08.05.2020-12:11 (Son Güncelleme:29.10.2021-09:41)

İstiklal Marşı'nın 10 Kıtası

Bugün Cumhuriyet'in 98. yıl dönümü. İstiklal Marşı herkese armağan edilmiştir. Peki, İstiklal Marşı ne zaman yazıldı?

Bugün 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı. Mustafa Kemal Paşa'nın önderliğinde yıkılmış devletin içinden tekrar doğan Türk devleti, 98. yılını kutluyor. İstiklal Marşı, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin milli marşıdır. Mehmet Akif'in yazdığı şiir, 12 Mart 1921 yılında Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 'İstiklal Marşı' olarak kabul edildi. İstiklal Marşı'nın bestecisi Osman Zeki Üngör'dür. İstiklal Marşı'nın orkestrasyonu ise Edgar Manas tarafından yapılmıştır. Peki, İstiklal Marşı'nı kim yazdı?


İSTİKLAL MARŞI NE ZAMAN YAZILMIŞTIR?

Maarif Vekilliği, 1921 yılında Kurtuluş Savaşı sırasında İstiklal Harbi'ne milli ruh kazandırılması için bir marş bestelenmesini istedi. Toplam 724 kişinin katıldığı yarışmanın birincisi İstiklal Marşı'nın yazarı Mehmet Aktif Ersoy olmuştur. İstiklal Marşı'nın 10 kıtası aşağıdadır:

İSTİKLAL MARŞI 10 KITASI

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal...
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana va'dettigi günler hakk'ın...
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı:
Düşün altında binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şuheda fışkıracak toprağı sıksan, şuheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli,
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım,
Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arsa değer belki başım.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!

Haber365
bilgi@haber365.com.tr