Misafirperverlik, saygı simgesi olarak görülen Türk kahvesi, aynı zamanda kültürümüzde önemli bir yere teşkil eder. 40 yıl hatırı olduğu söylenen Türk kahvesi, Osmanlıdan günümze kadar varlığını korumuştur. Türk Kahvesi, çok ince bir şekilde öğütülüp toz haline getirildikten sonra kullanıma hazır olur. Enfes kokusuyla uzaktan insanı kendine çeken kahvenin taze olup olmadığını anlamanın bazı püf noktaları vardır.
TAZE KAHVE NASIL ANLAŞILIR?
Kahvenin kalitesi öncelikle çekirdeklerinin kalitesine bağlıdır.
Kahvenin tazeliği ise bulunduğu ortamın ışık, ısı ve nemine bağlı olarak değişiklik gösterir. Kahvenin tazeliğini etkileyen şeylerden biri, kavrulduktan sonra beklediği süredir. Kahve kavrulma işleminden sonra yaklaşık 3 hafta içerisinde kullanılmalıdır. Kullanılmadığı takdirde kahve tazeliğini kaybeder.
Kahveyi yapınca, baskın olan kokusunu duymuyorsanız veya gerektiğinden az köpük oluyorsa, kahve bayatlamış olabilir. Yaptığınız kahveden sonra sadece su tadı geliyorsa kahvenizin kullanım süresi dolmuş demektir.
KAHVE SAKLAMA YÖNTEMİ
Kahvenin tazeliğini korumak ve daha uzun ömürlü olmasını sağlamak için cam bir kavanozun içerisinde hava almayacak şekilde muhafaza etmeniz gerekir.
Güneş ışığına maruz kalmayacak yerde saklarsanız kahvenizin ömrü daha uzun süreli olur.
Kahveyi buzdolabı gibi nemlenmesine neden olacak bir yerde değil, mutfak dolaplarında saklamak daha doğru olur.
Kahvenin hafif nemli olduğunu fark ederseniz, kahvenin nemini alması için kavanozun içine 1 ya da 2 tane kesme şeker atarak kahvenizi saklayabilirsiniz.