Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) gerçekleştirdiği 15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden 7 yıl geçti. Hain darbe girişiminin ardından yaralarını hızlıca saran iş dünyası geçen bu zamanda 15 Temmuz'u unutmadı ve unutturmadı.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, bundan 7 yıl önce, ülkenin aydınlık geleceğini karartmak isteyen ve milletin iradesine göz diken kirli zihinlerin planladığı hain bir darbe girişimi yaşandığını belirterek, devletin kudreti ve milletin dünyaya örnek olan cansiperane mücadelesi ile darbeci zihniyetin millet iradesine mağlup olduğunu belirtti.
AA’nın yer verdiği habere göre; O kara gecede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde milletin tek vücut halinde egemenliğine kayıtsız, şartsız sahip çıktığını vurgulayan Olpak, "Türkiye’nin yarınlarına, milletimizin iradesine ve geleceğimize kimsenin ket vuramayacağını bir kez daha gösterdik. 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü vesilesiyle, ülkesi ve milleti için gözünü kırpmadan canını ortaya koyan tüm demokrasi kahramanlarımızı bir kez daha saygı, rahmet ve minnetle anıyoruz." diye konuştu.
Türkiye’nin geleceğine daha güvenle baktıklarını aktaran Olpak, "Cumhuriyetimizin 100. yılını geride bırakmaya hazırlanırken, ülkemizin gelecek yüzyılında daha güçlü bir dönemin kapılarını aralamak üzere iş dünyamızla yeni hedeflere odaklanmak önceliğimiz. Önümüzdeki dönemde de köklü geçmişimizden aldığımız güçle, ekonomik ve ticari açıdan daha güzel bir gelecek inşa etmek için üzerimize düşeni yerine getirme hedefiyle küresel ölçekli çalışmalarımıza devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
"15 Temmuz ruhunun unutturulmaması elzemdir"
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç de 15 Temmuz 2016'ın Türk tarihinin en önemli kırılma noktalarından biri olduğunu belirterek, "Ya Türk yüzyılı kurma 'Kızıl Elma'sını ebediyen unutup uydu bir devlet olacaktık ya da Türk dünyasının, İslam coğrafyasının ve mazlum milletlerin umudunu yaşatacak 'lider ülke' olma ülküsünü yaşatacaktık. 2023’e 7 kala Türk milleti kararını bağımsız, hür, lider ve öncü Türkiye’den yana yaptı." dedi.
15 Temmuz'un halkın kendi oylarıyla iktidara taşıdığı hükümetin ancak kendi takdiriyle sandıkta değişebileceğini ve bunun dışındaki tüm hesapların geçersiz olduğunun tescili olduğunu vurgulayan Avdagiç, 15 Temmuz'un halkın, iradesini gasp etmek isteyenlere asla izin vermeyeceğinin ve bu uğurda gerekirse bilfiil sokaklara ineceğinin ilanı olduğunu belirtti.
Avdagiç, iş dünyasının 15 Temmuz gecesinde sergilediği dirayetli duruşuyla bu ülkenin temel yapı taşı olduğunu ortaya koyduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
"Hain darbeciler demokrasimizin yanı sıra ekonomimize, yerli ve milli üretim anlayışımıza, teknoloji yarışında öncü olma gayretimize, büyük ve müreffeh Türkiye hayaline de darbe indireceklerdi. Üreten Türkiye yerine büyük güçlerin pazarı olan Türkiye'yi kabul ettireceklerdi. Dolayısıyla Türk özel sektörü olarak, kökü dışarıda olan bu gaflet, delalet ve ihanet odaklarına, hain iş birlikçilerine ve onların had bilmez efendilerine hatırlatmak istiyoruz ki, 15 Temmuz’un 7. yıl dönümünde biz 7’den 70’e hep birlikte darbelere, demokrasi düşmanlarına, halkımızın iradesini ve değerlerini hiçe sayanlara hiçbir zaman fırsat vermeyeceğiz. Dün onlara karşı nasıl geçilmez bir set kurduysak, bugün ve yarın da kurmaya devam edeceğiz."
