19.02.2020-13:32 (Son Güncelleme:19.02.2020-13:47)

İran'da Seçimler Yapılsa da Nihai Karar Hamaney'de

İran'da reformist adayların veto edilmesi ve birçok seçim bölgesinde muhafazakarların yarışa rakipsiz girmeleri, rejimin lideri Ali Hamaney'in belirleyici rolünü bir kez daha gözler önüne serdi.

İran'da seçim dönemi, genellikle reformist adayların elenmesi sebebiyle, çok fazla katılımın olmacağı tartışmalarıyla geçerken, dikkatler bir defa daha Lider Ali Hamaney'in belirleyici rolüne çevrildi.

İran'da 21 Şubat'ta yapılacak 11. Dönem Meclis Seçimlerinde reformist adayların karşı karşıya kaldığı veto engeli, ülkedeki seçim sistemini tekrar gündeme getirdi.

Reformistler, Ali Mutahhari, Mahmud Sadıki, İlyas Hazreti, Gulamrıza Haydari, Fatma Saidi ve Tayyibe Siyavuş gibi önemli isimlerinin dışında adaylarının pek çoğu veto edildiği için seçimlere blok olarak girmiyor. Reformistlerin 30 partisinden yalnızca 9 tanesi seçimlere katılıyor.

Anayasayı Koruyucular Konseyi Sözcüsü Abbas Ali Kedhudayi, İran Meclisi'ndeki 247 milletvekilinden 90'ının genel seçim aday adaylıklarının reddedildiğini söyledi. Kedhudayi, ön elemede başvuruların yüzde 34'ünün reddedildiğini söyleyerek, 5 binden çok kişinin başvurusunun ise kabul edildiğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, elemeler boyunca Anayasa Koruma Konseyi'ne çağrıda bulunarak seçimlerin rekabet içinde geçmesi için adaylar arasında taraf tutmamasını ve tüm kesimlerin sandığa gitmesini sağlamasını talep etti. Konsey'in vetoları üzerine sert eleştiriler yapan Ruhani, bu hafta yaptığı açıklamalarda eleştirilerinin dozunu azaltarak seçimlere katılım çağrısında bulundu.

İran'da atanmışların ağırlıkta olduğu sistem, seçimlerle göreve başlayan yetkililere çok az bir alanda kısıtlı bir hareket imkanı veriyor. Bu hal her yıl tartışmaları beraberinde getiriyor ve bu yıl reformistlerin önemli isimlerinden Mustafa Taczade, seçim sisteminin değişmesi ve ülke lideri Ali Hamaney'in yetkilerinin kısıtlandırılmasına ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Taczade, seçimlerin daha özgür bir ortamda yapılması, rehberlik ile cumhurbaşkanlığı makamlarının birleştirilmesi gibi pek çok öneriyi gündeme getirdi.

Ülke lideri Hamaney, rejimin en üst makamı olan "Velayet-i Fakih" kurumunu temsil ediyor ve ülkeyi "Veliyy-i Fakih" ünvanıyla yönetiyor. Fıkıh alimlerinin yönetimini anlamına gelen Velayet-i Fakih, İran İslam Cumhuriyeti'nin anayasasının esasını meydana getiriyor.

REHBER (LİDER) HAMANEY, DEVLET KUVVETLERİNİN İŞLEYİŞİNE MÜDAHALE EDEBILİYOR

Veliyy-i Fakih, "Mehdi'nin yeryüzündeki vekili olan Şii din adamları" anlamına geliyor. Veliyy-i Fakih, "Mehdi"nin yeniden ortaya çıkışına kadar İslam ümmetinin yöneticisi olarak görülüyor.

Şii mezhebinde Hazreti Muhammed'in 12'nci kuşaktan torunu "Mehdi"nin bir gün dünyaya dönerek yeryüzündeki gerçek adaleti sağlayacağına inanılıyor.

Veliyy-i Fakih kavramı, 1989'daki vefatına kadar ülkenin başında kalan devrim lideri Ayetullah Humeyni'nin "İslam'da Hükümet" kitabında teorize edilmişti. Bu teori, anayasaya da yerleştirilmişti.

Anayasada, devletin temel organları yasama, yürütme, yargı olarak tanımlanıyor. Fakat, "Rehber" sıfatını da taşıyan lider, bu organların işleyişlerine karışabiliyor.

Yürütmenin başında cumhurbaşkanı olsa da iç ve dış politikada önceliklerin belirlenmesi, savaş ve barış kararı, liderin yetkisinde. Silahlı kuvvetler ve emniyet güçleri de lidere bağlı. Yargı kurumlarınin hepsini de lider kontrol ediyor.

MECLİS SEÇİMLERİ DE LİDERİN OTORİTESİNİN GÖLGESİNDE

Rejimin en kritik kurumlarından biri olan Anayasa Koruma Konseyi’nin 12 üyesinden 6'sı lider Hamaney tarafından atanıyor.

Ülkede meclis ve Uzmanlar Meclisi seçimlerinde aday olabilmek için, lidere bağlı Anayasayı Koruma Konseyi'den onay almak lazım. Adaylar, liderin seçilmesini talep ettiği kişilerden oluşuyor. Halk yalnızca liderin istediği adaylar arasından seçim yapabiliyor. Bu durum, halkın iradesinin seçimlere etkisini göstermesine mani oluyor. Dolayısıyla liderin şekillendirdiği Anayasa Koruma Konseyi, halkın oy kullandığı seçimlerde adayları "seçtiği" için gerek milletvekilleri gerek Uzmanlar Meclisindeki din adamları son yıllarda büyük ölçüde muhafazakarlardan meydana geliyor.

Anayasa Koruma Konseyinin, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de adayları eleme yetkisini var.

Yasama organı "İslami Şura Meclisi", 4 yılda bir seçimle görev başına gelen 290 milletvekilinden Meclisten kabul edilen yasa tasarıları, "Anayasa Koruma Konseyi"nin onayı olmadan kanunlaşamıyor.

OTORİTESİ SORGULANMIYOR

Lider Hamaney, aynı zamanda "Başkomutan" olup, üst düzey komuta kademesini de kendisi belirliyor.

Liderin hayatını kaybetmesi durumunda halefi, Uzmanlar Meclisi tarafından belirleniyor. Meclisin, lideri denetleme hakkı olsa da, bu hak eyleme dökülemiyor Ayrıca meclisin seçimleri için başvuru yapan adaylar, üyelerinin yarısı lider Hamaney tarafından atanan, kalanı da yine lider Hamaney'in etkisi altındaki yargı erki tarafından seçilen Anayasa Koruma Konseyi tarafından belirleniyor.

Liderin kamu kurumları ve özerk kurum ve kurullarının hepsinde temsilcisi var. Bazı kamu kurumların yöneticilerini bizzat atayan liderin yöneticinin altında görev yapan kurullarda da temsilcisi oluyor.

Liderin şehirlerde tayin ettiği cuma namazı imamları, aynı zamanda şehrin yönetim kurulu üyesi sayılıyor.

Devlet radyo ve televizyonunun üye ve yöneticileri de lider Hamaney tarafından atanıyor.

Son Dakika Dünya Haberleri için aşağı kaydırın.

Haber365
bilgi@haber365.com.tr