İnsan vücudundaki sinsi hastalık, her an patlamaya hazır bomba: Anevrizma!
Halk arasında aort damarındaki balonlaşma olarak bilinen anevrizma, erkeklerde daha sık görülmektedir. Vücutta temiz kan taşıma görevini üstlenen en büyük damar olan aorttaki bu balonlaşma kişiyi aniden ölüme götürebildiği için “patlamaya hazır bombaya” şeklinde nitelenmektedir.
Çoğunlukla 50 yaş üzerindeki kişileri, yüksek tansiyon, damar sertliği, diyabet ve KOAH hastalarını tehdit eden bir hastalıktır, genetik nedenlerle çocuklarda bile görülebilmektedir. Anevrizma en sık beyin atardamarı ve karın boşluğu içerisindeki aort damarında meydana gelmektedir. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Erdal Aslım, anevrizma hakkında bizlere detaylı açıklamalarda bulundu. . Dr Dr Aslım, “Kalpten çıkıp göbek deliği seviyesine kadar inen aort damarı, vücuttaki en yüksek basınçlı kanın geçtiği damardır. Dolayısıyla anevrizmatik dejenerasyona en sık uğrayan damardır” dedi.
Günlük hayatta sık karşılaştığınız hastalıkları önemseyin
Günlük hayatta bel ağrısı deyip geçiştirilebilen bu gizli düşman, yüksek hayati riske yol açarken Aslım, anevrizmanın kendini ele veren 5 sinyaline dikkat çekti. İşte o ön belirtiler: ‘‘Eğer bel ağrısı çekiyorsanız, anevrizmanın en sık görülen belirtisi bel ağrısı. Ancak toplumumuzda pek çok kişi bel ağrısından muzdarip olduğundan, çok da önemsenecek ve doktora gidilecek bir hastalık olarak görmüyor. Oysa bu sinsi hastalığın farkında olmadığından doktora gitmeyi ihmal ederek hayati riske davetiye çıkarılabiliyor. Baş ağrısı ve bilinç kaybı da dikkat edilmesi gereken nokta, günlük hayatta sık sık başınız ağrıyor olabilir ancak anevrizmanın ağrısı bu ağrıdan çok farklı. Şiddetli bir şekilde kendini gösteriyor. Damarın içerideki yüksek basınca dayanamayarak bir balon gibi patlamasıyla kişide şiddetli baş ağrısı, bilinç kaybı, bulantı ve kusma meydana geliyor. Anevrizmalı hastaların yüzde 50’sinde, genellikle kanamadan 1- 3 hafta önce uyarıcı belirtiler veriyor’’ şeklinde konuştu.
Kilolu olanlar hastalığı gözden kaçırabiliyorlar
Ses kısıklığı da anevrizma için önemli bir etken olduğunu unutmaması gerektiğini ifade eden Aslım, ‘‘Torasik (göğüs) aorta anevrizmaları kişilerin ancak yarısında şikayete yol açıyor. O şikayetlerden biri de ses kısıklığı. Ancak hastalık kendine has belirtiler vermediği için ses kısıklığının da çeşitli sebeplerden olabileceği düşünülerek, anevrizma olasılığı hiç akla gelmiyor. Özellikle sırta, boyna vuran ağrıların eşlik ettiği ses kısıklığında zaman kaybetmeden doktora görünmek gerekiyor. Karında damar atması, fazla kilosu olmayan, zayıf yapılı kişilerde karın bölgesindeki yağ dokusu az olduğundan anevrizma belirli bir büyüklüğe geldiği zaman elle de fark edilebiliyor. Bu sinsi hastalık karında bir damar atma görüntüsü olarak kendini belli ediyor. Ancak kilonun artmasıyla birlikte bu genişleme gözden kaçabildiğinden, kişilerin kendilerinin önceden fark edebilmesi çoğunlukla mümkün olmuyor’’
Kötü öksürüğe dikkat
Çoğunlukla solunum yolları hastalıklarının ilk belirtilerinden olan öksürük buna karşın çok ciddi hastalıkların da habercisi olabiliyor. Aort anevrizması da o hastalıklardan biri. Kişide yutma güçlüğü ve öksürüğe de yol açabiliyor. Aslım, özellikle öksürük sırasında, ağır bir yük kaldırırken ve kabızlıkta ıkınma sırasında karın içi basınç arttığından hastalığın tetiklenebildiğini belirterek “Anevrizma bir balon gibi patlayabildiğinden hastalığı patlamadan teşhis ve tedavi etmek hayati önem taşıyor” diyor.