FETÖ’cü hain odakları, çeşitli kisveler altında "masumluk ve mazlumluk" hikayeleriyle canlandırmak isteyenlere milletin geçit vermediğini vurgulayan Avdagiç, "Yaşadığımız son iki seçim bunun somut örnekleridir. Dolayısıyla 15 Temmuz ruhunun unutturulmaması elzemdir. 15 Temmuz’un Demokrasi ve Milli Birlik Günü olarak kutlanmasını, bu bakımdan önemli buluyoruz." diye konuştu.
"Üretim çarklarımızın durmamasına azami özen gösterdik"
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan da demokrasilerde esas olan milletin iradesi olduğunu belirterek, milli iradenin üstünde bir güç olamayacağını vurguladı.
Halkın iradesini ve demokrasiyi doğrudan hedef alan 15 Temmuz hain darbe girişiminin arkasında halk desteği olmadığı için başarısızlığa mahkum olduğunu ifade eden Bahçıvan, "Milletimizin ve devlet kurumlarının güçlü dayanışmasıyla bu hain darbe girişimi başarıyla püskürtüldü. Türkiye, bu kararlı duruşuyla gücünü sandıktan almayan, yetkisi millete dayanmayan hiçbir gücü meşru kabul etmeyeceğini gösterdi." değerlendirmesinde bulundu.
İş dünyası olarak vazgeçilmez olarak gördükleri demokrasinin yanında durarak, darbeye karşı olduklarını kararlı bir şekilde gösterdiklerini belirten Bahçıvan, şunları kaydetti:
"Daha ilk günden itibaren, sanayiciler olarak üretim çarklarımızın durmamasına azami özeni göstererek, darbe girişiminin ekonomik etkilerinin kısa sürede püskürtülmesine ve ülkemizin kısa zamanda yeniden demokrasiye dönmesine katkı sunduk. Bu vesile ile dün olduğu gibi bugün ve yarın da aynı duygu ve irade ile demokrasinin, sandıktan çıkmış millet iradesinin yanında duracağımızı, ülkemizin refahı ve aydınlık yarınları için mücadele edeceğimizi bir kez daha ifade etmek istiyorum."
"Darbelerin başlıca amacının kaynak, servet ve gelir transferidir"
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Mahmut Asmalı ise MÜSİAD'ın daima milli iradenin yanında tavır aldığını, darbelerle ve darbecilerle; FETÖ ve benzeri terör örgütleriyle ve uzantılarıyla her daim mücadele ettiğini belirterek, "Bundan sonra da duruşumuz demokrasiden ve milli iradeden yana olmaya devam edecektir." dedi.
Askeri ya da sivil, istisnasız bütün darbelerin başlıca amacının kaynak, servet ve gelir transferi olduğunu ifade eden Asmalı, şöyle konuştu:
"15 Temmuz 2016’daki kalkışma da bu bağlamda değerlendirilmelidir. Bu anlamda 15 Temmuz’da hedef alınan, 2013 yılında IMF’ye olan borcunu kapatan, 27 çeyrektir pozitif büyüyen, finansal ve mali disiplinini istikrarlı bir yapıya kavuşturmuş ve birçok büyük projeyi hayata geçirmeye hazırlanan bir Türkiye ekonomisiydi. Her ne kadar 15 Temmuz’un hemen akabinde ekonomi yönetiminin başarılı politikalarıyla piyasalar normal işleyişine geri dönmüşse de, elbette bu kalkışmanın ciddi maliyetleri oldu. İlk belirlemelere göre yaklaşık 300 milyar lira olan bu maliyetin, alt sektörlere olan etkisi de hesaba katıldığında daha da arttığını tahmin edebiliriz.
Elbette 14 Temmuz 2016 tarihinde 2,87 seviyesinde olan dolar kurunun darbe girişiminin hemen ardından 3’ü aşması, piyasalarda oluşan satış baskısı, üretim ve ekonomik aktivitenin sekteye uğraması gibi etkenler 15 Temmuz’un oluşturduğu ekonomik tahribatı daha da artırmıştır. Söz konusu yılın ilk iki çeyreğinde sırasıyla yüzde 4,5 ve yüzde 4,7 oranında büyüyen Türkiye ekonomisi, darbe girişiminin yaşandığı yılın 3’üncü çeyreğinde ise yüzde 0,2 daralmıştı."
