çalışmalar yer alıyor.
- Ayrıca zengin polifenol içeriği sayesinde de kansere karşı koruyucu etkisi bulunuyor.
SOĞAN VE SARIMSAK
- Doğal antibiyotik olarak bilinen sarımsak ve soğan, kanser düşmanı besinlerin başında geliyor.
- Bu sebzelere kokusunu veren içerdikleri biyoaktif sülfür bileşikleri kansere karşı koruyucu etki gösteriyor.
- Özellikle gastrointestinal bölgedeki kanserlere karşı koruyucu olduğu biliniyor.
- Damar genişlemesi ve kolesterolü düşürmesinin yanı sıra, damar hastalıklarına da olumlu etkileri bulunan sarımsağın, düzenli tüketildiğinde gırtlak kanserini önlediği görülmüştür.
- Ayrıca sarımsağa aromasını veren 'alisin' maddesi dünyanın en güçlü anti-oksidanı.
TURP
- Kış sofralarının vazgeçilmez besini olan turp, birçok kanser türünün üremesini engelleyen aktif maddeler barındırıyor.
- Turp çeşitlerinin, antioksidan açısından zengin olduğu biliniyor.
- Lif içeriği ve içerdiği glukosinolat birleşikleri ile kalın bağırsak kanseri başta olmak üzere, kansere karşı koruma sağlıyor.
1 kase turp rendesi tüketildiğinde günlük posa ihtiyacın yüzde 25’i karşılanmış oluyor
ZENCEFİL
Zencefil, kanserden koruyucu etkisinin yanı sıra, kemoterapi sonrası kusmalara karşı adeta bir mucize görevi görüyor.
SPİRULİNA YOSUNU
- Yapılan araştırmalara göre spirulinanın bağışıklığı iyileştiren ve kanseri önlemeye yardımcı olan antikorların üretimini artırdığını gösteriyor.
- B, E, K vitaminleri ve beta karoten yönünden de zengin olan bu besin, bünyesinde bulundurduğu demir ve magnezyumla da birlikte, özellikle meme kanseri hücrelerinin gelişimini engelliyor.
BALIK- Uskumru, somon gibi yüksek omega 3 içeriğine sahip balıklar, özellikle göz ve beyin hücrelerinin korunmasında etkili rol oynuyor.
- Birçok çalışma meme, prostat ve bağırsak kanserlerinde koruyucu etki gösterdiğini de kanıtlıyor.
ISPANAK
- Ispanak, içeriğindeki önemli vitaminlerden folik asit ve karotenler ve lutein gibi fonksiyonel bileşenler ile kansere karşı güçlü bir silah görevi görüyor.
- Çalışmalarda özellikle ağız, özefagus ve mide kanserine karşı koruyucu olduğu görülüyor.
PANCAR VE SİYAH HAVUÇ
- Antosiyanin adlı mor pigmentler sayesinde oldukça etkili bir antioksidan işlevi gören siyah havucun birçok kanser hücresini baskıladığı, üremesini engellediği ve bağışıklığı güçlendirdiği biliniyor.
- Kırmızı pancar ise çok önemli kanser önleyici antioksidanlar olan betanin ve vulgaxanthin içeriyor. Ancak pancarın etkinliği uzun süre kaynatıldığı zaman büyük oranda azalıyor. Bu yüzden pancar ve havucu birer tane sıkıp içmeye dikkat edilmeli.
DOMATES
- Domatesin kırmızı rengini veren bir karotenoid türü olan likopen kanser hücrelerinin büyümesini durduruyor.
- Özellikle rahim ağzı kanserine karşı koruyucu etki gösteriyor.
- Uzmanlar, özellikle yaz aylarında likopen içeriği daha yüksek olduğu için sofralarda domatese daha fazla yer verilmesi konusunda uyarıyor.
- Domatesin içerisinde bulunan ve insan vücudunun üretemediği likopen, domateste %85 oranında bulunuyor.
- Çok güçlü bir antioksidan olan likopen, birçok kanser türüne ve kalp damar hastalıklarına karşı koruyor.
SOYA FASULYESİ
- Soya, kansere karşı koruyucu etkisini içeriğindeki izoflavonlardan alıyor.
- Daha fazla soya tüketen Asya toplumlarında meme kanserinin daha az olduğu biliniyor.
- Günde bir fincan pişmiş soya fasulyesinin meme kanserine karşı koruyuculuğu olduğuna dikkat çekiliyor.
ZEYTİNYAĞI
Akdeniz tipi beslenmenin vazgeçilmezi olan zeytinyağı, yüksek miktardaki tekli doymamış yağ asitleri, tokoferol ve fenolik bileşikleriyle kansere karşı koruyucu etki görevi görüyor.
- Zeytinyağı, günlük beslenmede olması gereken yağların başında geliyor.
- Zeytinyağı aynı zamanda karaciğeri temizleyici ve sindirimi düzenleyici etkisiyle de biliniyor.