Uluslararası düzeyde gerçekleştirilen sempozyuma, Türkiye'den ve dünyadan akademisyenler, basın mensupları ve diğer konuklar katıldı. Sempozyum, Gazze'de yaşanan insanlık dramını ele alırken, batı medyasının bu dram karşısındaki kayıtsızlığı ile basın mensuplarına yönelik baskılar ve sansürleri de içeren bir video gösterimi ile başladı.
Türkiye’nin hakikat mücadelesi
Filistin'in Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa, bir sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, "4 aydır işgalci devlet, Gazze'ye ve Filistin halkına karşı korkunç suçlar işlemeye devam ediyor. Ailelerimiz Gazze'de en temel yaşam ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Yaşayan her şeyi öldürüyorlar." dedi. Mustafa, İsrail'in insanları zorla yerinden etme hedefinin sürdüğünü ve bunun yeni olmadığını, 1948'den beri devam eden bir durum olduğunu ifade etti. Gazze'ye insani yardımın hayati öneme sahip olduğuna dikkat çeken Mustafa, çatışmaların durması ve İsrail'in işlediği savaş suçlarının cezalandırılması gerektiğini vurguladı.
Gazze'de yaşayan ve İsrail'in saldırılarına maruz kalan Mustafa, "Barış içinde yaşamak için çok çaba sarf ettik ama başaramadık. İnsanlar savaştan korkar ama ilginç şekilde İsrail, barıştan korkuyor. Barışçıl çabalarımızı diplomatik terör olarak algılıyorlar." ifadeleriyle Gazze'deki zorlu yaşam şartlarını ve barış çabalarını dile getirdi. Aynı zamanda Türkiye'nin İsrail'in dezenformasyonlarına karşı verdiği mücadeleye vurgu yapan Mustafa, Türkiye'ye sürdürdüğü hakikat mücadelesi için teşekkürlerini iletti.
“İzledikleriniz gerçek!"
Al Araby TV Gazze Muhabiri Ahmad al Batta, İsrail'in saldırıları sonucunda birçok tanıdığını kaybetmiş olmanın zorluğunu ve Gazze şeridinde hayatta kalmak ve haber yapmaya devam etmenin zorluklarını anlattığı bir video mesaj gönderdi. Sempozyumun açılış oturumunda paylaşılan mesajında, İsrail'in Gazze sakinlerine yönelik saldırılarının başlamasından itibaren yaşadıkları güçlükleri vurgulayan al Batta, muhabirlik mesleğini icra etmenin zorluklarına dikkat çekti.
Batta, şu sözlerle konuşmayı bitirdi:
"Dünyaya mesajımız şudur: Sesimizi hep duyurmaya devam etmeniz ve izlediklerinizin gerçeğin ta kendisi olduğunu bilmeniz. Bu saldırıların başlangıcından günümüze kadar tüm imkanlarıyla sesimizi duyurma konusunda özenle bizi destekleyen Al Araby TV kanalındaki bütün meslektaşlarımıza teşekkür ederiz. Bu süreç boyunca sesimizi profesyonel şekilde ve yüksek insani hassasiyetleri gözeterek aktarabildiğimize inanıyorum. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığına ve konferansa katılan tüm meslektaşlarımıza teşekkürlerimi sunarım."