Asmalı, bugün gelinen aşamada ekonominin mevcut büyüklüğü göz önüne alındığında, telaffuz ettikleri bütün bu maliyetin, son 20 yıllık süreçte mali anlamda elde edilen kazanımları gölgeleyemediğini ifade ederek, "Bu bağlamda 15 Temmuz’da iradesine sahip çıkan Türk milletinin muhafaza etmeyi başardığı şey yalnızca demokrasi değil, aynı zamanda Türkiye ekonomisi olmuştur." ifadesini kullandı.
FETÖ terör örgütünün ekonomik kapasiteyi tahrip ettiği kadar beşeri sermayeyi de zehirlediğini ve hedef aldığını belirten Asmalı, milletin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde FETÖ'nün bu hain darbe girişimini sonuçsuz bıraktığı gibi istiklal ve istikbali hedef alan karanlık planlarını da akim bıraktığını dile getirdi.
"Yabancı sermayeyi Türkiye’den uzak tutarak ekonomimizi hedef alıyorlar"
Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın da 15 Temmuz'da Türkiye’yi kanlı bir darbe sonrası yönetmeyi planlayan FETÖ’nün, alçak idealinden vaz geçmediğini, bu idealini Türkiyeli siyasi maskesi altında Türkiye karşıtlığı üzerine kara propaganda yürüterek sürdürdüğünü söyledi.
Türkiye’nin son dönemdeki başarılını hazmedemeyen kesimlerce Türkiye ve İslam karşıtlığı üzerine sık sık yazılar ve eylemler görüldüğünü kaydeden Aydın, "Bu karşıtlığın kaynağına indiğimizde bölücü örgüt tarafından yürütülen bu kara propagandalara, yurt dışına kaçan FETÖ yapılanması da dahil oldu. FETÖ’cüler yine aynı taktiklerle nüfuzlarını artırmaya çalışıyor." diye konuştu.
Aydın, "Türkiye aleyhine kara propaganda yürüterek yabancı sermayeyi Türkiye’den uzak tutarak ekonomimizi hedef alıyorlar. İtibarsızlaştırma operasyonları ile güven bunalımı oluşturmaya çalışıyorlar. "ifadelerini kullandı.
FETÖ ile mücadelenin dün oluğu gibi bugün de aynı kararlılıkla hem yurt içinde hem de yurt dışında devam etmesi gerektiğini ifade eden Aydın, bu bölücülere mihmandarlık yapan yapılar ile ülke yönetimlerine gerekli baskıların muhakkak oluşturulması gerektiğini belirtti.
"Güçlü Türkiye yolunda emin adımlarla yürüyoruz"
İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz Bölgeleri (İMEAK) Deniz Ticaret Odası (DTO) Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, 15 Temmuz’da, ülkenin birliğini, bütünlüğünü, demokrasiyi hedef alan ve ekonomiyi çökertmeyi amaçlayan darbe girişiminin, bir ibret vesikası olarak tarihteki yerini aldığını ve hiçbir zaman unutulmayacağını söyledi.
Aradan geçen 7 yılın ardından bugün gelinen noktada çok önemli gelişmeler yaşandığını ifade eden Kıran, şunları kaydetti:
"Kovid-19 salgını, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile başlayan savaş, deprem felaketi gibi arka arkaya gelen bir dizi olayla sınandığımız zor bir dönemden geçmemize rağmen, hayata geçirmeyi başardığımız yerli ve milli ilk otomobilimiz, amfibi hücum gemimiz, yine piste çıkardığımız ilk milli muharip uçağımız başta olmak üzere göğsümüzü kabartan, gurur veren nice projelerle büyük ve güçlü Türkiye yolunda emin adımlarla yürüyoruz.
Türk iş dünyasının temsilcileri olarak hürriyetimize, demokrasimize, ülkemizin geleceğine aynı 15 Temmuz’daki kararlılığımızla sahip çıkmaya devam ederken, Cumhuriyetimizin 100. yıldönümünü kutladığımız, yeni Türkiye Yüzyılı’na adım attığımız bugünlerde hedeflerimize ulaşacağımıza yürekten inanıyor, yüce Rabb'imden ülkemizin yolunu, ufkunu ve bahtını açık etmesini niyaz ediyorum."