Kadınların Mutlaka Yaptırması Gereken Testler
Kadınlar arasında çok sık görülen meme, rahim ve rahim ağzı kanserlerinin erkenden teşhis edilmesi büyük oranda iyileşme sağlanabiliyor.
Kadınlar arasında çok sık görülen meme, rahim ve rahim ağzı kanserlerinin erkenden teşhis edilmesi büyük oranda iyileşme sağlanabiliyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Alper Karalök kadınların genç kızlıktan itibaren yaptırması gereken hayat kurtarıcı testler hakkında bilgiler verdi. İşte kadınların mutlaka yaptırması gereken testler…
PAP Smear Testi
Kadınlar arasında çok sık görülen kanser türlerinde biri olan rahim ağzı kanseri sebebiyle dünyada her iki dakikada bir kadın hayatını kaybediyor. Rahim ağzı kanseri, Pap Smear tarama testiyle klinik belirti vermeyen hücresel değişimlerin olduğu dönemde dahi tespit edilebilmektedir. Bu sayede kanser öncesi dönemde tedavi olanağı doğuyor ve yalnızca rahim ağzındaki sorunlu bölgeyi çıkarmak yeterli geliyor. 21-65 yaş arasındaki bütün kadınların düzenli olarak Pap Smear testi yaptırması gerekiyor. Risk faktörü taşıyorsanız veya test sonucunda sorunlu hücreler görülmüşse testin altı ayda bir tekrarlanması öneriliyor.
Ultrason
Her yıl düzenli olarak jinekolojik muayene yaptırılması gerekiyor. Muayenenin bir parçası olan ultrasonografide rahim ve yumurtalıklar detaylı olarak incelenebilir. Rahim veya yumurtalıklarda kanser açısından şüpheli bir kitle tespit edilmesi halinde ileri incelemeler yapılması gerekir. Özellikle kist veya miyom oluşumuna yatkın bünyelerin, vajinal ultrason muayenesi yaptırması çok önemlidir. Bu sayede iç organlar çok daha belirgin bir şekilde izlenebilir. Şikayetiniz olsun ya da olmasın yılda bir kez jinekolojik muayene ile birlikte ultrason muayenesi yaptırılması gerekiyor.
Mamografi
Kadınlar arasında kansere bağlı ölüm oranlarında meme kanseri birinci sırada yer alıyor. Mamografi taraması sayesinde kötü huylu tümör henüz birkaç milimetre çapındayken tespit edilebiliyor. İlerleyen yaş, genetik faktörler, erken yaşta adet görmek, geç yaşta menopoza girmek, özellikle menopoz sonrası kilo almak, sebzeden fakir yağdan zengin beslenme tarzını benimsemek, ilk doğumu 30 yaş üzerinde yapmak, uzun süreli östrojen tedavisi görmek, sigara tüketmek ve düzenli olarak alkol kullanmak meme kanseri riskini artmasına neden oluyor. 40 yaşından sonra yılda bir veya iki yılda bir mamografi çektirmek gerekiyor. Fakat anne ve kız kardeş gibi birinci derecede akrabalarda meme kanserine yakalanan varsa 30’lu yaşlarda en azından bir mamografi taraması yaptırarak saklamak gerekir.
Risk altında olanlar;
• Ailesinde (anne veya baba tarafında) meme kanserine yakalanmış akrabaları olmak • Akrabalık derecesi ne kadar yakın ve meme kanserli akraba sayısı ne kadar fazlaysa risk o kadar yükselir. • Daha önce meme kanserine yakalanmış olmak • Adet başlama yaşının erken, menopoz yaşının geç olması • Hiç doğum yapmamış olmak • Fazla kilo ve hareketsiz yaşam
Kemik Yoğunluğu Ölçümü
Özellikle menopoza girdikten sonra ortaya çıkan ve sinsice ilerleyen kemik erimesi sonucu oluşan boy kısalması, kamburluk, ani kemik kırılmalarına karşı koymak mümkün. 50 yaşından sonra veya erken menopoza girilmesi durumunda yapılması gereken kemik yoğunluğu ölçüm testi ile osteoporoz erken dönemde tespit edilebilir. Üstelik test 15-20 dakika gibi kısa bir sürede, ağrı ve sızı hissedilmeden yapılmaktadır.
Risk altında olanlar;
• Yaşlılar: Bağırsak kalsiyum emiliminin azalması • Genetik faktörler: Ailede osteoporotik kırık hikayesi olması, beyaz ırk, ince ve solgun derili olmak, zayıf olmak. • Hormonlar: Erken menopoz • Beslenme: Düşük kalsiyum ve düşük D vitamini alanlar • Yaşam şekli: Hareketsiz yaşam, sigara ve alkol kullanımı, fazla kahve tüketimi, güneş ışığından faydalanmama. • Bazı ilaçlar ve hastalıklar: Kortizon kullanımı, bazı mide ilaçları ve yüksek doz tiroit hormonu, şeker hastalığı, romatizmal hastalıklar, iltihaplı bağırsak hastalığı ve tiroit bezinin fazla çalışması.
HPV Testi
Rahim ağzı kanseri, cinsel yolla bulaşan bir virüs (HPV-Human papillomavirus) nedeniyle meydana geliyor. Erken dönemdeki rahim ağzı kanseri hiç bir belirti göstermeyebiliyor. Bu nedenle düzenli aralıklarla kontrollerden geçmek hayati önemi taşıyor. Rahim ağzı kanserine dönüşebilecek kanser öncüsü durumlar çok erken dönemlerde tespit edilip tedavi edilebiliyor. Bunun için kullanılan testler, rahim ağzı hücrelerin incelendiği pap-smear ve HPV-DNA testi. Pap-smear testinin 21 yaşından itibaren, HPV-DNA testinin ise 30 yaşından itibaren yapılması öneriliyor.