İsveç’ten Kahramanmaraş depremi açıklaması: Tarihi boyutlarda bir deprem
İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, Kahramanmaraş merkezli depremlerle ilgili dikkat çeken ifadelere yer verdi. Kahramanmaraş depremlerinin tarihi boyutlarda bir deprem olduğunu belirten Kristersson, ‘’Birinci deprem, Richter ölçeğine göre 7,8 büyüklüğünde gerçekleşti ve yüzyılı aşkın bir süredir olan en güçlü deprem olarak tarihe geçti." diye konuştu.
6 Şubat’ta merkez üssü Kahramanmaraş olan yıkıcı depremlerle ilgili açıklamalarda bulunan İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, depremlerin 100 yıldan fazla süredir görülen en güçlü depremler olduğunu dile getirdi. Kahramanmaraş depremlerinin tarihi boyutlarda bir deprem olduğunu belirten Kristersson, ‘’Birinci deprem, Richter ölçeğine göre 7,8 büyüklüğünde gerçekleşti ve yüzyılı aşkın bir süredir olan en güçlü deprem olarak tarihe geçti." ifadelerini kullandı.
7 milyar dolar yardım yapılacak
AA’da yer alan habere göre; Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen ile AB Dönem Başkanı İsveç'in Başbakanı Kristersson, Uluslararası Bağışçılar Konferansı'nın ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
AB Komisyonu Başkanı von der Leyen, Türkiye ve Suriye'deki depremzedeler için Uluslararası Bağışçılar Konferansı'nda yaklaşık 7 milyar avroluk yardım taahhüdü yapıldığını yineledi.
Von der Leyen, depremin ardından Türkiye'ye sadece maddi yardım değil depreme dayanıklı ve akıllı konutların inşa edilmesi kapsamında da yardımcı olacaklarını ve Türkiye ile bilgi birikimi paylaşımında bulunacaklarını belirtti.
Türk dostlarımız da bizim için aynısını yapardı
Von der Leyen, AA muhabirinin, "Birçok ülkede olduğu gibi bizde de bir söz vardır: Her şerde bir hayır vardır. Sizce bu felaket, Türkiye-AB ilişkilerinde bir ilerleme veya yeni bir sayfa açılmasına vesile olabilir mi?" sorusunu şöyle yanıtladı:
"Bu, aslında AB-Türkiye ilişkisinde önemli bir adım teşkil ediyor ama şuna da eminim ki tam tersi olsaydı, mesela; AB'de korkunç bir deprem olsaydı Türk dostlarımızın da yardımını bizden esirgemeyeceğine eminim. İnsanların bu dayanışmaya ihtiyacı var ve bu, AB'nin yaptığı bir şey, çünkü biz dayanışma göstermenin ve yardım etmenin önemine yürekten inanıyoruz. Aynı zamanda şunu da çok önemli görüyoruz, yeniden imar hızlı yapılmalı ve bölgede bir değişiklik olduğu görülmeli. AB ile Türkiye arasında ciddi bir çalışma olması da bu bağları güçlendirecektir."
Mümkün olduğunca etkin şekilde ulaştıracağız
Von der Leyen, yardımın Suriye'ye nasıl dağıtılacağına ilişkin soru üzerine, daima Birleşmiş Milletler'in (BM) 2254 sayılı kararına uygun şekilde hareket ettiklerini belirterek, her bağışçının kendi taahhüdünden sorumlu olduğunu vurguladı.
Von der Leyen, şöyle devam etti:
"Biz sadece nihai taahhütte bulunan kılavuzun takip edilmesini istiyoruz. AB, kesinlikle Esad rejimiyle çalışmıyor ama ihtiyacı olan herkesi desteklemeye devam edeceğiz. İnsani yardım, Suriye'ye olan destek bağlantısız, nötr ve tarafsızdır ve insani yardım sağlayan partnerlerimiz tarafından çok sıkı uluslararası kurallara uygun şekilde dağıtılmaktadır. Netice evet, insanların yardıma ihtiyacı var ama mümkün olduğunca etkin şekilde bu yardımı ulaştırmaya çalışacağız."
Hedefe ulaşıldı
Başbakan Kristersson da taziye ve dayanışma mesajlarını eyleme dönüştürme hedefiyle bugünkü toplantının yapıldığını aktararak, "Bu, tarihi boyutlarda bir deprem. Birinci deprem, Richter ölçeğine göre 7,8 büyüklüğünde gerçekleşti ve yüzyılı aşkın bir süredir olan en güçlü deprem olarak tarihe geçti." dedi.
Depremden 10 milyonu aşkın insanın etkilendiğini, yaklaşık 3 milyon kişinin evlerini terk etmek zorunda kaldığını belirten Kristersson, "Avrupa, hemen bu afetten sonra bütün üye devletleriyle birlikte harekete geçti, arama kurtarma ve yardım ekiplerini yolladı." ifadelerini kullandı.
İsveç'te de çok sayıda insanın deprem bölgelerinde aile bağları bulunduğuna dikkati çeken Kristersson, toplantıda hedefe ulaşıldığını ve Türkiye ile Suriye'ye çok ciddi bir desteğin gösterildiğini kaydetti.
Finlandiya’nın üyeliği bizi şaşırtmadı
Kristersson, basın toplantısının soru-cevap bölümünde, Türkiye'nin Finlandiya'nın NATO üyeliğini destekleme açıklamasına yönelik soru üzerine şunları söyledi:
"Finlandiya ve İsveç, NATO'ya birlikte katılmak istiyordu. Pek çok vesileyle bunu dile getirdik. Ancak şunu da biliyorduk ki 30 NATO ülkesinin hepsi kendi bağımsız kararlarını veriyor. Bu, bizi şaşırtmadı. Seçimimiz bu yönde olmazdı ama tabii ki Türkiye'nin kararını saygıyla karşılıyoruz. İsveç, eskisinden daha güvenli bir ülke şu anda. Bölge için de bölge güvenliği için de Finlandiya'nın İsveç'ten önce de olsa üye olması büyük önem taşıyordu. Biz de yakında üye olmayı istiyoruz ama Finlandiya'nın İsveç'ten önce üye olması bizi şaşırtmadı."