Kalp krizleri neden sporcuların yakasından düşmüyor?
Son zamanlarda sıkça rastladığımız konu, genç yaş sporcularda yaşanan ani kalp krizleri, Maalesef ölümle sonuçlanan vakalarda mevcuttur. İstanbul Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Yıldız, konuya ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
35 yaş altı genç sporcularda ani kalp krizi nedeni olarak, kalp kasında kalınlaşma gösterdiğini belirten Prof. Dr. Mustafa Yıldız, tüm bunların ışığında, her yaş grubunu ilgilendiren bu dramatik tabloya karşı, sporcuların kalbini nasıl koruması gerektiğini anlattı. Ayrıca spora başlamak isteyenler içinde travmatik sonuçların oluşabildiğini sözlerine ekledi.
Erkeklerde risk daha fazla
"Sağlıklı bir sporcuda, travma olmaksızın bir saat içerisinde, beklenmedik bir şekilde gelişen ölüm, sporda ani kalp ölümü olarak tanımlanabilir" belirten Yıldız, şunlara dikkat çekti; "Genç sporcularda, erkeklerde daha fazla olmak üzere, yıllık ani ölüm riskinin yüz binde iki civarında olduğu kabul edilmektedir’’ ifadelerini kullandı.
Ani kalp ölümlerine dikkat
Ani kalp ölümlerinin nedenlerini ise Yıldız, şöyle açıkladı: "Bireysel ya da takım halindeki sportif etkinliklerin çeşidine göre ortaya çıkabilecek gerginlik, heyecan, psikolojik baskı ve dolayısı ile otonom sinir sisteminin sempatik kısmının aşırı aktivasyonu doku beslenmesi ve oksijenizasyonunun bozulması ile ani kalp ölümüne zemin hazırlayabilir. Spor şeklinin yanı sıra sporcunun yaşı, cinsiyeti, ırkı, antrenman durumu, beslenme ve genetik özellikleri de ani kalp ölümü açısından etkili olabilmektedir. Spor yapılan bölgenin coğrafi özellikleri (aşırı sıcak, soğuk, nemli, deniz seviyesi, yüksek rakım gibi) de yoğun antrenman ve sonucunda gelişebilecek ani kalp ölümü açısından dikkate alınmalıdır."
Düzenli ve ölçülü spor yapılmalı
35 yaş altı genç sporcularda ani kalp ölümü nedenlerine bakıldığında halk arasında kalp kasında kalınlaşma olarak bilinen hipertrofik kardiyomiyopati görüldüğünü belirten Yıldız, şunları söyledi; "Aort kapak darlığı, mitral kapak kalp kası iltihabı, kalp damarlarının doğumsal bozuklukları, prekordiyal bölge üzerine alınan darbe, doğuştan ve sonradan kazanılan uzun QT sendromu, kısa QT sendromu, Brugada sendromu ve Wolff Parkinson White sendromu gibi hastalıklar sayılabilir. Egzersiz faaliyetleri düzenli ve ölçülü bir şekilde yapıldığında otonom sinir sisteminin parasempatik kısmının aktivasyonu ile kardiyak ölüm olaylarında belirgin azalmaya neden olabilir."
Spora başlamadan önce kardiyak değerlendirilmeli
Günümüzde sporcularda ani kalp ölüm riskini azaltmak için yapılan "Spora katılım öncesi kardiyak değerlendirme" hakkında da bilgi veren Yıldız, şöyle dedi: "Bu değerlendirme uzman görüşüne dayanmaktadır. Amerikan Kalp Derneği'ne (AHA) göre sporcular ancak ayrıntılı özgeçmiş (egzersizle göğüs ağrısı/ rahatsızlık hissi, açıklanamayan senkop/presenkop gibi), aile öyküsü (kalp hastalığına bağlı 50 yaşından önce gerçekleşen ani ve beklenmedik erken ölüm), fizik muayene (üfürüm bulguları gibi) ile değerlendirildikten sonra spor aktivitelerine katılabilmektedir."
Tüm ilgililer eğitilmeli
Yıldız, tüm bunların ışığında kalp hastalığı açısından riskli sporcuların önceden tespiti ve de gerektiğinde akıllı şoklama cihazı (otomatik eksternal defibrilatör) eşliğinde etkili kalp-akciğer canlandırması uygulamasının yapılabileceğini belirtti. Sözlerine şu şekilde devam eden Yıldız: "Bu kapsamda başta sağlık personelleri ve spor camiası olmak üzere her ilgili eğitilmelidir. Sportif faaliyetler esnasında ani kalp ölümü riskini önleme amacı ile ulusal programlar geliştirilmeli ve güncellenmelidir"