18.09.2021-10:57 (Son Güncelleme:18.09.2021-12:58)

İstanbul Tehdit Altında: Baldırsokan İstilası Başladı!

Bir süredir farklı tür sineklerin istilasına maruz kalan İstanbul'da sinek problemi 'baldırsokan sineği' ile bir kez daha gündeme geldi.

Bir süredir farklı tür sineklerin istilasına maruz kalan İstanbul'da sinek problemi 'baldırsokan sineği' ile bir kez daha gündeme geldi. 'Bu sinekler ısırdığında neler yapılmalı ya da ısırıklarına maruz kalmamak için ne tür önlemler alınabilir?' uzmanlar bu sorunun cevaplarını değerlendiriyor. >Uzmanların görüşüne göre son dönemde sineklerin İstanbul'da bu kadar hızlı çoğalmasının ilk nedeni iklim krizi.

MİKROP BULAŞTIRIYORLAR!

Bir süredir karasinek ve sivrisineklerle boğuşan İstanbulluların yeni tehlikesi olan ‘'baldırsokan sineği', çöpten beslenen bu sinekler, karasineklerden farklı olarak kişinin derisine yapışarak kan emen bir tür. Çeşitli mikropları taşıma ve bulaştırma özelliğini de barındıran bu tür ile ilgili uzmanlar önemli uyarılarda bulunuyor.

Uzmanlar, baldırsokan sineği ısırığı ile ilgili olarak; kaşıntı, kabarma ve yoğun kızarıklık gibi şikayetler ile sağlık kuruluşlarına başvuran kişilerin sayısında da önemli bir artış olduğunun altını çizdi.

SİNEKLER KALICI OLABİLİR!

İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Fatih Dikmen konuyla ilgili, ‘’Sıcaklığın arttığı, arada yağmurların da yağdığı dönemlerin ardından çevremizde bolca böcek görmemiz hiç şaşırtıcı değil. Son yıllarda yazın yaşadığımız yağmurlu dönemler ve ardından gelen sıcak dönemler tam da böceklerin ve dolayısıyla sineklerin çoğalabileceği bir yaşam ortamı sunuyor. Eğer iklim değişimi yüzünden kış veya sonbahar mevsimi kaybolursa ya da ılık geçerse sinekler de kalıcı olacaktır’’ dedi.

YOĞUN NÜFUS SİNEKLERİ ÇOĞALTIYOR!

Bilhassa karasinek ve sivrisinekler insanla en çok ilişki halinde olan böcekler olduğunu vurgulayan Dikmen, ‘’Beslenebilecek çok fazla insan olduğunda sivrisinekler ve karasinekler rahatlıkla kan emerek yaşamlarını devam ettirebilir. Bir başka deyişle, sivrisineklerin ve karasineklerin sayılarını artıran diğer bir faktör de insan faaliyeti. İstanbul'un yoğun nüfusu ne yazık ki sineklerin çoğalmalarına etki ediyor’’ diye vurguladı.

HALK SAĞLIĞI TEHLİKEDE!

İstanbul'un pek çok ilçesinde ‘stomoxys’ yani halk arasında baldırsokan türünün çoğaldığının altını çizen Dikmen, karasineklerden farkını şöyle açıkladı: ‘’Karasinekler çöpleri, atıkları tercih ederken, baldırsokanlar kan emme davranışı gösterir ve bu nedenle insanın derisine konduğunda sokma ve acıtma yapabilir. Bu da 'Karasinek ısırdı' gibi cümleler kurmamıza neden olur. Aslında o karasinekten ziyade baldırsokan sineğidir. Bu sinekler aynı zamanda çeşitli mikropları da vücutlarında taşıyabiliyor. Karasinekler mikropları vücutlarının yüzeyinde kondukları yerlerden alıp insanın yaşam alanına taşıyor. Sivrisinekler ve baldırsokan sinekleri ise bu mikropları kan yoluyla alıyor ve aynı şekilde bulaştırıyor. Bütün bunlar nedeniyle halk sağlığı açısından riskli canlılar arasında yer alıyorlar.’’

UYKU HASTALIĞI PARAZİTİNİ TAŞIYORLAR!

Baldırsokan sineğinin çiftlik hayvanlarında, insan derisinde ve kanında bulunan mikropları hızlı biri şekilde taşıdığını vurgulayan Doç. Dr. Zekai Kutlubay ise bir uyku hastalığına parmak bastı: ‘’Baldırsokan sineğinin taşıdığı parazitlerden biri de uyku hastalığına neden olan parazittir. Bu parazit sinekler tarafından dünyanın her yerine taşınır. Uyku hastalığında sineğin ısırığı genellikle ağrılıdır ve ‘şankır’ adı verilen kırmızı yaralara dönüşebilir. Yüksek ateş, şiddetli baş ağrısı, asabiyet, şiddetli yorgunluk, lenf düğümlerinde şişme, ağrılı kas ve eklemler, uyku hastalığının genel belirtileri arasında yer alır. Ayrıca bazı kişilerin ciltlerinde aşırı derecede kızarıklık oluşabilir.’’

BALDIRSOKAN’DAN NASIL KORUNULUR?

1- Karasinek çoğalmasın istemiyorsak çöpleri gelişigüzel çöp kutusuna atmamalıyız. Çöplerin mutlaka ağızları kapalı bir şekilde paketlenmesi gerekiyor.

2- Çöplerin belediye ekipleri tarafından sıklıkla toplandığını denetlemeli, aksamalar olması halinde mutlaka yetkililere durum bildirmeli.

3- Evlerdeki pencerelere sineklik takarak sinek ya da böceklerin evin içine girmesini önlemek mümkün.

4- Sivrisineklerin size ulaşmasını engelleyecek çeşitli kokular sürülebilir. Bu kokuların marketlerde kimyasal içerikli olanları olduğu gibi evde kendiniz de böyle bir koku karışımı meydana getirebilirsiniz.

5- Lavanta ve çay ağacı yağı benzeri kokulardan oluşan bir karışımı uygun şekilde sulandırarak bu tarz kokuları kıyafetlerinize uygulayabilir ve sineklerin size yaklaşmasını engelleyebilirsiniz.

6- Sineklerden korunmak için balkon veya cam kenarlarına fesleğen, limon otu, nane, lavanta ve biberiye gibi bitkileri yerleştirebilirsiniz.

Haber365
bilgi@haber365.com.tr